Görseli siz ekleyiniz… Görsel seçme konusunda yeteneksizim 🙂
1017 yılında yaşayan birisi acaba gökyüzüne doğru baktığında 1000 yıl sonra dünyanın böyle bir halde olacağını hiç hayal edebilmiş midir? Pekiyi biz 2017 yılında yaşayanlar şöyle bir gökyüzüne bakalım da 3017 yılını hayal edelim bakalım 🙂
İçinizden dünya o zamana kadar ulaşmaz ki kıyamet kopar diyenler elbet olacaktır, ama biz bunu bilemeyiz ki. Kaldı ki insanlar Moğol İstilası yaşandığında da artık kıyametin kopacağını söylemişler, aynı şekilde 1.Dünya Savaşı olduğunda artık dünyanın sonunun geleceğini söylemişlerdi. Kaldı ki onu bile bırakın daha 5 yıl öncesinde Maya Takvimine inanıp 21 Aralık 2012’de kıyamet kopacak demiyor muyduk? 🙂
Ben şahsen 3017 yılını bırakın 2100 yılını bile düşündüğümde beynim uçacak gibi oluyor. Herhalde 3017 yılında biraz klişe olacak ama şunlar yaşanacaktır, ışınlanarak Mars’ta akşam yemeği yemek mi dersiniz, Venüs’te yeni kolonilerin kurulduğunu hatta bazı Dünyalı komşularınızın kirası daha uygun diye Venüs’e taşındığını mı işitirsiniz bilemeyiz. Veya akıl okuyan çip sayesinde artık herkesin içini dışını bileceğinize mi şaşırırsınız bilemem.. Ama şunu biliyorum ki Dünya her ne olursa olsun müthiş bir şekilde gelişecek, hatta işin garibi o kadar gelişecek ki biz Dünyayı beğenmeyip belki başka gezegenlerde yaşayacağız 🙂
Veya bu kadar toz pembe düşünmeyi bırakıp felaket senaryoları mı üretsek, artan nüfus şu an 7 milyar olan dünyanın o yıllar 200-300 milyar olacağı düşünülüyor. Bu gezegene artık sığamayacağımız bir gerçek, en iyisi onu kafamıza sokalım. Sığmaya çalışırsak, su için yapılan savaşlar, üst üste yığılmış binalar arasında yok olup gidecek mi 3000’liler? Veya süper güçlerin olası bir hışmına uğrayıp bir atom bombası veya nükleer silahlar yüzünden yok olup gidecek mi?
Şimdi başlıktaki sorumuza gelelim madem dünya akıl almaz bir biçimde gelişiyor, gelişen dünya mı, yoksa insan mı? Biraz kafa karıştırıcı ve zor bir soru gibi duruyor sanırım. Bazılarınız dünya gelişir mi insan gelişiyor buna bağlı olarak dünya gelişiyor tabii ki derken, bazılarınız da gelişen dünya ademoğlu ise buna sadece ayak uyduruyor diyebilir.
Bana kalırsa ilk seçenek daha mantıklı gibi geldi, bence gelişen insan buna bağlı olarak dünya gelişiyor. Niçin mi? Dünyadaki bu müthiş son gelişmelerin ( telefon,televizyon,bilgisayar,akıllı arabalar,akıllı evler gibi gibi gibi ) son 10-20 yılda müthiş ilerleme kaydettiğini düşünürsek dünya periyodik olarak gelişmediğini kanıtlayabiliriz. Gelişen insanlar dünyayı akıl almaz bir biçimde geliştirebiliyor, aynı şekilde aynı insanlar bu dünyayı akıl almaz bir biçimde mahvedebiliyor.
Aslında kendine mahvetmiyor, gelecek nesiller için yaşanamaz bir hale getiriyor orası ayrı.
İkinci seçeneği işaretleyen arkadaşlara da şu açıdan hak veriyorum; evet gerçekten dünyada bir düzen var, bir gelişme var ve sen buna ayak uyduramazsan ezilir, uydurursan da çok başarılı sayılıyorsun. Ama bunun adını bir türlü koyamayan insanlar sistem demekle yetinmiş. Ne sistemi? Farklı bir adı olmalı mutlaka, doğ-büyü-okula git-sınav gelecek önüne iyi yaparsan iyi kötü yaparsan kötüsün-üniversite-yine bir sınav gelecek iyi yaparsan iyi kötü yaparsan kötüsün-iş hayatı- şu çizgiden çıkmazsan yükselirsin- bunları yap- şeklinde sürekli bir dış yönlendirme etkisinde olduğumuzu kabul etmemiz gerekir. Belki de bu bir gereklilik, belki insanların uydurduğu katı kurallar, orasını bilemeyiz.. Ama böyle manyetik bir gücün olduğu da gerçek. Hatta akraba baskısı diyenler bile olabilir buna 🙂 ” Aman oğlum okuyun , okuyun da doktor olun ” gibisinden…
Yazıma aşağıdaki dizelerle son veriyorum, okuduğunuz için teşekkürler…
Son ırmak kuruduğunda,
Son ağaç yok olduğunda,
Son balık öldüğünde,
Beyaz adam
Paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.