Apple’ın her yıl düzenlediği yazılım geliştiriciler zirvesine Türkiye’den 3 öğrenci burslu olarak davet edilmeyi başardı.
Sunduğu cihazların rakamsal özelliklerinden ziyade kullanacılarda yarattığı duyguyu öne çıkaran Apple, yazılım geliştirici tarafında ise aynı çizgiye sahip. Bir donanım üreticisi olmaktan çok, kullanıcının deneyimini ön planda tutan Apple bu alanda yazılım geliştiricilerinin günceli yakalaması ve yaratılan ekosistemi daha da büyütmesini sağlıyor.
Ekosistem demişken yeniden paylaşmakta fayda var: Apple son 10 yılda yazılım geliştiricilere 120 milyar dolar kazandırdı. Daha iyi yazılım geliştirici, daha iyi uygulama ve sonucunda bir cihazda bulunan donanım özelliklerinin ötesinde farklı faydalar elde ederek daha memnun kullanıcı. 3 bacaklı bir fayda ilişkisinin şüphesiz ki en iyi örneklerinden biri Apple
Türkiye'den yurt dışına satışın en değerli yolu
Bu alandaki en önemli bacaklardan biri olan yazılım geliştiriciliği ise ülkemiz için neredeyse en değerli maden. Günümüz en önemli konusu yurt dışına satışın en çok üzerinde odaklanılması gereken alanlarından biri Apple'ın yazılım geliştirici dünyası. Bu yönde başarıya ulaşmış yazılım geliştiriciler ise azımsanmayacak ölçüde. Bu başarıları takip etmek bile fayda kazandıracaktır. İki örnekle detaylandırayım Masomo ve Typorama.
Kısa zaman önce oldukça önemli bir bedelle satışı gerçekleşen Kafa Topu ile tanıdığımız İzmirli girişim Masomo'nun kullanıcılarının sadece yüzde 40'ı ülkemizdendi. Yurt dışından oldukça fazla kullanıcıya sahip olan oyunun en çok oynandığı ülkeler ise sırasıyla Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Brezilya, İtalya ve Arjantin. Amerika'dan Avrupa'ya bir mobil uygulama ulaşmak.
Bu başarılar yeni de değil üstelik yine yakın zamanda yurt dışına satışı tamamlanan bir başka girişim ise Typorama ve Videorama. Türkiye'de geliştirilen, mobilde tipografi oluşturma uygulaması Typorama, ilk ayında Apple tarafından, 129 ülkede en iyi yeni uygulamalar arasından öne çıkarılmasının da katkısıyla 2015'te dikkat çeken bir başarıya imza attı: 6 ayda 500 bin ücretli kullanıcı. Aradan geçen sürede dünya çapında artan akıllı telefon kullanım oranına rağmen hala ulaşılması kolay olmayan bir rakam.
Tek başına 120 Milyar dolarlık pazara sahip olan Apple'ın ekosistemini daha yakından tanıyacak olan bu üç öğrencimizi de bizler yakından tanıyalım.
WWDC'ye Apple bursu ile katılan öğrenciler
Yazının başında da belirttiğim gibi 10 yılda 120 milyar dolarlık ödeme yapan Apple, yazılımcıları geliştiricileri güncel tutmak ve yeniliklerini aktarmak için her yıl Haziran ayında yazılım geliştirici etkinliği WWDC'yi düzenliyor. Bu alana adeta yeni bir telefon tanıtır gibi önem veren Apple'ın Türkiye özelinde ise önemli desteği bulunuyor. Apple, bu yıl 3 genci burslu öğrenci olarak WWDC'ye götürecek. Gelecekte daha büyük bir pazara ulaşacak Apple geliştirici ekosistemine şimdiden hazırlanan, Apple'ın burslu seçtiği öğrencilerin deneyimleri ve beklentilerine onların gözünden bakalım.
Celal Doğan, İtalya’da Torino Politecnico Universitesi'nde burslu olarak okuyor. Geçen sene Napoli’deki Apple Geliştirici Akademisinde burslu olarak okumuştu, Türkiye’den bu akademiye giden ilk öğrenci olmuştu. Celal geçen sene de WWDC’ye katılmıştı, sanırım sizi tanıştırmıştım. 16 yaşından beri kodlama yapıyor ve App Store’da “Pod Magician” isimli bir uygulaması varmış ancak şu anda aktif değil.
Geçen sene de WWDC'ye katılan Celal'e WWDC'yi videolardan da takip edebiliyorsun, orada olmak sana ne kattı? diye sordum. San Francisco bölgesinde bulunmak ve o havayı solumanın nasıl güzel geldiğini anlatması şu cümleleri dikkat çekiciydi:
Bence asıl olayı videoları yayınlanan oturumlardan çok danışmak ve Lab seansları. Onlara erişim olması büyük bir şans çünkü Apple’ın şirket içi kültürü hakkında bir fikir edinmenizi ve sorunlara Apple mühendislerinin gözünden bakmayı öğretiyorlar.
Lab’larda daha önce takıldığınız bir bug’ı, o framework’ü yazan takımda çalışan Apple mühendislerine sormak çok verimli oluyor. O sene çok büyük yeni özellikler gelmediyse, oturumlara hiç katılınmasa bile olur diye düşünüyorum.
Bir diğer önemli etken ise networking oluşturma konusunda çok faydalı. Dünyanın her yerinden gelen mühendisler ve öğrencilerle tanışmak, iletişim halinde kalmanın paha biçilemez bence.
Celal'in bir diğer özelliği ise İtalya'da bulunan Apple Developer Academy’de yer alması oldu. Geçtiğimiz sene burada eğitim alan Celal bu sene İtalya’da Politecnico di Torino Üniversitesi'nde, burslu okuyor. Ona bir yazılımcı olarak Apple'ın eğitim programında neler elde ettiğini sorduğumda ise metodoloji dikkatimi çekti.
Apple Developer Academy’de uygulanan Challange Based Learning diye Apple’ın kendi içinde de uyguladığı bir sistem var. Eğitmenlerin öğretmesi yerine bilgileri kendinizin farklı kaynaklar kullanarak öğrendiğiz bir sistem. Eğitmenlerin tek görevi size nasıl öğreneceğinizi göstermek.
Bu sene de ARDrummer adını verdiği bir AR ile bateri çalma uygulaması ile burs almaya hak kazanan Celal'in bu projesi demotivasyondan kaynaklanmış. Elektronik gitar çalan Celal burslu olarak WWDC'ye kabul edilişine götüren projeyi şu şekilde özetliyor.
ARDrummer aslında bir yan ürün olarak ortaya çıktı. Beni AR konusunda demotive eden şey ekrana dokunmaktı. Gerçek dünyaya sanal objeyi yerleştiriyoruz fakat o objelerle ekran vasıtasıyla iletişim kurmak, bence AR’nin büyüsünü bozuyor.
Öncelikle el ve hareket takibini Computer Vision ve Machine Learning kullanarak çözdüm, Daha sonra elimdeki bu şeyle ne yapabilirim diye düşünürken aklıma ufak bir bateri uygulaması yapmak geldi. Amacım AR’nin ekranla etkileşim olmazsa daha güzel bir deneyim olacağını göstermekti. İnanıyorum ki Apple bu sene olmazsa bile seneye bu tarz bir framework tanıtacak
Can, Koç Üniversitesi İşletme Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisi. Bu sene ilk defa WWDC’ye katılacak. Aslında 2 senedir kodlama yapıyor ama en çok da tasarımla ilgileniyor. Yazılım geliştirici etkinliğinde kullanıcı deneyiminin önemli halkası tasarım odağında takip edecek Can tasarım alanındaki bütün gelişmeleri ve oturumları heyecanla bekliyor.
iOS13 ile birlikte keşfetmeye başlayacağımız yeni kullanıcı deneyimi ve bununla birlikte gelişecek olan yeni iOS tasarım prensipleri merakla beklediği gelişmeler. Can'ı heyecanlandıran bir diğer nokta ise iOS13 ile birlikte gelmesi planlanan karanlık mod özelliği. Bunu ekstra bir ilham olarak nitelendiriyor.
Asaf, Ankara’da Özel Deli Bilim & Sanat Anadolu Lisesi'nin öğrencisi ve bu onun ikinci kez WWDC'ye burslu katılımı olacak. Kendisi ilk uygulamasını 11 yaşında yayınladı ve Sorumatik 3 sene App Store’da kaldı. İkinci uygulaması Go!Maps hala App Store’da yayında. Bir lise öğrencisi olmasına rağmen vizyonu ve yaptıkları dikkat çeken Asaf'a geçen seneki tecrübelerini sordum. Celal'in söylediği gibi Lab etkinliklerine ve Apple ekibiyle iletişim kurmak olduğunu paylaştı. WWDC'de bir lise öğrencisinin deneyimi konusunda ise bu cümleyi aynen aktarmam gerekir:
Binlerce Apple mühendisiyle, yazılımdan tasarıma her türlü konuda birebir konuşabilme olanağı sağlayan Lab etkinlikleri oldu. Verdikleri çok değerli öneriler sayesinde yazılım projelerimde normalde 3 ayda ulaşacağım ilerlemeye orada bir haftada ulaştım.Asaf diğer yazılımcılarla tanışmayı ve özellikle de yazılım dünyasındaki önemli insanlarla bağlantı kurabilmeniyi bu genç yaşına rağmen değerlendirmiş. Geçtiğimiz yıldan aklında kalanı ise şu şekilde açıklıyor:Bir yenilik deyince aklıma yeni projemde de kullandığım hemen Create ML geliyor. Yeni projemin temeli olmasının yanında, Apple’ın geçen sene geliştiriciler için çıkardığı en iyi şey olduğunu düşünüyorum, çünkü normalde bir hafta sürecek olan yapay zeka eğitme sürecini on dakikaya indiriyor ve çok da kolaylaştırıyor.Bu arada sosyal sorumluluğa dayalı yeni projesinden de bahsedelim. Erişilebilirlikle ilgili Apple’ın verdiği önemi görünce disgrafi ile ilgili bir uygulama geliştirmeye karar vermiş. Kişilerin yazma güçlüğünü aşmasını hedefleyen disgrafi uygulaması ile öğrenme güçlüğünü yapay zeka ile algılamaya çalışıyor.Geçtiğimiz sene gördükleri ile yapay zeka odağında erişilebilirliği hedefleyen bir proje çıkaran Asaf'ın bu seneki beklentileri ise:iOS’te kullanıcı deneyimi olarak büyük yenilikler yapılması ve iOS uygulamalarını Mac platformuna adapte etmeyi sağlayan Marzipan kütüphanesinin yazılımcılara açılıp daha da geliştirilmesi.
Sunduğu cihazların rakamsal özelliklerinden ziyade kullanacılarda yarattığı duyguyu öne çıkaran Apple, yazılım geliştirici tarafında ise aynı çizgiye sahip. Bir donanım üreticisi olmaktan çok, kullanıcının deneyimini ön planda tutan Apple bu alanda yazılım geliştiricilerinin günceli yakalaması ve yaratılan ekosistemi daha da büyütmesini sağlıyor.
Ekosistem demişken yeniden paylaşmakta fayda var: Apple son 10 yılda yazılım geliştiricilere 120 milyar dolar kazandırdı. Daha iyi yazılım geliştirici, daha iyi uygulama ve sonucunda bir cihazda bulunan donanım özelliklerinin ötesinde farklı faydalar elde ederek daha memnun kullanıcı. 3 bacaklı bir fayda ilişkisinin şüphesiz ki en iyi örneklerinden biri Apple
Türkiye'den yurt dışına satışın en değerli yolu
Bu alandaki en önemli bacaklardan biri olan yazılım geliştiriciliği ise ülkemiz için neredeyse en değerli maden. Günümüz en önemli konusu yurt dışına satışın en çok üzerinde odaklanılması gereken alanlarından biri Apple'ın yazılım geliştirici dünyası. Bu yönde başarıya ulaşmış yazılım geliştiriciler ise azımsanmayacak ölçüde. Bu başarıları takip etmek bile fayda kazandıracaktır. İki örnekle detaylandırayım Masomo ve Typorama.
Kısa zaman önce oldukça önemli bir bedelle satışı gerçekleşen Kafa Topu ile tanıdığımız İzmirli girişim Masomo'nun kullanıcılarının sadece yüzde 40'ı ülkemizdendi. Yurt dışından oldukça fazla kullanıcıya sahip olan oyunun en çok oynandığı ülkeler ise sırasıyla Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Brezilya, İtalya ve Arjantin. Amerika'dan Avrupa'ya bir mobil uygulama ulaşmak.
Bu başarılar yeni de değil üstelik yine yakın zamanda yurt dışına satışı tamamlanan bir başka girişim ise Typorama ve Videorama. Türkiye'de geliştirilen, mobilde tipografi oluşturma uygulaması Typorama, ilk ayında Apple tarafından, 129 ülkede en iyi yeni uygulamalar arasından öne çıkarılmasının da katkısıyla 2015'te dikkat çeken bir başarıya imza attı: 6 ayda 500 bin ücretli kullanıcı. Aradan geçen sürede dünya çapında artan akıllı telefon kullanım oranına rağmen hala ulaşılması kolay olmayan bir rakam.
Tek başına 120 Milyar dolarlık pazara sahip olan Apple'ın ekosistemini daha yakından tanıyacak olan bu üç öğrencimizi de bizler yakından tanıyalım.
WWDC'ye Apple bursu ile katılan öğrenciler
Yazının başında da belirttiğim gibi 10 yılda 120 milyar dolarlık ödeme yapan Apple, yazılımcıları geliştiricileri güncel tutmak ve yeniliklerini aktarmak için her yıl Haziran ayında yazılım geliştirici etkinliği WWDC'yi düzenliyor. Bu alana adeta yeni bir telefon tanıtır gibi önem veren Apple'ın Türkiye özelinde ise önemli desteği bulunuyor. Apple, bu yıl 3 genci burslu öğrenci olarak WWDC'ye götürecek. Gelecekte daha büyük bir pazara ulaşacak Apple geliştirici ekosistemine şimdiden hazırlanan, Apple'ın burslu seçtiği öğrencilerin deneyimleri ve beklentilerine onların gözünden bakalım.
Celal Doğan Kaya
Celal Doğan, İtalya’da Torino Politecnico Universitesi'nde burslu olarak okuyor. Geçen sene Napoli’deki Apple Geliştirici Akademisinde burslu olarak okumuştu, Türkiye’den bu akademiye giden ilk öğrenci olmuştu. Celal geçen sene de WWDC’ye katılmıştı, sanırım sizi tanıştırmıştım. 16 yaşından beri kodlama yapıyor ve App Store’da “Pod Magician” isimli bir uygulaması varmış ancak şu anda aktif değil.
Geçen sene de WWDC'ye katılan Celal'e WWDC'yi videolardan da takip edebiliyorsun, orada olmak sana ne kattı? diye sordum. San Francisco bölgesinde bulunmak ve o havayı solumanın nasıl güzel geldiğini anlatması şu cümleleri dikkat çekiciydi:
Bence asıl olayı videoları yayınlanan oturumlardan çok danışmak ve Lab seansları. Onlara erişim olması büyük bir şans çünkü Apple’ın şirket içi kültürü hakkında bir fikir edinmenizi ve sorunlara Apple mühendislerinin gözünden bakmayı öğretiyorlar.
Lab’larda daha önce takıldığınız bir bug’ı, o framework’ü yazan takımda çalışan Apple mühendislerine sormak çok verimli oluyor. O sene çok büyük yeni özellikler gelmediyse, oturumlara hiç katılınmasa bile olur diye düşünüyorum.
Bir diğer önemli etken ise networking oluşturma konusunda çok faydalı. Dünyanın her yerinden gelen mühendisler ve öğrencilerle tanışmak, iletişim halinde kalmanın paha biçilemez bence.
Celal'in bir diğer özelliği ise İtalya'da bulunan Apple Developer Academy’de yer alması oldu. Geçtiğimiz sene burada eğitim alan Celal bu sene İtalya’da Politecnico di Torino Üniversitesi'nde, burslu okuyor. Ona bir yazılımcı olarak Apple'ın eğitim programında neler elde ettiğini sorduğumda ise metodoloji dikkatimi çekti.
Apple Developer Academy’de uygulanan Challange Based Learning diye Apple’ın kendi içinde de uyguladığı bir sistem var. Eğitmenlerin öğretmesi yerine bilgileri kendinizin farklı kaynaklar kullanarak öğrendiğiz bir sistem. Eğitmenlerin tek görevi size nasıl öğreneceğinizi göstermek.
Bu sene de ARDrummer adını verdiği bir AR ile bateri çalma uygulaması ile burs almaya hak kazanan Celal'in bu projesi demotivasyondan kaynaklanmış. Elektronik gitar çalan Celal burslu olarak WWDC'ye kabul edilişine götüren projeyi şu şekilde özetliyor.
ARDrummer aslında bir yan ürün olarak ortaya çıktı. Beni AR konusunda demotive eden şey ekrana dokunmaktı. Gerçek dünyaya sanal objeyi yerleştiriyoruz fakat o objelerle ekran vasıtasıyla iletişim kurmak, bence AR’nin büyüsünü bozuyor.
Öncelikle el ve hareket takibini Computer Vision ve Machine Learning kullanarak çözdüm, Daha sonra elimdeki bu şeyle ne yapabilirim diye düşünürken aklıma ufak bir bateri uygulaması yapmak geldi. Amacım AR’nin ekranla etkileşim olmazsa daha güzel bir deneyim olacağını göstermekti. İnanıyorum ki Apple bu sene olmazsa bile seneye bu tarz bir framework tanıtacak
Can Demir
Can, Koç Üniversitesi İşletme Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisi. Bu sene ilk defa WWDC’ye katılacak. Aslında 2 senedir kodlama yapıyor ama en çok da tasarımla ilgileniyor. Yazılım geliştirici etkinliğinde kullanıcı deneyiminin önemli halkası tasarım odağında takip edecek Can tasarım alanındaki bütün gelişmeleri ve oturumları heyecanla bekliyor.
iOS13 ile birlikte keşfetmeye başlayacağımız yeni kullanıcı deneyimi ve bununla birlikte gelişecek olan yeni iOS tasarım prensipleri merakla beklediği gelişmeler. Can'ı heyecanlandıran bir diğer nokta ise iOS13 ile birlikte gelmesi planlanan karanlık mod özelliği. Bunu ekstra bir ilham olarak nitelendiriyor.
Asaf Sergen Gönenç
Asaf, Ankara’da Özel Deli Bilim & Sanat Anadolu Lisesi'nin öğrencisi ve bu onun ikinci kez WWDC'ye burslu katılımı olacak. Kendisi ilk uygulamasını 11 yaşında yayınladı ve Sorumatik 3 sene App Store’da kaldı. İkinci uygulaması Go!Maps hala App Store’da yayında. Bir lise öğrencisi olmasına rağmen vizyonu ve yaptıkları dikkat çeken Asaf'a geçen seneki tecrübelerini sordum. Celal'in söylediği gibi Lab etkinliklerine ve Apple ekibiyle iletişim kurmak olduğunu paylaştı. WWDC'de bir lise öğrencisinin deneyimi konusunda ise bu cümleyi aynen aktarmam gerekir:
Binlerce Apple mühendisiyle, yazılımdan tasarıma her türlü konuda birebir konuşabilme olanağı sağlayan Lab etkinlikleri oldu. Verdikleri çok değerli öneriler sayesinde yazılım projelerimde normalde 3 ayda ulaşacağım ilerlemeye orada bir haftada ulaştım.Asaf diğer yazılımcılarla tanışmayı ve özellikle de yazılım dünyasındaki önemli insanlarla bağlantı kurabilmeniyi bu genç yaşına rağmen değerlendirmiş. Geçtiğimiz yıldan aklında kalanı ise şu şekilde açıklıyor:Bir yenilik deyince aklıma yeni projemde de kullandığım hemen Create ML geliyor. Yeni projemin temeli olmasının yanında, Apple’ın geçen sene geliştiriciler için çıkardığı en iyi şey olduğunu düşünüyorum, çünkü normalde bir hafta sürecek olan yapay zeka eğitme sürecini on dakikaya indiriyor ve çok da kolaylaştırıyor.Bu arada sosyal sorumluluğa dayalı yeni projesinden de bahsedelim. Erişilebilirlikle ilgili Apple’ın verdiği önemi görünce disgrafi ile ilgili bir uygulama geliştirmeye karar vermiş. Kişilerin yazma güçlüğünü aşmasını hedefleyen disgrafi uygulaması ile öğrenme güçlüğünü yapay zeka ile algılamaya çalışıyor.Geçtiğimiz sene gördükleri ile yapay zeka odağında erişilebilirliği hedefleyen bir proje çıkaran Asaf'ın bu seneki beklentileri ise:iOS’te kullanıcı deneyimi olarak büyük yenilikler yapılması ve iOS uygulamalarını Mac platformuna adapte etmeyi sağlayan Marzipan kütüphanesinin yazılımcılara açılıp daha da geliştirilmesi.
WWDC 2018'de Apple Design Awards'ta 21 yıl sonra ilk kez Türkiye'ye ödül getiren Mobge ile göğsümüz kabardı, nice ödüller ve başarılar devam eden yıllarda neden gelmesin? Gençlerin geleceğinde başarının sırrı oldukça açık bir biçimde önümüzde duruyor.
Biz de Öğrenci Kariyeri olarak Asaf, Can ve Celal'e bu yolda başarılar diliyoruz.
0 Yorum
Yorum Yap