İş yaşamına katılan Y kuşağı ve Z kuşağı gençler işe başladıktan kısa bir süre sonra motivasyonlarını kaybediyor. 2500′den fazla Y kuşağı ve Z kuşağı katılımcıyla yapılan bir ankete göre, iş arayanların yaklaşık yüzde 72′si yeni bir işe başladıktan kısa bir süre sonra rolün veya şirketin beklediklerinden çok farklı olması karşısında şaşkınlık veya pişmanlık hissettiklerini dile getiriyor.
İş arayanların yüzde 20’si ise henüz işe başlamadan istifa etme düşüncesine sahip olduklarını belirtiyor. Marketing Türkiye’ye anket verilerini değerlendiren uluslararası eğitim platformu Laba’nın Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, şirketleri çalışan odaklı işletmelere dönüşmeleri gerektiği konusunda uyarıyor.
İşe Başladıktan Sonra Vaadedilenden Farklı Çıkıyor
Eğitim hayatı sonrası iş yaşamına katılmak için Y kuşağı ve Z kuşağı büyük bir çaba sarf ediyor. Özellikle ilk iş arama süreci yalnızca Y kuşağı ve Z kuşağı gençler için değil herkes için önemli bir noktada yer alıyor.
Çalışanların büyük çoğunluğu yeni bir işe başladıktan kısa süre sonra rolün veya şirketin beklediklerinden çok farklı olması karşısında şaşkınlık veya pişmanlık hissediyor.
Verilerin oldukça kritik bir noktayı işaret ettiğini dile getiren Tuzlakoğlu, işletmelerin çalışan odaklı düşünce sistemini benimsemeleri gerektiğini vurguluyor.
“Özellikle Y kuşağı ve Z kuşağı dinamik, eğlenceli ve rahat bir çalışma ortamı istiyor” açıklamasında bulunan Tuzlakoğlu, Y kuşağı ve Z kuşağı çalışanların görev ve sorumluluk ya da çalışma koşulları memnuniyetsizliğiyle karşılaştıkları durumda çok sık iş değiştirdiklerini belirtiyor.
İşe alım sürecinde çalışanlara yansıtılan şirke profilinin işe başladıklarında görecekleriyle uyumlu olması için insan kaynakları çalışanlarına ve işe alım yöneticilerine büyük bir rol düşüyor. Yapılması gereken ilk ve en önemli adım ise birim çalışanlarının görev ve sorumluluklarını net bir şekilde belirleyerek aksi bir iş yükünün eklenmesinin önüne geçmek oluyor.
