Eğitim hayatımızı sorunsuz idare edebilmek, sınavlarımızı verebilmek hatta hedeflediğimiz noktalara gelebilmek için ders çalışmamız önemli bir etkendir. Sorumluluklarımız bizi diri tutan bir etkiye sahiptir. Ancak planladığımız gibi her seferinde düzenli bir şekilde ders çalışmaya başlayamayız, sürekli erteleriz. Bunlar için kimi zaman yorgunluk, üşengeçlik, içinde bulunduğumuz temponun bizi yıpratması gibi birçok nedenler üretebiliriz.
Ve o telefon asla bırakılmaz. Bırakılamaz desek daha doğru olur. Kendinizi bir anda videolar izlerken, postlar okurken bulmamız beklenmedik bir durum olmaz.
Masanın toplanması saatleri alabilir hatta belki de o gün o masa asla tamamen toplanmış olmaz. İlla ki dikkat dağıtacak notlar bulunur ya da karışık ders notları tek tek dosyalanır; ama asla tamamen çalışmak için hazır olunamaz.
Çalışacağınız konuyu kesin arkadaşınız da bilmiyordur ve çare aranmaya başlanılır. Fakat konu bir anda dağılır ve kendinizi bir anda en olmayacak bir konu hakkında laflarken bulabilirsiniz. Böylece bugün de ders çalışamamış olursunuz.
O 10-20 dakika asla bitmez. Güncel haberler bakılır hatta gündüz kuşağındaki bütün programlar izlenilir; ama asla ders çalışılmaz.
Çalışma videoları var mı yok mu diye bakılırken illa ki bir video dikkat çeker. O video izlendikten sonra devamı mutlaka gelir. Kendinizi bir anda sevdiğiniz grupların konser videolarını izlerken bulabilirsiniz ya da komik kedi-köpek videolarını izlerken…
O programı oluşturmak için en az 2 saat geçmiş olur. Program oluşturulduktan sonra bir daha asla o program uygulanmaz hatta bir şekilde o program kaybolur.
Değil 1 fincan, 10 fincan içsen dahi ders çalışacaksın ya illa ki uykun gelir. Asla uyumayacağın bir saatte yatağına girer ve uyursun. Bunun sebebi ders çalışmaya karar vermiş olmandır.
Çalışmaya oturduğunda saate gözün takılır ve saat başında çalışmaya karar verirsin. Sonra bir bakarsın ki o saat başı gelmiş geçmiş… Ve sen asla çalışmaya başlamamışsındır.
Ders çalışacaksın ya gözlerinin yorgun olmaması gerek, bu nedenle biraz kestirmek istersin ki sonradan çalışman bölünmesin. Kendi kendine vermiş olduğun ‘yarım saatlik uyuma molası’ asla yarım saat olarak kalmaz. Kaç yarım saat geçer ve sen asla uyanamamışsındır, en derin en tatlı uykularından birisini yaşıyor olursun o zaman içerisinde. Çünkü ders çalışman gerekmektedir.
Özgün İçerik: Şevval Göker
İşte ders çalışmamak için kendi kendimize ürettiğimiz bahanelerden birkaçı:
- ‘Telefonumu bırakayım, başlayacağım’
Ve o telefon asla bırakılmaz. Bırakılamaz desek daha doğru olur. Kendinizi bir anda videolar izlerken, postlar okurken bulmamız beklenmedik bir durum olmaz.
- ‘Masayı toplayayım da sonra başlarım’
Masanın toplanması saatleri alabilir hatta belki de o gün o masa asla tamamen toplanmış olmaz. İlla ki dikkat dağıtacak notlar bulunur ya da karışık ders notları tek tek dosyalanır; ama asla tamamen çalışmak için hazır olunamaz.
- ‘Arkadaşları arayayım, acaba onlar çalışmaya başladı mı?’
Çalışacağınız konuyu kesin arkadaşınız da bilmiyordur ve çare aranmaya başlanılır. Fakat konu bir anda dağılır ve kendinizi bir anda en olmayacak bir konu hakkında laflarken bulabilirsiniz. Böylece bugün de ders çalışamamış olursunuz.
- ’10-20 dakika bir televizyona bakayım ya, gündemde neler varmış?’
O 10-20 dakika asla bitmez. Güncel haberler bakılır hatta gündüz kuşağındaki bütün programlar izlenilir; ama asla ders çalışılmaz.
- ‘İnternete bakayım belki konunun çalışma videoları vardır.’
Çalışma videoları var mı yok mu diye bakılırken illa ki bir video dikkat çeker. O video izlendikten sonra devamı mutlaka gelir. Kendinizi bir anda sevdiğiniz grupların konser videolarını izlerken bulabilirsiniz ya da komik kedi-köpek videolarını izlerken…
- ‘Kendime bir çalışma programı hazırlayayım ki sistemli çalışmış olayım.’
O programı oluşturmak için en az 2 saat geçmiş olur. Program oluşturulduktan sonra bir daha asla o program uygulanmaz hatta bir şekilde o program kaybolur.
- ‘Kahve yapayım da uykum gelmesin.’
Değil 1 fincan, 10 fincan içsen dahi ders çalışacaksın ya illa ki uykun gelir. Asla uyumayacağın bir saatte yatağına girer ve uyursun. Bunun sebebi ders çalışmaya karar vermiş olmandır.
- ‘Saat başı olsun, öyle başlarım. Tamda başlayıp tamda da bitiririm böylece.’
Çalışmaya oturduğunda saate gözün takılır ve saat başında çalışmaya karar verirsin. Sonra bir bakarsın ki o saat başı gelmiş geçmiş… Ve sen asla çalışmaya başlamamışsındır.
- ‘Yarım saat kadar uyuyayım ki sonra çalışmam bölünmesin.’
Ders çalışacaksın ya gözlerinin yorgun olmaması gerek, bu nedenle biraz kestirmek istersin ki sonradan çalışman bölünmesin. Kendi kendine vermiş olduğun ‘yarım saatlik uyuma molası’ asla yarım saat olarak kalmaz. Kaç yarım saat geçer ve sen asla uyanamamışsındır, en derin en tatlı uykularından birisini yaşıyor olursun o zaman içerisinde. Çünkü ders çalışman gerekmektedir.
Özgün İçerik: Şevval Göker
0 Yorum
Yorum Yap