İnsan davranışlarında bilincin rolü %5 iken bilinçaltının rolü %95’tir. Yaratma, hayal kurma bilinçaltındadır. Bilinçaltı en iyi uykuda çalışır. Öyle ki bilinçaltı zihin, rüyalarımızda da sürekli kendini ortaya koyar. Bilinçaltının gelecekteki olası görüntülere ulaşabildiği iddia edilmektedir. Birçok davranışımız bilinçaltı vasıtasıyla şekillenir. Düşünmeden yaptığımız her şey bilinçaltı tarafından yönlendirilir. Bilinçaltı biz farkında olmadan nefes almamızı sağlayan organları yöneten beyin bölümüdür. Bilinçaltı farklı alanlara hükmeder ve beyin kararları bilinçaltı ile alır.
Örneğin, bir kadının yemek yapması veya uçak kullanması veya bir yerden başka bir yere giderken bir şey düşünmememiz… Düşünmediğimiz her an bilinçaltı devrededir, düşündüğümüz anlar ise bilincimiz devreye girmektedir. Bilinçaltımız saniyede 4 milyon bit bilgi üretirken, bilinç ise sadece 2 bin üretir. Duygu, alışkanlıklar, sarhoşluk, rüya, dil sürçmeleri bilinçaltında gerçekleşir. Bilinçaltında zaman kavramı yoktur. Uzun süreli bir bellek vardır. Sorgulayamaz. Mizah anlayışı yoktur, gerçek ve şaka arasında ayrım yapamaz ve etrafının farkında değildir.
Genelde bütün duygularımız, alışkanlıklarımız, yaşadığımız, yaşamış olduğumuz her türlü deneyim bilinçaltı tarafından kaydedilir. Bilinçaltı olumsuzlukları anlamaz. Örneğin ‘’yerlere çöp atmayınız’’ yazısını görse bile ‘’çöp at’’ olarak anlar. Veya ‘’sigara içme’’ denildiğinde onu ‘’sigara iç’’ olarak anlar. Yani ”yapma/etme” gibi olumsuz kelimeleri anlamaz. Sigara paketlerinin üzerinde yazan ‘’sigara içmek öldürür’’ yazısına rağmen sigara satışlarının %48 oranında artması da buna bir örnektir. Nedeni hala çözülememekle birlikte bunun bilinçaltı ile ilgili olduğu tahmin ediliyor.
Freud, bilinç konusunu ilk kez gerçekten yakalayan kişiydi. İnsan doğasının sadece rasyonel şeylerle açıklanamayacağını tahmin ediyordu. Bilinç ve bilinçaltını kısaca şöyle tanımlamıştır: ‘’Buzdağının sadece görünen ucu bilinç, görünmeyen kısmı ise bilinçaltıdır.’’ Sigmund Freud’a göre buzdağını zihni temsil eden bir yapıya benzetirsek, bilinç de buzdağının su üzerinde kalan kısmıdır. Bilinç, farkında olduğumuz, farkında olduğumuzu bildiğimiz, algıladığımız her şeyi kapsar. Buna ek olarak bilinçli zihin, rasyonel şekilde düşünebilmeyi ve konuşabilmeyi mümkün kılan zihinsel işleyiş biçimidir. Duyumlar, algılar, anılar, duygular ve fanteziler bilinçli zihin kapsamında yer alır.
Bilinçli zihin, bilinç düzeyinden saklı tutmak istediği şeyleri bastırarak bilinç dışına gönderir. Bilinç dışına gönderilen şeylerin çoğu, gizli formlarda ve şekil değiştirerek bilinç düzeyine ulaşabilir. Bu şekilde, biz bastırdığımız duygularımızın, düşüncelerimizin, ihtiyaçlarımızın ve hislerimizin farkında olmasak bile, bilinçdışımız hala davranışlarımızı etkiler. Bunun en güzel örneğini rüyalarda görürüz; terapide rüyanın içeriği sayesinde bilinç düzeyinde kendini gösteren temsillerin kaynağına, çağrışımlarla (bilinçdışına açılan yollardan biri) ulaşılmaya çalışılır.