Hemen hemen bütün üniversitelerin bu yılki eğitim-öğretim sezonu kapatmasıyla, yaz mevsimi, öğrencilere tatil kapılarını açmış oldu tabi yaz okulu olanlar deniz ,kum sahilin tadına bakmayı biraz bekleyecekler. Eminim tatilde kitaptan, defterden kalemden uzaklaşmayı isteyeceksiniz ama burada belki de şu geçici tatilinizden daha da önemli bilgiler bulacaksınız, merak etmeyin tatilinizi daha da keyifli hale getirecek kariyer planlarım var sizin için. Eksik olan yönlerinizi kendi kendinize fark etmeniz zor olabilir bunun için size iyi bir kariyer rehberi olmaya çalışacağım. Aşağıdaki tavsiyelerimizi okuduğunuzda “aaa ben bunu nasıl düşünemedim” diyebilirsiniz. Girmiş olduğunuz veya gireceğiniz bu iş dünyasında nelere ihtiyaç duyduğunuza buyrun birlikte bakalım.
1)Hızlı Okuma ve Okuduğunu Anlama
Herşeyden önce sosyal medya denen bu ucu bucağı olmayan mecrada dönen bilgilerin haddi hesabı olmadığı gibi, sizin de bunları okumak için vaktiniz olmadığını biliyoruz. Uzun uzun makaleler, çift katlı pastaları andıran romanlar veya gazete küpürleri eminim şöyle bir göz attığınız da bile canınızı sıkmaktadır. Bu yüzden en hızlısından kendinizi Kişisel Gelişim ve NLP uzmanlarının kollarına bırakın çünkü hızlı okuma yaparak anlama miktarınınız %50 artar ve normal okuma hızınızdan en az 2 katına çıkar bu da demek oluyor ki anlayarak hızlı okuma tekniği, okuma hızınızı 2-3 kat artırmayı amaçlayan, okunan metnin daha iyi anlaşılmasını ve hatırlanmasını sağlayan, zamandan tasarruf ettiren, dikkati geliştiren ve kişileri verimli bir okuyucu haline getiren bir beceridir.
Şimdi size hızlı okuma sayesinde kariyerlerini daha kolay yürüten bir kaç tanıdık simadan örnek vereyim. Bir dağ köyünde dünyaya gelen Adnan Kahveci, yılda sadece bir kez et yüzü görmesine rağmen hızlı okuma teknikleriyle üniversite sınavında birinci olmuştur. Diğer büyük devlet adamı Turgut Özal, kendisi çok okuyan ve dünyanın her yerinde yaşanan olaylardan haberdar olan birisidir çünkü gece yatmadan öğrendiği hızlı okuma tekniği ile gazeteleri okumadan yatmadığı bilinmektedir. Keza Süleyman Demirel, ABD’de aldığı anlayarak hızlı okuma tekniği sayesinde, kahvaltıyla birlikte gazete ve dergileri en ince ayrıntısına kadar okur ve yaklaşık buna 2 saatini ayırırdı. Tabi hızlı okumayla bilinen en ünlü politikacı rahmetli Başkan J.F Kennedy’dir, kendisi zekasını ve zihinsel kapasitesini seçim kampanyalarında da göstermiştir. Dakikada 1000 kelime okuyabilene kadar sıkı çalışmalar yapmıştır.
Bu hızlı okumanın elbette bir hikayesi var size kısaca bahsedeyim; 2.Dünya savaşı sıralarında Alman Hava Kuvvetleri’nin uçakları İngiltere’yi bombalıyordu. Karadan havayı gözlemleyen İngiliz askerleri başlarını asla öne eğmez tepelerinden uçan uçakların dost mu düşman mı olduğunu anlamaya çalışırlardı. Düşman uçakları olduğunu fark ederlerse, İngiliz askerleri sirenlere hemen basar halkın sığınaklara koşmalarını sağlarlardı. Bu yüzden İngiliz Bilim adamları uçakların daha kolay tanınabilmesi için çok çalışıyorlardı. Sonunda Ohio Üniversitesi’nden Dr. Renshaw “takistoskop” adında bir cihaz icat etti. Bu cihaz ile düşman uçakları net bir şekilde diğer dost uçaklarından ayırt edilebiliyordu. Daha sonra eğitimciler “bu icadı başka türlü nasıl kullanabiliriz” diye düşünmüşler ve hızlı okumanın temellerini atmışlardır. Bu icat sayesinde İngilizler uçakları daha hızlı ve doğru şekilde görebiliyorlardı bu sayede bu kişilerin göz esneklikleride arttırılıyordu. İcadın eğitim amaçlı kullanılmasıyla da katılımcılara göz egzersizleri yaptırılarak, göz esnekliği arttı ve bu tekrarlanan egzersizler sayesinde kişilerin aktif görme alanları genişletilerek okuma hızları iki üç katına çıkartılabildi. Sonra ne mi oldu, patladı gitti. Şimdiki dünya liderleri ve saygın politikacılar bu hızlı okuma teknikleriyle gün içinde gelişen olayları tek bakışta takip etmekte ve yorumlayabilmekte. Siz de rakiplerinizden bir adım önde olmak istiyorsanız acilen bu teknikleri edinmeye bakın.
2) Konuşma Sanatını Öğrenin
Şimdi bana ben ana dilimi gayet iyi kullanıyorum, konuşurken kelimelere dikkat etmeye çalışıyorum diyebilirsiniz. Peki bu sizin için yeterli mi, karşınızdaki siz hatasız konuşurken bile size pür dikkat kesiliyor mu veya konuşmanızdan etkileniyor mu? Cevabı hayırsa, bir yerlerde yanlış yapıyorsunuz demektir. Şimdi olaya biraz kulağa küpe olacak özlü sözlerle girelim.
Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır. EFLATUN
Söz ola durdura savaşı söz ola kestire başı. YUNUS EMRE
Konuşarak kazandığım başarılar, savaşarak kazandığım başarılar kadar önemliydi. ATATÜRK
Evet, okuduğunuz gibi güzel konuşmanın faydasını bu sözlerden az çok anlamışsınızdır. Kariyer basamaklarının yeni tırmanıyorsanız bu güzel konuşma fırsatı her zaman sizin için hayat kurtarıcı olacaktır. Güzel konuşma sanatıyla maaşınıza zam yaptırabilir, istemediğiniz işleri kibarca şutlayabilir ve sizi oyalayan iş arkadaşlarınızın kalbini kırmadan onları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Tabi güzel bir konuşmacı olmanın şartlarından bir tanesi nerede ve nasıl konuşulacağını bilmektir. Mesaj ileteceğimiz kişi kimdir ve iletmek istediğimiz mesaj nedir çünkü bazen susmak, güzel ve yerli yersiz konuşmaktan daha iyidir. Eğer iyi bir konuşmacı olursanız hocanıza derdinizi doğru bir şekilde iletmiş olursunuz, öğretmenseniz bildiklerinizi öğrencilere hatasız bir şekilde aktarırsınız. En önemlisi bulunduğunuz ortamda güçlü bir iletişim kurmuş olursunuz.
Bu konuşma sanatı aslında çok eskilere yani Antik Yunan ve Antik Roma dönemlerine dayanır. Aristoteles, Diyojen, Çicero ve Demosthenes.Tabi burda Demosthenes’in yeri biraz ayrı, kekeme olan ve ağzına çakıl taşları kullanarak hitabetini ve konuşma bozukluklarını düzelten hemen hemen hepimizin bildiği bu hikayenin meşhur politikacısı ve kahramanıdır.Bu saydığımız hitabet ustaları nutukları sayesinde bir halkı yüzyıllar boyunca kendi bildikleri doğruları onlara ikna edici söylemlerle yönetmişlerdir.Bu hitabetin önemini anlayanlar hiç vakit kaybetmeksizin kendilerini bu sanatı öğrenmeye vermişlerdir. Bu yüzden hiç oyanlanmadan bu sanatın inceliklerini öğrenin ki faydasını da görün.
3)Beden Dilinizi Kullanın
Televizyon izlerken, arkadaşlarınızla konuşurken, politikacıları, sanatçıları hiç tanımadığınız insanları dikkatle hiç incelediniz mi? Gözlerini, ağızlarını, ellerini , ayaklarını, başlarını nasıl kullandıkları hakkında hiç ilginizi çeken bir detay oldu mu? Bir insan sözleriyle yalan söyleyebilir ama beden hareketleriyle de çoğunlukla kendini ele verir. Günlük iletişimin büyük bir kısmı sözsüz iletişime dayanır.
Türkler sözlü bir mesajı onaylarken başlarını öne doğru sallarlar, aynı işareti hayır anlamında da kullanırlar. Aslında bu hareket birçok kültürde çoğunlukla onaylama anlamında kullanır. Hayır anlamında ise Türkler, Yunanlılar ve Suriyeliler dışında, kalanlar başlarını sağa sola çevirerek bir şeyi onaylamadıklarını veya reddettiklerini gösterirler. Başın hafifçe arkaya doğru eğilmesi ise kibrin bir göstergesidir. Çünkü başın arkaya doğru eğilmesi burnun havaya kalkmasına sebep olur. Burnu havada ve tepeden bakmak tabirleri başın bu hareketinden ortaya çıkıştır. Kafanın arka tarafa doğru eğilmesiyle kişi, karşısındaki kişiye yukarıdan aşağıya doğru bakar ki bu hareket büyüklenmek anlamına gelir. Japonlar birisinin kibirlendiğini, büyüklendiğini anlatmak için bana gıdığını gösterdi derler. Çünkü bir insanın gıdığı kafası arkaya doğru eğildiğinde görülmektedir ki bu durumda yine burun havaya kalkacak ve karşıdaki kişiye yukarıdan bakılacaktır. Başın geriye doğru yaslanılması ve bu esnada bir kaşın havaya kaldırılarak bakılması karşıdaki kişiyi tamamıyla hiçe saymak anlamına gelmektedir. Bu ve buna benzer onlarca öğrenmeniz gereken beden hareketi var. ABD başkanları beden dilini kullanma da birer uzmandırlar,Türkiye de ise bunu son yıllardaki politik liderlerin duruşundan bunu anlayabilirsiniz.
Kariyerinizin başında veya zirvesindeyseniz daha fazla vakit kaybetmeden bu beden dilini öğrenmelisiniz. En basitinden hemen hemen hepimiz bir pazarlamacıyla karşı karşıya kalmışızdır ve neredeyse hiç ihtiyacımız olmayan ürünleri bize satmışlardır. Fark ettiyseniz pazarlamacılar konuşurken sürekli başlarını aşağı yukarı eğmekte , bunu jest ve mimiklerle desteklemektedirler.Bunun amacı karşı tarafta olumlu bir algı yaratmak içindir ki sizi ele geçirip ürünü satabilsin.Bu yüzden bazı tuzaklardan kaçmakve fark yaratmak istiyorsanız bu basit ve uygulanabilir hareketlerle iş veren ve müşterinizi kendi kontrolünüz altına alabilirsiniz.
4) Okumaya En İyilerinden Başlayın
Evet kesinlikle kitap okumaya en iyilerinden başlayın. Bugün CEO’ların okumanızı tavsiye ettiği kitaplar yüzyıllardır raflardan inmeyen, eskimeyen kitaplardır. Robin Sharma, Machiavelli, Sun Tzu, Freud vs. kişiler başarılarını dünya çapında kanıtlamış, kabul görmüş ve günümüzde Google, Yahoo ve Microsoft gibi üst düzey şirketlerin yöneticileri tarafından tavsiye edilen kitaplardır.Oyun yazarı olmak istiyorsanız Shakespear’i okuyun, Roman yazmak istiyorsanız Tolstoy’u, etkili bir lider olmak istiyorsanız Büyük İskender veya Napolyon’un biyografilerini okuyun. İlgilendiğiniz alanın uzmanı kimse onun kitaplarından veya biyografilerinden başlayın. Günümüzde çöp veya kağıt israfı denencek kadar raflarda kitaplar yer almaktadır. İnternet ortamında da sizi yönlendirebilecek blogları, hesapları da takip etmeyi unutmayın, elimizden düşmeyen akıllı telefonlar sayesinde onlara ulaşmak şimdi çok daha kolay. Uzun lafın kısası en iyisi olmak için en iyilerle başlayın.
5)Erken Kalkın
Amacınız, gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz varsa bunu sabah erkenden kalkıp zorluklarla savaşmaya çalışarak başlayın. Bizleri hem psikolojik hem de bedensel olarak olumlu etkilediği, bilim adamları tarafından kanıtlanmış bir gerçektir. “Başarmak isteyenler uykuya dalamaz, hedefi olmayanlar ise uykudan uyanamaz” yaz bunu sevdim bir arkadaşım bir yerden okuyup bana söylemişti. Bu yüzden hedef sahibi olmalıyız ki sabah kalkmanın bir anlamı olsun.Kiminiz çeşitli bahanelerle geç saatlere kadar uyuyor olabilirsiniz ama bazen geriden geldiğinizi hissetmiyor musunuz? Disney’in Ceosu Robert Iger sabah 4.30’da güneşle birlikte uyanıyor. Erkenden güne başlamanın vücudu şarj ettiğini, kafanın içindekileri temizlediğini ve dünyayı daha çabuk yakalamayı sağladığını dile getiriyor. Erken uyanmak her zaman size kazandırır. Ünlü mimar Frank Lloyd Wright en iyi fikirlerin sabah 4.00 ve 7.00 arası aklına geldiğini söylüyor. Feminist düşünür ve yazar Simone de Beauvoir ise güne muhakkak bir bardak çay içerek başlar ve sabah saat 10.00’da çalışmalarının başına geçermiş. Vogue dergisinin editörü Anna Wintour her sabah saat 5.45′ te tenis maçı ile güne başlıyor.Bunlar sadece birkaç örnek buna benzer erken kalkan yüzlerce başarılı insan örneği verilebilir.Sabah erken kalkmak gün içinde yapacağınız veya yapmak istediğiniz planları organize etme konusunda size zaman kazandırır.Algımızın en açık olduğu saatlerdir ayrıca sabah vakitleri.YGS, ÖSS,KPSS ALES vb. sınavların neden hep sabah vakitleri olduğunu hiç düşündünüz mü çünkü o saatler odaklanma gücümüz ve algımız daha güçlü.Yukarıda belirttiğim hızlı okuma sayesinde sabahları erken kalkarak gazeteleri,blogları,e-postalarınızı hızlıca takip edebilir ve günün kalan kısmında daha rahat olabilirsiniz.
Özel İçerik: Aziz Alptekin