7 Şekspir Müzikali

     Karantina günlerinde tüm dünyadaki tiyatrolar gibi ülkemizdeki birçok tiyatro sahnesi de perdelerini internet üzerinden yeniden açtı. Bunlardan bir tanesi de 7 Şekspir Müzikali ile Oyun Atölyesi oldu.

    Oyun Atölyesi'nin kuruluşunun 10. Yılı şerefine sahneye konulan bu müzikal, 2009-2011 yılları arasında sahnelenmiştir. Kemal Aydoğan’ın yönettiği; Evrim Alasya, Selen Öztürk, Zeynep Alkaya ve Tuğçe Karaoğlan’ı Soykarı rolünde izlediğimiz bu müzikal de Haluk Bilginer ‘i de Shakespeare olarak görmekteyiz.

“Doğarız ve ölürüz: bu ikisi arasında da bir şeyler yaşarız. “7” müzikali bu “bir şeyler” üzerinedir. Ergenlikle yaşlılık arasında insanın geçtiği birtakım “durakların”, “7 perdelik ömrümüzün” müzikalidir “7”.”

diyerek perdelerini açan 7 Şekspir Müzikali ; Shakespeare’in, “Beğendiğiniz Gibi (As You Like It)” adlı oyunundaki İnsanın Yedi Çağı Tragedyası'ndan esinlenilerek; hayatın bir oyun sahnesi olduğunu ve bunun yedi evrede gerçekleştiğini anlatmaktadır.

https://open.spotify.com/track/4jqD13b6iKx5cG2z3mSwhX

                                            “Bütün dünya bir sahnedir ve kadın-erkek ancak birer oyuncu.

                                                               Sırası gelen girer, sırası gelen çıkar...” 

     Dört yıllık bir süreçte olgunlaşan müzikal, doğum ve ölüm arasındaki süreci erkek modeli üzerinden ele alarak Shakespeare’in hayat felsefesini anlatmaktadır ve aynı zamanda erkek egemenliğindeki topluma göndermeler yapmaktadır. Sahne, tül bir perdenin arkasındaki orkestra eşliğinde Haluk Bilginer'in söylediği, 59. ve 60. sone'den derlenen müzikle açılır.

https://open.spotify.com/track/4iNAhXHNSNpbB9ZxYg0dXp

“Yeni bir şey yoksa yanlız eskiler varsa

Acaba eski dünya neler demiş görelim

Onlar mı üstün, biz mi, bu işin ustası kim

Yoksa dönüp dolaşıp aynı yere mi geldik?”

      Sırasıyla hayatın yedi evresini gördüğümüz bu müzikalde ilk evre doğum ve ardından gelen süreçtir. Bu sahnede W. S. harflerinin işli olduğu mama önlüğüyle görülen Haluk Bilginer bebek Shakespeare yani büyüme süreci gerçeği yansıtmaktadır. Bu bebek geleceğin en büyük yazarından biri olsa bile her bebek gibi başkalarına muhtaçtır ve zamanı geldiğinde büyüyecek, keder gelip onu da bulacaktır.

https://open.spotify.com/track/7H6ChALNxMqYKbduVp17NL

      İkinci evreyse çocukluk evresidir. Bu evrede hepimizin çocukken oynadığı oyunların canlandırılmasıyla dönemin saflığı ve temizliği gözler önüne serilmiştir. Ta ki çocuk Shakespeare’in babasının ruhunun rüyasına girene kadar. Bu sahnede maskeli Soykarılar hayalet rolüne bürünürler. Burada çocukluktaki travmaların tüm hayatı etkilediği gerçeğine değinilmiştir.

https://open.spotify.com/track/1dBx1KOnAfx1GlmcyjZovT

Üçüncü evreyse en karışık evre olan aşıklık dönemidir. Kadın-erkek ilişkilerinin sorgulandığı bu evrede kadın cinsini Soykarı’lar temsil etmektedir. Tipik erkek modelini temsil eden Shakespeare ise kadının duygularını hiçe sayarak aşkta bencilce hareket etmektedir. Burada aşk dansının etkileyicini göstermeye çalışan Soykarı’larsa, Shakespeare’in soytarı kavramından esinlenilmiştir. Kadın oyuncuların canlandırdığı Soykarı’lar, soytarılığın sadece erkeklere özgü bir şey olmadığını, kadınlarında tıpkı erkekler gibi toplumsal rollerinden sıyrılıp soytarılar gibi özgürce yaşamak isteyebileceğini vurgulanmaktadır. Aynı zamanda Shakespeare’in yaşadığı dönemde sahneye çıkamayan kadınların rollerini de erkeklerin oynadığı göz önüne alındığında Soykarı’ların kadınlar tarafından oynanmasının bu duruma bir gönderme olduğunu da düşünebiliriz.

https://open.spotify.com/track/5z5qQqDGQfrAQIwIAarx8o

      Dördüncü ve bir erkeğin yaşamındaki en sert evresi olan askerlik dönemidir. Bu evrede korkak bir erkeğin bile asker olduğu zaman korkaklığını bir şekilde saklayarak  zorbalığı iktidar sahibi olmak sanması üzerinden erkeklere gönderme yapılmaktadır.

     Beşinci evreyse meslek dönemidir. Bu dönem olgunluk olarak nitelendirilmektedir. Bir erkeğin olgunluk evresinde hem ahlak hem de şehvet peşinde koşması tezatlığı dile getirilmektedir. Bu evrede diğer evrelerden farklı olarak  “Bir İhtimal Daha Var” adlı Türk Sanat Müziği eserini “Bir İhtimal Daha Var; O da Olmak mı Dersin… Olmak ya da Olmamak İşte Budur Soru…” şeklinde Haluk Bilginer tarafından seslendirilmektedir.

“İkinci çocukluk… Tam bir boşluk…” diye başlayan ve yaşlılık evresi olan altıncı evrede; erkeğin yüzü kırışmış, göz altı torbaları artmış ve  yakın gözlüğü takmaya başlamıştır. Bu evrede insanların; tüm umutlarını, hayallerini kısacası gençliklerini çocuklarında bulmaya çalıştıkları ve onlarda gerçekleştirmek istedikleri anlatılmaya çalışılmıştır. Yani gençliğin neşe, yaşlılığın ise keder olduğu yansıtılmaktadır.

https://open.spotify.com/track/6yjRHFNV8ccDsq1P2lCoX5

Son evreyse, ölüm … Yani her şeyin sonu… Zaman çok çabuk geçer ve biz farkına bile varmadan günden güne yok oluruz. Bu evredeyse hayatın kısalığına, gençliğin geçiciliğine değinilmekte ve tüm bu dünya gerçekleri Soykarı kavramıyla özleştirilmektedir. Sahnenin sonuna doğruysa Shakespeare’in simgesel mezarını görülmektedir ve  “Ben buraların hakimi olsaydım…” sözleriyle Shakespeare’in yaşam özlemi Haluk Bilginer’in sesinden yeniden can bulmaktadır.

https://open.spotify.com/track/0UIz9NXntpV10pmJkNyZUL

     Kısacası, Shakespeare’in oyunlarından ve sonelerinden alıntılar yaparak oluşturulan ve dünyada bir ilk olan bu müzikal, her tiyatro seyircisinin izlemesi gereken bir müzikaldir.

         "Aklın dengesi bozulmuşsa, yüce müzikten etkili bir çare, daha huzur verici bir ilaç yoktur"

https://www.youtube.com/watch?v=dvtkUwmd8jI&t=654s

 

MÜZİKALDE ALINTI YAPILAN ESERLER:

- Sonnets (Soneler) - The Passionate Pilgrim - XII (Şiir) (Ateşli Yolcu - XII)

- As You Like It (Beğendiğiniz Gibi) - The Winter's Tale (Kış Masalı) -

King Lear (Kral Lear) - Hamlet, Prince of Denmark (Hamlet)

- A Midsummer Night's Dream (Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası)

- Troilus and Cressida (Troilus ve Kressida)

- Romeo and Juliet (Romeo ve Juliet)

- Much Ado About Nothing (Kuru Gürültü)

- King Henry the Fifth (V. Henry) - Othello, the Moor of Venice (Othello)

- Antony and Cleopatra (Antonius ve Cleopatra)

- The Tempest (Fırtına)

- Julius Caesar - The First Part of King Henry the Fourth (IV. Henry - I. Bölüm)

- King Richard the Second (II. Richard)

- Macbeth - Pericles