Unutulmaz anılar biriktireceğiniz, yıllar sonra bile anlatmaktan keyif alacağınız bambaşka deneyimlere kapı aralayan, kendinizi özel hissetmenizi sağlayan mekanlardan bahsedeceğiz.
1. Siva Vahası, Mısır
Siva Vahası ve Siva Gölü, dünyanın en ilginç bölgelerinden biridir. Mısır’ın Libya sınırına yakın konumuyla dikkat çeken bu vaha, Kattara Çöküntüsü ile Büyük Kum Denizi arasında yer almaktadır. Kahire’den 760 kilometre, Libya’dan ise sadece 50 kilometre uzaklıktadır.
Siva, ziyaretçilere eşsiz bir kültürel deneyim sunan bir destinasyon. Özellikle Kleopatra Havuzu, Ölüler Dağı ve Amun Tapınağı gibi tarihi yerler, Siva Vahası’nda mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında. Ayrıca, burada kum kayağı yapabilir, çöl safari turlarına katılabilir ve gökyüzünün altında kamp yapmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Ancak Siva’nın benzersiz bir özelliği daha var. Siva Vahası’nın ortasında yer alan tuz gölleri, adeta dünyada saklı kalmış cennet parçaları gibidir. Bu göllerdeki tuzluluk oranı yaklaşık %95’tir, bu da burada yüzmenin imkansız olduğu anlamına gelir! Ayrıca, buradaki suyun şifalı olduğuna inanılmaktadır.
Siva Vahası’nı ziyaret etmek için en uygun zaman, günlerin ılıman geçtiği ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Ekim ayının ilk dolunayında düzenlenen ünlü Siyaha Festivali, Siva’yı ziyaret etmek için harika bir zaman sunar.
2. Waitomo Yıldız Kurdu Mağarası, Yeni Zelanda
Bu mağara, Waitomo bölgesindeki volkanik aktivitenin etkisiyle oluşan 300’den fazla kireçtaşı mağarasından sadece biri. Yer altına sızan karbondioksit ve yağmur sularının kireçtaşıyla etkileşimi, milyonlarca yıl süren bir bozunma sürecine yol açarak mağara içinde muazzam sarkıt ve dikitlerin oluşumuna neden oluyor. Bu benzersiz yapının yanı sıra, Yeni Zelanda’ya özgü Arachnocampa luminosa türü ateş böcekleri, larvalarını mağaranın çatısına bırakarak Waitomo Yıldız Kurdu Mağarası’nı büyüleyici kılıyor. Ateş böceği larvaları çatıdan sarkan ışıklarıyla mağarayı adeta bir yıldızlı gökyüzüne çeviriyor, bu da ek ışık kaynağı olmadan gezmeyi mümkün kılıyor. Waitomo Yıldız Kurdu Mağarası’nı ziyaret etmek için en uygun zaman aralık ve şubat aylarıdır.
3. Boulders Plajı, Güney Afrika Cumhuriyeti
Boulders Plajı, Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde konumlanmış muazzam bir doğaya sahip, şehir yaşamının sunduğu imkanları bir araya getiren bir destinasyon. Bu plaj, okyanusun buz gibi sularında yüzerken etrafınızda penguenlerle vakit geçirebileceğiniz dünyanın nadir yerlerinden biridir. Afrika’nın sıcak bölgelerinde penguenlerin bulunabileceği pek düşünülmeyebilir, ancak Boulders Plajı bu alışılmadık deneyimi sunar. Ancak unutulmaması gereken bir detay var; penguenler koruma altındadır ve onlara yaklaşmak mümkün değildir. Yine de güneşlenirken sizi ziyaret etmek isteyen penguenlere karşı dikkatli olmanızda fayda var, çünkü penguenler zaman zaman sinirli olabilirler. Boulders Plajı’na arabayla giderseniz, aracınızın altına bakmadan hareket etmemenizi öneririz, çünkü küçük penguenler her yerdedir! Boulders Plajı’na gitmek için en uygun zaman aralık ve mart ayları arasıdır, çünkü bu dönemde yağışlar daha azdır.
4. Louise Gölü, Kanada
Louise Gölü, Kanada’nın Alberta bölgesindeki Banff Ulusal Parkı’nda gizli bir cennettir. Bu doğal güzellik, Banff Ulusal Parkı’nın genel özelliklerini temsil eden cömert bir armağandır. Çevresindeki karla kaplı dağlar, ilkbaharda farklı yeşil tonlarına bürünen ağaçlar ve Louise Gölü’nün büyüleyici zümrüt yeşili ve turkuaz karışımı rengi, adeta bir ressamın özenle yarattığı bir tabloyu anımsatır.
5. Vinicunca Dağı, Peru
Vinicunca Dağı, ya da diğer adıyla Gökkuşağı Dağı, Peru’nun Cusco şehrinde yer almaktadır. Bu dağ, buzul çağının ardından eriyen suların dağın mineralleriyle etkileşime girerek oluşturduğu eşsiz renklerdeki kırmızı, sarı, mor ve yeşil tonlarıyla büyüleyici bir yapıya sahiptir. Vinicunca Dağı’nın zirvesine ulaşmak için zorlu bir yolculuk gerekmekle birlikte, manzaranın güzelliği ve doğanın benzersizliği, çabaya değer.
6. Biyolüminesans Plaj, İran
Larak Adası, Basra Körfezi’nde konumlanmış küçük bir İran adasıdır. Ancak bu adayı özel kılan şey, geceleyin kıyıya vuran biyolüminesan organizmaların yarattığı muazzam görüntülerdir. Biyolüminesan canlılar, kimyasal tepkimelerle ışık enerjisine dönüşebilen organizmalardır. Özellikle planktonlar, karanlık gecelerde mavi ışıklarıyla kıyıya vurarak unutulmaz bir deneyim sunar.