Hayat hep bir döngü içinde. Bunu doğaya, vücudumuza baktığımızda da görebiliyoruz. Mevsimler, gece-gündüz, kalp ritmimiz, regl..
Yaşadıklarımız ve hislerimizde hep bir döngü içinde, yaşanmışlıklara ve hayatımıza dışardan bakınca bunu net bir şekilde görebiliriz.
Heves, çaba, elde etme, durumu geliştirme, sıkılma, kopma, veda, acı, hissizlik, boşluk.. Sonra başa sar yeni bir şeye heves, çaba…
İş bulma, ders çalışma, insanlarla anlaşma, ilişki yaşama, kendi düşüncelerini kontrol etme, çevrendeki insanlarla sağlıklı iletişim kurma, onların sorunlarını dinleyip arkadaşlık görevi yapma, iyi bir birey olma, birinin çocuğu olma, kendin olma, sevgili olma, öğrenci olma, çalışan olma… Ben yazdıkça siz okudukça bir ağırlık geldi içime. Ne kadar çok sorumluluğumuz, kontrol etmeye çalıştığımız şey var di mi?
Bu kadar şey yaşanırken, yaşamaya çalışırken mücadele ederken nasıl her şeyi elimizde tutabiliriz? Nasıl belli kurallar çerçevesinde yapabiliriz? Nasıl düştüğümüzde sarsılmadan ayağa kalkabiliriz?
Cevap belki hiç olmayacak kadar basit; kontrol etmeye çalışmadan…
Akışta kalarak. Hep akışına bırakarak. Daha da kabası salarak.
Salmışlık, ne olursa olsunluk salmışlık. Elimizden gelenin en iyisini yaptıktan, yeterince çaba gösterip denedikten sonra evrene salarak. Sen elinden geleni yaptın, o işi gücün yettiğince tamamladın, o derse hevesin ve ilgin olduğunca çalıştın, o kişiyi içinden geldiğince çok sevdin, tamam şimdi salma zamanı. Karşındaki durum her neyse kontrol edemezsin, o işin olmayacağı varsa olmaz. Evet sen elinden geldiğince denemiş çabalamış olabilirsin ama demek ki sana açılacak başka bir kapı var, o yüzden bu çok çabaladığın iş olmadı. Bu senin beceriksiz biri olduğun anlamına gelmiyor asla, sadece bu senin hayatında olmaması gereken bir şeymiş. Birini çok sevdin, çabaladın, belki de kendinden çok çok ödün verdin ve olmadı. Onun düşüncelerini, hislerini kontrol edemezsin. Demek ki doğru zaman ve kişi değilmiş. Belki sadece doğru zaman değilmiş, bilemezsin. Yaşanılan olumsuz durumlarda bulunduğun yere ve duruma batmak yerine, neden neden diye sorgulamak yerine kafanı kaldırıp gökyüzüne bakabilirsin. Sadece iste, çabala ve gökyüzüne sal. Olacağı varsa, gerçekten inanarak istediysen ve yaptıysan evren sana hayatının en doğru zamanında onu karşına çıkarır ve oldurur. Olmuyorsa gerçekten olmasını istemediği için ve senin için daha güzel fırsatları olduğu içindir. Ama bulunduğun durumu bataklık gibi görüp batmayı seçersen hiçbir fırsatı göremezsin.
Tekrarla;
Olan ve olmayan her şey için teşekkürler… Yeni olacaklara. Kendimi çok seviyorum ve kendime hep güveniyorum. Her zaman güçlüyüm!
Eğer kendi hikayenizin yazarı olmak istiyorsanız belki de oturup senaryoyu baştan yazmalısınız. Hayatınızın şartlarını, durumlarını dışarıdan bir bakış açısıyla gözlemleyin. Olan ve olmayan durumlara bakışınız, hisleriniz nasıl. Belki bu ne olduğunu anlamanıza yardımcı olur ve akışta kalıp kalmayacağınıza dair ipuçları verir.
Hayatın karşınıza en güzel şeyleri zamanında çıkarması ve akışta olmanız dileğiyle…
