Ertelemek Yok Hemen Şimdi

Ertelemek günümüzün en önemli problemlerinden biri. Sınavlara çalışmayı, gitmemiz gereken yerleri, yapmamız gereken işleri hep erteliyoruz. Bir süre sonra bu durum sürekli bir hal alıyor ve artık günlük işlerimize kadar etkilemeye başlıyor. En basitinden kendi adıma şunu söyleyebilirim bugün bu içeriği girmem için son günüm ve yarına önemli bir staj sunumum var (geçemezsem 2 aylık stajım yanacak siz düşünün) ayrıca sınavların yaklaştığından bahsetmek istemiyorum bile. Bu içeriği yazarken saat 15.00 sularını gösteriyor erken uyuyan biri olduğumu düşünürsek bana yaklaşık 8 saatlik bir çalışma saati kalıyor. Bu biraz düşündürücü çünkü 8 saatin 8 saatinde de haldır haldır çalışmayacağımı öğrenci milleti olarak hepimiz biliyoruz. Kendime gram vakit ayıracak halim kalmayınca birazcık düşünüp taşındım ve kendime “Erteleme Hastalığı” teşhisini koydum. Öğrenciliğin %90ının ertelemek olduğunu biliyorum ama ben çekiyorum siz de çekmeyin, ERTELEMEYİN :)

 

Sebebi Neydi ?

Anlam eksikliği: Eğer bir iş size anlamlı gözükmüyorsa, o işe başlamak için yeterli motivasyonu bulmakta zorlanabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik: Kusursuzu arıyorsanız ve yapılması gereken iş hakkında, nasıl bir yol izleyeceğiniz konusunda herhangi bir fikriniz yoksa işten sonuna kadar kaçmak isteyebilirsiniz. Fakat son dakika yapılan işlerden daha çok hata çıkabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

Değerlendirilme kaygısı: Başkalarının yaptığınız işi değerlendirecek olması sizi kaygılandırabilir ve işinizi geciktirebilir (Örn: Staj sunumu, sunumlar benim için başlı başına bir kabus)

Belirsizlik: Sizden tam olarak ne istenildiğinden emin değilseniz çalışmaya başlamak zor gelebilir.

Bilinmezlik: Daha önce fikriniz olmadığı bir konuda çalışacaksanız ve o konuda ne kadar başarılı olacağınızı bilmiyorsanız başlamakta zorlanabilirsiniz. Şunu unutmayın ki işi yapmazsanız zaten başarısız olacaksınız en azından elinizden geleni yapın ve sonucunu görün.

Görevle başa çıkma yetersizliği: Gerekli donanım ve bilgiye sahip olmadığınızı düşünüyorsanız o işten tamamen kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız. Bilginiz yoksa internet var sonuçta :) Ne kadar erken başlarsanız o kadar çok bilgi ve donanım kazanma şansınız olur.



Tedavisi Yok mu Doktor?

Başlayın
“Başlamak” sizin sihirli kelimeniz olsun. Paragrafa bir kelime yazmış olsanız bile o işe artık başlamış sayılırsınız. Boşuna atalarımız gerisi çorap söküğü gibi gelir dememişler. Psikolojik olarak başladığınız işi bitirmek isteyeceksiniz.

Hedef Koyun

Kendinize günlük, haftalık hatta aylık hedefler belirleyin. Küçük, sevimli bir defter edinip hedeflerinizi yazarak motivasyonunuzu koruyabilirsiniz. Hatta bu hedeflerinizi gerçekleştirdikçe üstünü istediğiniz renkte fosforlu kalemle çizin. Yapabileceklerinizi görürseniz kendinize inancınız artar :)

İşleri Parçalayın

İşleri hem mecazi hem de gerçek anlamda parçalayın. Büyük çapta işler gözünüzü korkutabilir o yüzden görünen koca dağları minik tepeler olarak göstermek sizin elinizde. Alt kategorilere ayırın ve hızlı bir şekilde ilerleyin.

Verimliliğinizi Arttırın

Verimliliğinizi arttırabileceğiniz ve zamanı doğru kullanmanıza yardımcı bir çok tekniği internette rahatça bulabilirsiniz. Günümüzde en yaygın olarak kullanılan tekniklerden biri Pomodoro Tekniği’dir. Bu teknikte çalışma, zaman aralıklarına bölünmekte ve verimliliğin arttırılması amaçlanmaktadır. Yani, 25 dakika iş, 5 dakika mola ile zihin programlanmaya çalışılmaktadır.

Kendinizi Ödüllendirin

Kendinizi şımartma vakti! Bu kısmı planlamak size kalmış ister uzun zamandır ihmal ettiğiniz arkadaşlarınızı ziyaret edin ister sinemaya, tiyatroya vb. etkinliklere gidin. Önemli olan beynimizin dopamin salgılayacak olması ne yaptığınız değil :)

Geçmişteki ertelemelerimizi artık bir kenara bırakıyoruz ve önümüzdeki daha az iş yükü olacak günlere odaklanıyoruz. Unutmayın ERTELEMEK YOK HEMEN ŞİMDİ!