Öğrenci iken ‘’Ben öğrenciyim. Öğrenciyiz abi.’’ gibi cümleler çoğumuzun ağzına pelesenk olmuştur; çünkü bu cümleler, biz öğrencilerin ufak cep bilançosunda net hata ve noksan işlemi gibidir. :) Malum krediler 25 lira daha artınca ceplerimizdeki akrep biraz gevşedi. :) Aslında akrep deyimi genelde cimriler için kullanılır; lakin ben fazla katılmıyorum. Biz öğrencilerin okula gidip gelmesi dışındaki aktiviteler için maddi kaynaklar gerekiyor. Kredi haricinde çevreden farklı şekilde maddi destek sağlayamıyorsak cebimizdeki akrebi iyi tutmalıyız. Bunun için çeşitli tasarruflar edinmeliyiz ya da ‘’Varlık Fonu’’ kurmalıyız. :) Dışarı her çıktığımızda para gidiyor. Soluduğumuz hava bile paralı desem.. Neyse fazla lakırdı etmeyelim. Tasarruf veya gelir elde etmek için illa bir çözüm vardır. Önemli olan o eylemi devam ettirebilmekte.. Buyurun aşağıdaki maddelerimize geçelim. :)
1 -) Kendimize ait olan zararlı harcamaları kısalım.
Öğrenci milleti olarak sigara ve alkol alışkanlığı olan birçok arkadaşımız çevremizde mevcut. Belki de bu maddeleri okuyan sizler de o mevcuttasınızdır. Üstad Kemal SUNAL’ın dediği gibi zama zam olayı tütün ve alkole sürekli işlemekte. Hem kendi sağlığımız için hem de tasarrufumuz için bırakamıyorsak bile kısalım.
2 -) Ah o yer bildirimi yaptığımız kafeler.
Yani bana sorarsanız buluşmalar dışında ‘’ne yapalım’’ deyip de kafeye sürükleyen arkadaşlarınızdan uzak durunuz. Hadi eve gidip bir çay koyalım diyen arkadaşlara ise yapışın. :) Gerçekten o duman altı olan veya olmayan yerlerde bulunup o kadar parayı vermektense farklı aktivitelere harcamak daha mantıklı olur. Zaten, genelde sohbet amaçlı gidilir; ama sosyal medyadan fotolar atıp sonra kim baktı deyip zaman öldürülür. Dolayısıyla görülmesi gereken veya ihtiyaç dışındaysa eyleminiz ben karşıyım!
3 -) Kumbara yapın.
Küçük ve size göre anlamsız kuruşlar bile olsa bir kumbara edinip içine atın. İleride açtığınız da gerçekten şaşıracaksınız. 1. Maddeye binaen ben sigara içmeyen birisi olarak arkadaşım bir paket aldığında ben de kumbarama o kadar para atıyordum. İyi de para biriktirdim. Sonrasında spor harcamalarıma destek sağladı. Bence deneyin.
4 -) İndirimleri kesinlikle kaçırmayın.
Acil almanız gereken bir varlık değilse sabretmeniz veya daha uygun yerlerde bulma olasılığını gözden geçirin derim. Bir de bazen o an sevdiğiniz veya ihtiyacınız olan bir ürün indirime girer ve alacak nakidiniz bulunmaz. İşte o zaman küçük bir su alın. :)
5 -) Kredi kartıyla olan harcamalarınızı kısın.
Öğrenciler olarak, sanki ek bir gelirimiz varmış gibi öteki ayda ne olacağını düşünmeden kredi kartına abanır dururuz; ama diğer tarihlere gelince ondan bundan borç alırız. Kişinin hesabını bilmesi gerçekten çok önemli bir durum. Kredi kartlarına olabildiğince dokunmamak bizim için avantajlı olacaktır.
6 -) Yarı zamanlı veya tam zamanlı işlerde çalışabilirsiniz.
Hem iş hayatından birtakım bilgiler edinirken hem de ek gelir sağlarız. Benim tavsiyem, bölümlerinize yatkın işleri öncelik etmenizdir. Bulamazsanız başka alanlara yönelebilirsiniz. Böylece maddi sorumluluklarımızı daha iyi anlayıp küçük de olsa ekonomik bağımsızlığınızı sağlamlaştırırsınız.
7 -) Harcamalarınızı bir yerlere yazın.
Kendi kendinizin muhasebecisi olun. Bazen, ‘’yahu ben ne kadar para harcadım’’ dediğimiz oluyor. Gerçekten, para harcamak durdurulamaz bir şey hepimiz için. Dolayısıyla, cebinizin kontrolünü sağlayın. Günlük harcadığınız para miktarını not ederek aylık bilançonuzu çıkarıp nerede gereksiz veya gerekli harcama yaptığınızı kolayca bulursunuz.
8 -) Okul ihtiyaçlarınızı ikinci ellerle temin edin.
Üniversite hayatımız boyunca okumamız ve zorunlu olarak almamız gereken birçok kitap olacaktır. Cebimize uygun o kitap kokulu sahaflar işimizi görecektir. İlla sıfır alacağız diye bir durum yok. Kendi ekonomimize göre alışveriş oluşturmak en mantıklısı olacaktır.
Yani, tasarruf yapmak için birçok nedenimiz bulunmakta; lakin paraya da sürekli tamah eden bir hayatımız olmamalı. Onun için her zamanki gibi geleneğimizi bu sefer Nazım Hikmet’ten yazalım. ‘’ Cebin para para olacak diye ruhun pare pare olmasın.’’
Özel İçerik: Oğuzhan Arslan
0 Yorum
Yorum Yap