Tarih boyunca işlerimizi kolaylaştıran, hayata anlam vermemizi sağlayan ve gelecek için yeni kapılar açan birbirinden farklı pek çok bilimsel gelişme yaşanmıştır.
Yüzyıllar geçse de insanlığın ortak dili olan bilim, her zaman yerini korumuştur. Yaşanan her gelişme, bir sonraki gelişmenin kaydedilmesine önayak olmuştur.
Birazdan bahsedeceğimiz 5 bilimsel denklem, dünyaya bakış açımızı büyük ölçüde değiştirmiş ve bilimin etkisini tekrar gözler önüne sermiştir.
1) Kütle Çekim Yasası – Isaac Newton
“Biz bilim insanları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla renkli çakıl taşları toplayabildiysem bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmemdir.”
Sir Isaac Newton
Sir Isaac Newton, hastalıklarla geçen çocukluk yıllarına büyük kayıplar da eklenmesine rağmen hiçbir zaman pes etmeyerek çalışmaya devam etmiştir. Newton’ın yerçekimi kuramını keşfetmesiyle birlikte insanlık, bilimde yeni bir viraj almıştı. Çünkü yaşanan bu gelişme, birçok bilim dalının da bu denklemden beslenmesine olanak sağlamıştı.
Nitekim yüzyıllar sonra bu denklemle 1967’de, insanlık Ay’a kadar giderek gökyüzünü fethetmeye başlamış, modern matematiğin temelleri atılmış (Calculus ve Matematica), mekanik ve fizikte yeni bir aydınlanma çağı başlamıştı.
2017’de ise MIT (Massachusetts Institute of Technology/Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) laboratuvarlarında ilk kez yer çekiminin görüntüsü işlenerek dalgaları oluşturulmaya başlandı. Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi görünse de belki de yeni robotik çağın temellerinin yine Newtonun harikulade denklemine dayanması tesadüfi değildir.
2) Elektromanyetik İndükleme Yasası – Michael Faraday
“Tecrübe; en geniş hayal gücüne sahip romancıdan daha fazla kaynağa sahiptir.”
Michael Faraday
Aldığı akademik bilgi; kilisede öğrendiği okuma, yazma ve biraz hesap bilgisinden ibaret olan Faraday, küçük yaşlarda gazete dağıtıcılığı yapmış, sonrasında ise bir kitapçıda çalışırken kendi kendine elektrik konusunu öğrenmeye başlamıştı.
Ailesine bakan tek evlat olması, dönemin siyasi ve sosyal zorlukları ile üstündeki maddi sıkıntılar, onu bilim sevdasından ayıramamış ve yıllar süren büyük bir sabırla yaptığı basit düzenekli elektrostatik bir üreteç ona yepyeni bir dünyanın kapılarını açmıştı.
Zaman içerisinde yaptığı sıkı çalışmalarla zorlukları aşmış ve bu sayede başarıya ulaşmıştır. Bu başarısından dolayı hocası onu kıskanarak Kraliyet Bilim Cemiyetine seçilmesini engellese de bıkmadan işine odaklanmış, çalışmalarını büyük bir gayretle sürdürerek ender verilen kraliyet nişanını almıştır. Keşfettiği harika denklem, yıllar sonra, alternatif akımın babası sayılan Tesla’ya ilham kaynağı olmuştur.
3) Hidrodinamik Basınç Yasası – Daniel Bernoulli
“İnsanoğlunun bilinçli bir çabayla hayatını yüceltme konusundaki kesin kabiliyetinden daha fazla cesaret verici bir gerçek tanımıyorum.”
Daniel Bernoulli
Bizleri modern uçak yapımına kadar götüren ve uzaklık kavramını tekrar tanımlamaya iten Bernoulli, bu muazzam yasasını dönemin önde gelen Leibntz, Laplace gibi bilim adamlarının etkisinde oldukça zor şartlar altında bilim dünyasına kazandırmıştı. Çünkü o dönemde, aydınlanma sonrası hız kazanan çalışmalarla birlikte sürekli tartışmalar ve ispat yarışları yaşanıyordu.
Kendi kendini eğiten Bernoulli, diferansiyel denklem çözümüyle adını duyursa da onun en etkin yapan gücü, Bernoulli İlkesi olacaktı. Önemi yıllar sonra anlaşılan bu ilkeyle halen günümüzde akışkanlar mekaniği olarak Bernoulli İlkesi okutulmaktadır.
4) Termodinamiğin 2. Yasası – Rudolf Clausius
“Döngüsel bir süreçte meydana gelen tüm dönüşümlerin cebirsel toplamı yalnızca pozitif olabilir veya aşırı bir durum olarak hiçbir şeye eşit olmayabilir.”
Rudolf Clausius
İç savaşlar, toplumsal çöküntüler, işgaller, kaos ve maddi yetersizliklerle çocukluk dönemini geçiren Rudolf, hayatı boyunca yaptığı çoğu işte başarısız olmuştu.
Bilime ve kimyaya ayrı bir sempati beslemesi onu sürekli kitaplara gömülmeye ve basit deneylere itmişti. Toplumsal baskılara ve baskıcı rejimin yasaklarına rağmen büyük bir sabırla kendisini bilime adamış ve en büyük eseri olan, günümüze kadar ortaya çıkmış çoğu denklemi doğrudan etkileyen Termodinamiğin 2. Yasası'nı bulmuştu.
Birçok teoriyi, entropinin ve katıhal fiziğinin çıkış noktası kabul edilen yasası, onun için bir ömre bedel olmuştu.
5) Özel Görelilik Yasası – Albert Einstein
“Bilginin azı tehlikelidir ancak ondan daha tehlikeli olan, bu tehlikeden uzak duracak kadar çok şey bilen insandır.”
Albert Einstein
Küçüklüğünden beri yaşadığı ailevi sorunları evliliğinde de yaşamış, Nazi baskısından kurtulmak için birçok girişimde bulunmuş ve zor şartlar altında gittiği Zürich Akademisinden atılınca posta memuru olarak çalışmıştı Einstein. Tüm bunlar bir yana, moleküllerin varlığı, Newton denklemleri ve Laplace dönüşümlerini derlemesi, Newton'un ışık prizmasını modelleyebilmesi ona "İzafiyet" olarak bildiğimiz “Özel Görelilik Kuramı”nı getirmişti.
Klasik fizik egemenliğine son verip, postmodern matematiğin önünü açan ve kilometre taşı denklemlerin yeniden yapılanmasına neden olan bu denklem uzay, enerji ve yaşam konusunda yeni bir çağı başlatmıştır.
Yüzyıllar geçse de insanlığın ortak dili olan bilim, her zaman yerini korumuştur. Yaşanan her gelişme, bir sonraki gelişmenin kaydedilmesine önayak olmuştur.
Birazdan bahsedeceğimiz 5 bilimsel denklem, dünyaya bakış açımızı büyük ölçüde değiştirmiş ve bilimin etkisini tekrar gözler önüne sermiştir.
1) Kütle Çekim Yasası – Isaac Newton
“Biz bilim insanları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla renkli çakıl taşları toplayabildiysem bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmemdir.”
Sir Isaac Newton
Sir Isaac Newton, hastalıklarla geçen çocukluk yıllarına büyük kayıplar da eklenmesine rağmen hiçbir zaman pes etmeyerek çalışmaya devam etmiştir. Newton’ın yerçekimi kuramını keşfetmesiyle birlikte insanlık, bilimde yeni bir viraj almıştı. Çünkü yaşanan bu gelişme, birçok bilim dalının da bu denklemden beslenmesine olanak sağlamıştı.
Nitekim yüzyıllar sonra bu denklemle 1967’de, insanlık Ay’a kadar giderek gökyüzünü fethetmeye başlamış, modern matematiğin temelleri atılmış (Calculus ve Matematica), mekanik ve fizikte yeni bir aydınlanma çağı başlamıştı.
2017’de ise MIT (Massachusetts Institute of Technology/Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) laboratuvarlarında ilk kez yer çekiminin görüntüsü işlenerek dalgaları oluşturulmaya başlandı. Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi görünse de belki de yeni robotik çağın temellerinin yine Newtonun harikulade denklemine dayanması tesadüfi değildir.
2) Elektromanyetik İndükleme Yasası – Michael Faraday
“Tecrübe; en geniş hayal gücüne sahip romancıdan daha fazla kaynağa sahiptir.”
Michael Faraday
Aldığı akademik bilgi; kilisede öğrendiği okuma, yazma ve biraz hesap bilgisinden ibaret olan Faraday, küçük yaşlarda gazete dağıtıcılığı yapmış, sonrasında ise bir kitapçıda çalışırken kendi kendine elektrik konusunu öğrenmeye başlamıştı.
Ailesine bakan tek evlat olması, dönemin siyasi ve sosyal zorlukları ile üstündeki maddi sıkıntılar, onu bilim sevdasından ayıramamış ve yıllar süren büyük bir sabırla yaptığı basit düzenekli elektrostatik bir üreteç ona yepyeni bir dünyanın kapılarını açmıştı.
Zaman içerisinde yaptığı sıkı çalışmalarla zorlukları aşmış ve bu sayede başarıya ulaşmıştır. Bu başarısından dolayı hocası onu kıskanarak Kraliyet Bilim Cemiyetine seçilmesini engellese de bıkmadan işine odaklanmış, çalışmalarını büyük bir gayretle sürdürerek ender verilen kraliyet nişanını almıştır. Keşfettiği harika denklem, yıllar sonra, alternatif akımın babası sayılan Tesla’ya ilham kaynağı olmuştur.
3) Hidrodinamik Basınç Yasası – Daniel Bernoulli
“İnsanoğlunun bilinçli bir çabayla hayatını yüceltme konusundaki kesin kabiliyetinden daha fazla cesaret verici bir gerçek tanımıyorum.”
Daniel Bernoulli
Bizleri modern uçak yapımına kadar götüren ve uzaklık kavramını tekrar tanımlamaya iten Bernoulli, bu muazzam yasasını dönemin önde gelen Leibntz, Laplace gibi bilim adamlarının etkisinde oldukça zor şartlar altında bilim dünyasına kazandırmıştı. Çünkü o dönemde, aydınlanma sonrası hız kazanan çalışmalarla birlikte sürekli tartışmalar ve ispat yarışları yaşanıyordu.
Kendi kendini eğiten Bernoulli, diferansiyel denklem çözümüyle adını duyursa da onun en etkin yapan gücü, Bernoulli İlkesi olacaktı. Önemi yıllar sonra anlaşılan bu ilkeyle halen günümüzde akışkanlar mekaniği olarak Bernoulli İlkesi okutulmaktadır.
4) Termodinamiğin 2. Yasası – Rudolf Clausius
“Döngüsel bir süreçte meydana gelen tüm dönüşümlerin cebirsel toplamı yalnızca pozitif olabilir veya aşırı bir durum olarak hiçbir şeye eşit olmayabilir.”
Rudolf Clausius
İç savaşlar, toplumsal çöküntüler, işgaller, kaos ve maddi yetersizliklerle çocukluk dönemini geçiren Rudolf, hayatı boyunca yaptığı çoğu işte başarısız olmuştu.
Bilime ve kimyaya ayrı bir sempati beslemesi onu sürekli kitaplara gömülmeye ve basit deneylere itmişti. Toplumsal baskılara ve baskıcı rejimin yasaklarına rağmen büyük bir sabırla kendisini bilime adamış ve en büyük eseri olan, günümüze kadar ortaya çıkmış çoğu denklemi doğrudan etkileyen Termodinamiğin 2. Yasası'nı bulmuştu.
Birçok teoriyi, entropinin ve katıhal fiziğinin çıkış noktası kabul edilen yasası, onun için bir ömre bedel olmuştu.
5) Özel Görelilik Yasası – Albert Einstein
“Bilginin azı tehlikelidir ancak ondan daha tehlikeli olan, bu tehlikeden uzak duracak kadar çok şey bilen insandır.”
Albert Einstein
Küçüklüğünden beri yaşadığı ailevi sorunları evliliğinde de yaşamış, Nazi baskısından kurtulmak için birçok girişimde bulunmuş ve zor şartlar altında gittiği Zürich Akademisinden atılınca posta memuru olarak çalışmıştı Einstein. Tüm bunlar bir yana, moleküllerin varlığı, Newton denklemleri ve Laplace dönüşümlerini derlemesi, Newton'un ışık prizmasını modelleyebilmesi ona "İzafiyet" olarak bildiğimiz “Özel Görelilik Kuramı”nı getirmişti.
Klasik fizik egemenliğine son verip, postmodern matematiğin önünü açan ve kilometre taşı denklemlerin yeniden yapılanmasına neden olan bu denklem uzay, enerji ve yaşam konusunda yeni bir çağı başlatmıştır.
0 Yorum
Yorum Yap