“Influencer” larıyla, çeşitli videolarıyla ve değişik reklam stratejileriyle YouTube, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’nin gündeminde de oldukça yer alıyor. Önceleri YouTube’u sadece hobi olarak gören içerik üreticileri, artık daha da ileriye giderek bu mecrayı “tam zamanlı iş”leri olarak tanımlıyor. Olay bu raddeye gelince de; YouTube’a yeni başlamak isteyenlerin kafası oldukça karışıyor, ne yapacaklarını, ne üreteceklerini bilemez hale geliyorlar. Bu noktada, tecrübesiz YouTube adaylarına birçok içerik sağlayıcısı örnek gösterilebilir; ama bence en iyi örnek, özgün, gerçek ve samimi hikayesiyle Başak Kablan olmalıdır! Başak Kablan, öyle içerikler üretiyor ki, saf samimiyet. Hangi videosunu açarsanız açın, ilk önce o samimiyet duygusu sizi ele geçiriyor. Hani bazı insanlar vardır, “sen konuş, ben saatlerce dinlerim.” dersiniz. Öyle insanlardan Başak Kablan, konuşsun, anlatsın, saatlerce dinleyesiniz geliyor. Anlattıklarından o kadar çok şey öğreniyorsunuz ki, not alarak, adeta ders dinler gibi izliyorsunuz videolarını. Şahane haber: bu müthiş insan, Başak Kablan ; motivasyon kaynaklarını, YouTube için planlarını ÖğrenciKariyeri’ne anlattı. İlham almak için röportajımızı gözden geçirin, ve en önemlisi, harika şeyler öğrenirken umut dolmak için videolarını mutlaka izleyin!
- YouTube kanalınızı nasıl ve ne amaçla açtınız? Sizi tetikleyen ne oldu?
Benim ‘adiyon arkası notlar’ isminde bir projem vardı. Garsonluk yaparak dünyayı gezecektim. Proje Instagram’da aktifti. Her yerde videonun yeni trend olacağından bahsediliyordu. Gerçekten de öyle oldu. Böyle olunca proje Instagram’dan Youtube’a sıçradı. Proje devam etmedi, garsonluk yaparak dünyayı gezemedim ama kendimi ve hikayemi anlatacağım inanılmaz bir platform buldum, keşke daha önce bulsaymışım.
- YouTube’ta alışılmış türlerin dışında yer alan çok özgün içerikler üretiyorsunuz. Bu özgün içeriklerinizi üretirken nelerden besleniyorsunuz? İlham kaynağınız ne?
Öncelikle teşekkür ederim, böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti. Ben insanlardan çok besleniyorum. İnsanlardan öğrendiğim, etkilendiğim hiçbir şeyi unutmuyorum ve sonra onları kullanıyorum. Bu insanlarla illaki tanışmam gerekiyor. Bu insanlar bazen film karakteri olarak karşıma çıkıyor, bazen bir kitap kahramı olarak, bazen bir dizi oyuncusu olarak… Şaşırdığım, sevindiğim, üzüldüğüm, heyecanlandığım her şey videolarımın ilhamı oluyor.
- Videolarınızda, bilgi ve kültür yoğunluğunuz açıkça belli oluyor. Bu entelektüel birikimi nasıl edindiniz?
Ah çok teşekkür ederim, daha çok uzun yolum ve öğrenecek çok şeyim var. Çok şey denedim ben. Denerken de hiç korkmadım. Dolayısıyla da çok şey yaşadım. Bir şey hakkında konuşabilmeniz için onu yaşamış olmanız gerekir. İşte ben bir şeyi merak ediyorsam gidip yaşadım. Yapamadıysam yapamadım ama denemekten de hiç çekinmedim. Denerken de; çalıştığım insanlardan, okuldaki hocalarımdan, arkadaşlarımdan ne öğrenebiliyorsam öğrendim. Aklıma ne geliyorsa sordum. Benimle dalga geçerler, küçümserler diye düşünmedim. Çünkü insanlar sürekli küçümsüyor, ben soru sorsam da küçümseyecek sormasam da. Tabii bir de kitaplar ve filmler var. Onların da hakkı ödenmez.
- Aslında özgün ve farklı olmak, her alanda olduğu gibi YouTube için de büyük bir risk taşıyor. Bu riski alırken tereddütleriniz oldu mu?
Her gün oluyor, her videoyu yükledikten sonra tereddütlerim oluyor. Ama o ilk yorumlar gelmeye başlayınca anlıyorum ki yalnız değilim. Aynı şeyleri yaşamış, aynı acıları çekmiş, aynı konulardan şikayetçi yüzlerce insan var.
- Videolarınızda, sponsor bulmak gibi bir kaygınızın olmadığını izleyiciye hissettiriyorsunuz. Kendi deyiminizle “seyirciyi aptal yerine koymuyorsunuz.” İzleyicilerinizin size bu denli bağlı olmasının nedeni bu olabilir mi?
Evet olabilir. Çünkü benim gibi onlar da sıkıldı. Yani o kadar kötü sponsorlu işler görüyorum ki ekrana kafa atasım geliyor. Çok daha güzel işler yapılabilir. Ben sponsorlu içerik düşmanı değilim sadece özgün ve dürüst olunması taraftarıyım. Tabii burada markaya da, içerik üreticisini de büyük paylar düşüyor.
- YouTube kanalınız için planınız nedir? Bundan sonra bizi nasıl videolar bekliyor?
Youtube Türkiye’de var olduğu sürece bu platformda olmaya devam edeceğim. Elli yaşında olduğum zaman da video yüklemek istiyorum. Kitap, film, dizi öneri videoları devam edecek, minimalizm ile ilgili, sporlar ile ilgili, yani hayat tarzımı anlatan her şeyi paylaşmaya devam edeceğim. Tabi ki seyahat videolarımız da kaldığı yerden devam edecek.
- YouTuber’lık sizce Türkiye’de meslek haline geldi mi?
Bir insan bir işten düzenli olarak para kazanıyor ve buna emek harcıyorsa meslek haline geldi demektir. Youtuber’lık hakkı verilerek yapılıyor mu? Hayır. Daha çok insanın girmesi lazım. Yeni şeyler denenmesi lazım. Daha biz Youtube’da yeni, farklı, cesur işler görmedik.
- Çok farklı tarzları bir arada bulunduruyorsunuz ama; kendinizi ayrıca izleyicilerinizi tanımlamak isteseydiniz nasıl tanımlardınız?
Ben bir hayalim olsun istedim ve oldu. Benim olayım anlatmakmış. Ben anlatmalı ve paylaşmalıymış. Ne mutlu bunu farkettim ve yapmaya başladım. Ne mutlu insanlar da beni farketti.
- Şu anda aktif olarak YouTuberlık yapan ve yapmak isteyen birçok üniversite öğrencisi var. Hatta bazıları YouTube’u akademik hayatının önüne bile alabiliyor. Sizce üniversite ve YouTube dengelenebilir mi? Siz üniversite öğrencisi olsaydınız önceliğiniz ne olurdu?
Ben üniversitedeyken Youtube’a girmiş olmayı çok isterdim. Bazı bölümle hariç üniversitede çok fazla boş zamanın oluyor ve bu boş zamanı değerlendirmek için Youtube inanılmaz bir yer. Ayrıca bir okul burası. Çok şey öğreniyorsun. Video montajlamayı öğreniyorsun, halkla ilişkiler öğreniyorsun, resmen bir kanal yönetiyorsun. Bence dengelenebilir ve müthiş işler çıkartılabilir.
- İçinize en çok sinen, en çok beğendiğiniz videonuz hangisi?
Galiba ‘Hostesliği neden bıraktım’ ve ‘özür dilerim’. Hostesliği neden bıraktım videosu benim için çok önemli.
- YouTube’ta tam 3.241.339 kez izlendiniz. Bu başarınızı, izleyicilerin sizi bu kadar sevmesini neye borçlusunuz?
Sabrıma. Ben çok hızlı büyüyen kanallardan olmadım. Her şeyi deneyerek ve el yordamıyla öğrendim. Çok talep edilen bir içerik de üretmiyordum. Anlayacağın her şey aleyhimeydi. Ama hayalimi bulmuştum, bırakamazdım.
- İzleyicilerinizle oldukça interaktif bir ilişkiniz var. Maillerine geri dönüş yapıyor, yorumlarına cevap yazıyorsunuz. Bu, sizce YouTube için önemli bir dinamik mi?
Kesinlikle öyle. Hem Youtube için önemli, hem izleyiciyle ilişkinin sağlamlığı için önemli. Bir de onlardan çok şey öğreniyorum.
- YouTube maceranızda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi? Bu zorluğu nasıl atlattınız?
İlk bir sene en zor zamandı. Para kazandığım bir işim yoktu, sadece Youtube ile uğraşıyordum, kimse bu işle hayatta kalabileceğime inanmıyordu. İtiraf edeyim bazen ben de inanmıyordum. Çok zordu gerçekten. Ne yapsam olmuyordu. Her hafta ağlama krizleri geçiriyordum. Bu zorluğu sabrederek ve bırakmayarak aştım. Böyle zamanlarda bile haftada 2-3 video yüklüyordum.
- Sizi en çok motive eden, ayağa kalkma enerjisi veren dizi, kitap, film, söz ve rol modeller neler?
Joy filmi beni inanılmaz motive eden bir filmdi. Bu filmle ilgili de video yapmıştım. Söz olarak, Mark Twain’in bir sözü vardır: Hayatında iki önemli gün vardır. Biri doğduğun gün diğeri neden doğduğunu bulduğun gün. Kitap olarak da Dinle Küçük Adam kitabını söyleyebilirim.
- En büyük hayaliniz nedir?
Ben hayalimi yaşıyorum. Sizin en büyük hayaliniz nedir?
Sorularımızı cevapladığı için ve en önemlisi videolarıyla, kendi hayalinin peşinden gitme hikayesini bizimle paylaşmasıyla bizi kendi hayalimizi takip etme motivasyonu doldurduğu için Başak Kablan’a çok teşekkür ediyoruz! Siz, iyi ki varsınız!
ÖZGÜN İÇERİK: ÖZGE ÖZIŞIKLIOĞLU