Bir Yaşam Biçimi: Minimalizm

Hayatımız daha az ile nasıl daha iyi olur?

Olabilir mi?

Minimalizm son zamanlarda hayatımıza girmiş bir felsefe. Aslında 1960' larda sanat eserleriyle ortaya çıkan bir görüş. Günümüzde sadecilik akımı olarak hayatımızda yer edinmekte. Hayatı basitleştirmek minimalizmin felsefesidir. Yaşam alanını arttırmak, daha güzel bir yaşama adım atmak, yaşam kalitesini arttırmak için bu akıma dahil olabilirsiniz. Yoğun ve hızlı geçen günlere, haftalara, aylara sığmıyoruz. Hiçbir şekilde yetişemediğimizi düşünüyoruz. Tüketim çağındayız. Sürekli tüketmeye yönelik düşünüp öyle davranıyoruz. Bu davranış hem doğaya hem insanlığın zararına olmakta. Çılgınlarca tüketiyoruz. Dünya bu hıza yetişemeyebilir. Hayatlarımızdan fazlasını çıkartmaya, az çoktur ilkesini benimsemeye ne dersiniz?

Sadeleşmeye adım atabiliriz. Fazlalıkları hayatımızdan çıkartabiliriz. Eşyalar, nesneler ile hayatlarımızı işgal etmeyelim. Kendi alanlarımızı oluşturup yaşam kalitesini yükseltmeyi amaç edinelim. Hayatınızda sizin için bir anı, bir fayda sağlamıyorsa onu hayatınızdan çıkartın. Enerjinizi hapsetmesine izin vermeyin. Her yere yetişemezsiniz kendinizi koşullandırıp yormayın. Herkesin istediği, söylediği şeyleri yaparak zamanınızı tüketmeyin. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Gerçekten yapmak istediklerinizi yapıyor olmak sizi daha da mutlu edecektir. Hayat sizin hayatınız siz kendi isteklerinizi yapmaya odaklanmalısınız.

Hayatımız az ama öz olacak. Gardroptan içimizdeki bize kadar sadeleşmeye başlamak sizi ferahlaştıracaktır. Gerekli olmayan, ihtiyacımız olmayanlardan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi? Alırken, tüketirken gerçekten işime yarayacak mı diye düşünerek almak gerekiyor. Hem doğamız hem de canlılar için. Yemek yerken bile size fazlalık verecek, sizi rahatsız edecek yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı. Mesela kola asitli bir içecek. Bu size zarar verecek ve size fazlalık olarak geri dönecek. Bu sebepten dolayı bir de doğadan yana şansınızı deneyin. Doğa, her zaman sadelikten yanadır.

Hayatınızda fazla olan şeylerin sizden aldığı enerjiyi geri alın. Tıka basa eşya, kıyafet ile kendinizden enerjiyi kaçırmayı bırakın. Kendi hayatınızı öne alın. Eşyalar sizi kısıtlamasın, onların sizi engellemesine izin vermeyin.

Teknoloji ile birlikte hayatımıza sosyal medya denilen mecra karşımıza çıktı. Herkes daha fazla takipçisi, arkadaşı, beğenileri ve yorumları olsun istiyor. Yüzlerce, binlerce arkadaş listeleri sayfalarımızı dolduruyor. İlgilenmediğimiz onca yerden mesaj bombardımanı altında kalıyoruz. Zihnimizi yoran, bizi kısıtlayan mecralardan biraz temizlik yapabilirsiniz. Daha öz ve sade olmak rahatlatacak ve dikkatinizi daha çok istediğiniz davranışlara yönlendirecektir.

Elimizdeki teknolojiyi iyi yönde kullanmayı deneyin. Dünyamızda birçok problem var ve bunları çözebilmek, fayda sağlayabilmek de yine minimalizm sayesinde gerçekleşebilir. Kullanmadığınız elektronik eşyaları, kağıtları geri dönüşüm ile çevreye döndürebilirsiniz. Kullanmadığınız giysilerinizi yine ikinci el dükkanlarında dönüştürebilirsiniz veya ihtiyaç sahipleri için kullanabilirsiniz. Sizin hayatınızdaki fazlalıklar başkalarının hayatı için bir gereklilik olup onlar içinde bir dönüşüm hazırlamış olursunuz.

Sözlerinizi, düşüncelerinizi sadeleştirin. Zihninizi dinlendirin. Sizi kötü düşüncelere yönlendiren fikirlerden size ait olmayanlardan kurtulun. Kendinizi tanımaya çalışın. Ne kadar az ile mutlu olabildiğinizi göreceksiniz. Sessizlik içinde ne kadar da kendinizle barıştığınızı, sevdiğinizi fark edeceksiniz. Bir mutlu insan birçok mutlu insan demektir. Mutlu olan insan çevresindekileri de mutlu etmektedir. Etik davranmak, vicdanınızı da güçlendirip huzurlu olmanızı sağlayacaktır. Önemli olan kendiniz ve sizin huzurlu hissetmeniz. Gerisi pamuk ipliği gibi gelecektir.

Uygulamak isterseniz 30 günlük bir minimalizm kampı tavsiyesi;