Başarmak ya da başarmamak, işte tüm mesele bu. Bunu biraz daha harmanlarsak: Harekete geçmek veya geçmemek, işte tüm mesele bu. Birçoğumuz üniversite öğrencisi olduktan sonra aile kanatlarından çıkıp dış dünyaya yani iş dünyasına bir konum arar gibi bakma çabasına giriyoruz. Network oluşturma çabası, kişisel markalaşma ve de iş arama. İnsanın insandan ayrılması. Dünya üzerinde çok değişik görüşler olmakla birlikte geçen hafta dersime giren biyokimya hocamın göstermiş olduğu bir dersi sizler ile paylaşmak istiyorum. Kadın erkek fark etmeksizin herhangi bir insanı katman olarak soyarsak geriye kalacak olan şeyler iskelet ve kaslardır. Peki, bu kadar eşitken nasıl bu kadar farklıyız? İnsan katmanlarını kendi üzerine koyarak yoluna devam eder. Verilen bedeni şekillendirmek, verilen zihnin kapasitesini artırmak insan elindedir. Çoğumuz çok şeye sahip olmak, rahat bir hayat sürmek, iyi kazanmak, iyi yaşamak isteriz fakat kaçımız bunlara sahip olmak için bir şeyler yaparız? Başarılı olan insanlara dikkat edin. Onlar nasıl başarılı olduklarını her yerde durmaksızın anlatmazlar fakat başarısız olan insanlar sürekli bir bahane bulma ve kendi dışında olan her şeye bir sorumluluk yükleme çabası içerisindedirler. Eğer çevrenizde bu tür insanlar varsa, ki bu siz bile olabilirsiniz, kendinize ve çevrenize sormanız gereken bir soru vardır: “Bu durumdan kurtulmak için ne yaptım?” Çoğumuz bu soru karşısında biraz afallarız sonra: “İşte şunu yaptım da, bunu yaptım da olmadı.” diye bahaneler uydurur, sonra yalnız kalıp da bir düşündüğümüzde: “Evet, ben bunu bunu yaptım, olmadı. Demek ki daha fazlasını yapmak zorundayım, tabiri caiz ise içinde bulundurduğum ataleti yenmek zorundayım.” diye düşünürüz.
9,1Bin