TFF'de alınan karara göre Spor Toto Süper Lig 16 Ağustos 2019 tarihlerinde oynanacak maçlarla başlayacak. Türkiye Futbol Federasyonundan (TFF) yapılan açıklamada Spor Toto Süper Lig 2019-2020 sezonunun "Cemil Usta Sezonu" olarak oynanmasını kararlaştırdığı belirtildi. Açıklamada, 2003 yılında hayatını kaybeden A Milli Takımı'nın eski oyuncularından, Trabzonspor'un efsane kaptanı Cemil Usta'nın beyefendi ve alçakgönüllü kişiliği ile bütün futbolseverlerin sevgi ve saygısını kazandığı vurgulandı. Süper Lig, önceki sezonlarda Türk futboluna Süleyman Seba (2014-2015), Hasan Doğan (2015-2016), Turgay Şeren (2016-2017), İlhan Cavcav (2017-2018) ve Lefter Küçükandonyadis (2018-2019) gibi unutulmaz isimler anısına düzenlenmişti. Sizler için futbolda son zamanlarda adından sıkça söz ettiren VAR teknolojisine ışık tuttuk.
Gol çizgisi teknolojisi, elektronik araçlar vasıtasıyla topun çizgiyi geçip geçmediğini tespit ederek hakeme yardımcı olan bir sistemdir. Gol çizgisi teknolojisinin amacı hakemlerin yetkisini azaltmak değil karar vermelerinde destek olmaktır. Gol çizgisi teknolojisinin kullanımına yönelik istekler 2000'de Afrika Uluslar Kupası finalindeki penaltı atışlarının ardından yükselmeye başlamıştır. FIFA, Adidas tarafından önerilen topun içine yerleştirilmiş bir mikroçip tarafından gönderilen sinyaller vasıtasıyla hakemi topun çizgiyi geçip geçmediği yönünde uyaran sistemi test etmeye karar verdi. Dönemin FIFA başkanı Sepp Blatter: "Peru'da düzenlenen U17 Dünya Kupası'nda çeşitli testler yaptık ancak sonuçlar çok net değil bu yüzden denemelerimizi 2007'deki küçükler turnuvasında da devam ettireceğiz." şeklinde bir açıklama yapmıştır. 2008 yılında Blatter sistemin sadece %93 başarıyla çalıştığını belirterek kullanımını reddetmiştir.
Haziran 2011'de FIFA hakemi olayın gerçekleşmesinin ardından bir saniye içerisinde uyarması gereken on gol teknolojisi sisteminin test edilmesine izin verdi. Testler aynı yılın son aylarında İsviçre Federal Malzeme Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarları tarafından gerçekleştirildi. Testlerin ardından 3 Mart 2012'de Uluslararası Futbol Birliği Kurulu sistemlerin ikisinin ikinci aşamaya geçmeye hak kazandığını duyurdu. Bu iki sistem GoalRef ve Hawk-Eye'dır.
Hawk-Eye sistemi 1999 yılında geliştirilmiştir. Bu teknoloji kriket, tenis ve bilardoda zaten kullanılmaktadır. Sistemin çalışma prensibi görsel veriler sayesinde yapılan nirengi hesaplamasına dayanmaktadır. Top oyun alanını farklı açılardan gören yüksek hızlı kameralarla takip edilir. Mevcut yazılım da görüntüde topa karşılık gelen piksellerin tanımlanmasıyla her karede topun yerini hesaplar. Ayrıca eğer bazı kameralar topu göremiyorsa yazılım topun gideceği yeri de tahmin edebilir. Topun takibi sonucu tüm görüntüler kaydedilir ve bu veriler daha sonra istatistiklerde ve oyun analizlerinde kullanılabilir. Hawk-Eye sisteminin kurulması halinde stadyuma her kale için yedişer kamera yerleştirilmesi teklif edilmiştir. Sistem gerçek zamanlı çalışmaktadır, bu sayede hakemi de anında uyarmak mümkündür. Ancak sistem hata payının yüksek olduğu konusunda eleştirilmektedir.
GoalRef ise kale sahasında çimin altına ve kale çizgisi ile file arasına ince teller yerleştirilerek bir manyetik alan oluşturuluyor. Topa yerleştirilmiş olan sensör de kaleye yaklaştıkça manyetik alanı ölçmeye başlıyor. Topun içindeki çip dışarıdaki bir alıcıya şifreli mesajlar gönderiyor. Kale arkasındaki alıcılar, topun çizgiyi geçtiğini tespit ettiği anda merkezi bilgisayara mesaj iletiyor. Merkezi bilgisayar da, hakeme bir saniyeden de kısa bir sürede sinyal göndererek golden haberdar ediyor. Cairos'un yöneticilerinden Christian Holzer, topun içindeki çipin futbolun kendisine herhangi bir etkisi olmadığını belirterek, ''Çip topun tam merkezinde, test edebilmek için çok sayıda maç yaptık, herhangi bir sorun tespit etmedik'' dedi. Cairos, cihazın ağırlığının 15 gram olduğunu söylüyor. Güney Afrika'daki Dünya Kupası finallerinde kullanılan Jabulani futbol topunun ağırlığı ise 420 ila 445 gram civarındaydı.
Gol çizgisi teknolojisini destekleyenler bunun hakem hatalarını ciddi bir şekilde azaltacağını savunurken, bu teknolojiyi eleştirenler de mevcuttur. Eleştirilerin birçoğu kullanılan teknolojilerin teknik özelliklerinin tartışılmasından ayrı olarak bunun oyundaki insan faktörünü etkileyeceği ve hataları tartışmanın keyfini ortadan kaldıracağını öne sürenler olmuştur. Bir çalışmaya göre eğer 2010-11 sezonunda Premier League'de görüntülerin yeniden oynatılması kullanılsaydı hakem hataları %30 gibi bir oranda azaltılabilirdi, ama bazı kişiler de oyun sırasında yeniden oynatma teknolojinin kullanılmasının oyunun akıcılığını çok olumsuz etkileyeceğini ve muhtemel pozisyonları engelleyeceğini savunmaktadırlar. Diğer eleştiriler ise sistemin küçük ve gelirleri kısıtlı federasyonlar için çok pahalı olmasına dayanmaktadır. FIFA yetkilileri bu yüzden daha fazla teknoloji kullanımından ziyade daha iyi hakemlik yapmak gerektiğini savunmaktadırlar.
Futbol maçlarında artık gol çizgisi teknolojisi geliştirilerek VAR (Video Hakem Uygulaması) sistemi devreye girmiş durumda. VAR teknolojisi de aslında tüm sahayı kameralarla izleyen bir sistemdir. Hakemler tartışmalı bir pozisyon olduğunda maçı durdurup saha kenarındaki ekrandan pozisyon tekrarını izleyebilirler. Böylelikle uzak oldukları pozisyonları atlamamış olurlar. Bu teknolojinin devreye girmesi için süper ağır çekim, ultra ağır çekim, ultra yüksek çözünürlüklü (UHD ya da 4K) ve VAR ofsayt kameralarından oluşan bir çekim sistemi kullanılıyor. Video Yardımcı Hakem, orta hakemle fiber bazlı bir radyo sistemiyle iletişim kurarken, 33 canlı kamera ve 2 özel ofsayt kamerası aynı ağ üzerinden yönetim merkezine veri taşıyor. Bu yayınların 8 tanesi süper ağır çekim, 4 tanesi ise ultra ağır çekim yapıyor. Final maçları için iki ek ultra ağır çekim kamera da sisteme dâhil edilebiliyor. VAR sistemi, ilk olarak 1 Eylül 2016'da İtalya ile Fransa arasında oynanan hazırlık maçında denendi. İtalyan futbolcular, Fransız savunma oyuncusu Layvin Kurzawa’nın ceza sahası içinde topu elle oynadığı iddia ederek hakeme penaltı itirazında bulundu. Karşılaşmanın Hollandalı hakemi Björn Kuipers de bunun üzerine oyunu durdurdu ve saha kenarında videodan pozisyon tekrarını izleyip penaltı olmadığına karar verdi.
VAR hakkında da eleştiriler yapılmaktadır. Önemli teknik adamlar, spor yorumcuları, yöneticiler sistem hakkında futbolun doğasına aykırı olduğunu iddia ederek, "Video uygulamasına, oyunun durmasına karşılar. Birbirimizi baskı atına alıp futbol iklimini kirletmemeliyiz. 'Top çizgiyi geçti mi, geçmedi mi?' gibi küçük uygulamalar yapılabilir ama bu kapsamda bir uygulamayı futbolun doğasına aykırı buluyorlar. Fakat bugüne kadar Video Yardımcı Hakem kullanarak oynanan yaklaşık 1.000 maçlık denemede karar doğruluk oranının yüzde 93’ten yüzde 99’a çıktığı belirtiliyor.
Özgün İçerik: Enes Eren
Gol çizgisi teknolojisi, elektronik araçlar vasıtasıyla topun çizgiyi geçip geçmediğini tespit ederek hakeme yardımcı olan bir sistemdir. Gol çizgisi teknolojisinin amacı hakemlerin yetkisini azaltmak değil karar vermelerinde destek olmaktır. Gol çizgisi teknolojisinin kullanımına yönelik istekler 2000'de Afrika Uluslar Kupası finalindeki penaltı atışlarının ardından yükselmeye başlamıştır. FIFA, Adidas tarafından önerilen topun içine yerleştirilmiş bir mikroçip tarafından gönderilen sinyaller vasıtasıyla hakemi topun çizgiyi geçip geçmediği yönünde uyaran sistemi test etmeye karar verdi. Dönemin FIFA başkanı Sepp Blatter: "Peru'da düzenlenen U17 Dünya Kupası'nda çeşitli testler yaptık ancak sonuçlar çok net değil bu yüzden denemelerimizi 2007'deki küçükler turnuvasında da devam ettireceğiz." şeklinde bir açıklama yapmıştır. 2008 yılında Blatter sistemin sadece %93 başarıyla çalıştığını belirterek kullanımını reddetmiştir.
Haziran 2011'de FIFA hakemi olayın gerçekleşmesinin ardından bir saniye içerisinde uyarması gereken on gol teknolojisi sisteminin test edilmesine izin verdi. Testler aynı yılın son aylarında İsviçre Federal Malzeme Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarları tarafından gerçekleştirildi. Testlerin ardından 3 Mart 2012'de Uluslararası Futbol Birliği Kurulu sistemlerin ikisinin ikinci aşamaya geçmeye hak kazandığını duyurdu. Bu iki sistem GoalRef ve Hawk-Eye'dır.
Hawk-Eye sistemi 1999 yılında geliştirilmiştir. Bu teknoloji kriket, tenis ve bilardoda zaten kullanılmaktadır. Sistemin çalışma prensibi görsel veriler sayesinde yapılan nirengi hesaplamasına dayanmaktadır. Top oyun alanını farklı açılardan gören yüksek hızlı kameralarla takip edilir. Mevcut yazılım da görüntüde topa karşılık gelen piksellerin tanımlanmasıyla her karede topun yerini hesaplar. Ayrıca eğer bazı kameralar topu göremiyorsa yazılım topun gideceği yeri de tahmin edebilir. Topun takibi sonucu tüm görüntüler kaydedilir ve bu veriler daha sonra istatistiklerde ve oyun analizlerinde kullanılabilir. Hawk-Eye sisteminin kurulması halinde stadyuma her kale için yedişer kamera yerleştirilmesi teklif edilmiştir. Sistem gerçek zamanlı çalışmaktadır, bu sayede hakemi de anında uyarmak mümkündür. Ancak sistem hata payının yüksek olduğu konusunda eleştirilmektedir.
GoalRef ise kale sahasında çimin altına ve kale çizgisi ile file arasına ince teller yerleştirilerek bir manyetik alan oluşturuluyor. Topa yerleştirilmiş olan sensör de kaleye yaklaştıkça manyetik alanı ölçmeye başlıyor. Topun içindeki çip dışarıdaki bir alıcıya şifreli mesajlar gönderiyor. Kale arkasındaki alıcılar, topun çizgiyi geçtiğini tespit ettiği anda merkezi bilgisayara mesaj iletiyor. Merkezi bilgisayar da, hakeme bir saniyeden de kısa bir sürede sinyal göndererek golden haberdar ediyor. Cairos'un yöneticilerinden Christian Holzer, topun içindeki çipin futbolun kendisine herhangi bir etkisi olmadığını belirterek, ''Çip topun tam merkezinde, test edebilmek için çok sayıda maç yaptık, herhangi bir sorun tespit etmedik'' dedi. Cairos, cihazın ağırlığının 15 gram olduğunu söylüyor. Güney Afrika'daki Dünya Kupası finallerinde kullanılan Jabulani futbol topunun ağırlığı ise 420 ila 445 gram civarındaydı.
Gol çizgisi teknolojisini destekleyenler bunun hakem hatalarını ciddi bir şekilde azaltacağını savunurken, bu teknolojiyi eleştirenler de mevcuttur. Eleştirilerin birçoğu kullanılan teknolojilerin teknik özelliklerinin tartışılmasından ayrı olarak bunun oyundaki insan faktörünü etkileyeceği ve hataları tartışmanın keyfini ortadan kaldıracağını öne sürenler olmuştur. Bir çalışmaya göre eğer 2010-11 sezonunda Premier League'de görüntülerin yeniden oynatılması kullanılsaydı hakem hataları %30 gibi bir oranda azaltılabilirdi, ama bazı kişiler de oyun sırasında yeniden oynatma teknolojinin kullanılmasının oyunun akıcılığını çok olumsuz etkileyeceğini ve muhtemel pozisyonları engelleyeceğini savunmaktadırlar. Diğer eleştiriler ise sistemin küçük ve gelirleri kısıtlı federasyonlar için çok pahalı olmasına dayanmaktadır. FIFA yetkilileri bu yüzden daha fazla teknoloji kullanımından ziyade daha iyi hakemlik yapmak gerektiğini savunmaktadırlar.
Futbol maçlarında artık gol çizgisi teknolojisi geliştirilerek VAR (Video Hakem Uygulaması) sistemi devreye girmiş durumda. VAR teknolojisi de aslında tüm sahayı kameralarla izleyen bir sistemdir. Hakemler tartışmalı bir pozisyon olduğunda maçı durdurup saha kenarındaki ekrandan pozisyon tekrarını izleyebilirler. Böylelikle uzak oldukları pozisyonları atlamamış olurlar. Bu teknolojinin devreye girmesi için süper ağır çekim, ultra ağır çekim, ultra yüksek çözünürlüklü (UHD ya da 4K) ve VAR ofsayt kameralarından oluşan bir çekim sistemi kullanılıyor. Video Yardımcı Hakem, orta hakemle fiber bazlı bir radyo sistemiyle iletişim kurarken, 33 canlı kamera ve 2 özel ofsayt kamerası aynı ağ üzerinden yönetim merkezine veri taşıyor. Bu yayınların 8 tanesi süper ağır çekim, 4 tanesi ise ultra ağır çekim yapıyor. Final maçları için iki ek ultra ağır çekim kamera da sisteme dâhil edilebiliyor. VAR sistemi, ilk olarak 1 Eylül 2016'da İtalya ile Fransa arasında oynanan hazırlık maçında denendi. İtalyan futbolcular, Fransız savunma oyuncusu Layvin Kurzawa’nın ceza sahası içinde topu elle oynadığı iddia ederek hakeme penaltı itirazında bulundu. Karşılaşmanın Hollandalı hakemi Björn Kuipers de bunun üzerine oyunu durdurdu ve saha kenarında videodan pozisyon tekrarını izleyip penaltı olmadığına karar verdi.
VAR hakkında da eleştiriler yapılmaktadır. Önemli teknik adamlar, spor yorumcuları, yöneticiler sistem hakkında futbolun doğasına aykırı olduğunu iddia ederek, "Video uygulamasına, oyunun durmasına karşılar. Birbirimizi baskı atına alıp futbol iklimini kirletmemeliyiz. 'Top çizgiyi geçti mi, geçmedi mi?' gibi küçük uygulamalar yapılabilir ama bu kapsamda bir uygulamayı futbolun doğasına aykırı buluyorlar. Fakat bugüne kadar Video Yardımcı Hakem kullanarak oynanan yaklaşık 1.000 maçlık denemede karar doğruluk oranının yüzde 93’ten yüzde 99’a çıktığı belirtiliyor.
Özgün İçerik: Enes Eren
0 Yorum
Yorum Yap