Öğrenci Kariyeri Banner

Türk Bilim İnsanları Radyasyon Yaymayan Tomografi Cihazı Geliştirdi!

Türk Bilim İnsanları Radyasyon Yaymayan Tomografi Cihazı Geliştirdi!
Son zamanlarda Türk bilim insanlarımızın yaptıkları çalışmalar ve elde ettikleri faydalı sonuçların sayısında dikkate değer bir artış var.
Son güzel gelişme, belki de en çok dertli olduğumuz fakat buna rağmen hakkında az bilgi sahibi olduğumuz radyasyon ve zararlarının azaltılması konusunda.
Son zamanlarda Türk bilim insanlarımızın yaptıkları çalışmalar ve elde ettikleri faydalı sonuçların sayısında dikkate değer bir artış var.

Bilim insanlarımızın keşfine geçmeden önce, radyasyon ile alakalı birkaç kritik bilgi verelim.
Zira pek çokları tarafından radyasyon, bilgi azlığı nedeniyle olacak ki, ‘tü kaka, öcü’ olarak görülmekte.Bilim insanlarımızın keşfine geçmeden önce, radyasyon ile alakalı birkaç kritik bilgi verelim.

Radyasyon kelime anlamı olarak, yayınım, ışınım ya da saçılım demektir.
Yani en basit haliyle bir enerji demetinin ortama saçılması demektir. Bu enerji demeti, baktığınız bilgisayar monitöründen yayılan ışık da olabilir, mikrodalga ışınları da olabilir.Radyasyon kelime anlamı olarak, yayınım, ışınım ya da saçılım demektir.
Elektriğin olduğu ve kullanıldığı her yerde, radyasyondan bahsetmek kaçınılmazdır lakin radyasyon ille de zararlı ya da ölümcül olmak zorunda değildir.
Risk taşıyan radyasyon tipi, iyonize olanıdır.
Elektriğin olduğu ve kullanıldığı her yerde, radyasyondan bahsetmek kaçınılmazdır lakin radyasyon ille de zararlı ya da ölümcül olmak zorunda değildir.
İyonize radyasyon, yayılan enerjinin çok yüksek miktarlarda olduğu zamanlarda görülür.
Yayılan enerji o kadar yüksektir ki, o denli yüksek enerjiye maruz kaldığınız zaman bu ışınlar atomlarınızdaki elektronların kopmasına, ve bu kopan atomlar nedeniyle de öncelikle hücrelerde dolayısıyla da organlarınızda yapısal değişiklikler görülmesine sebep olur.En basit haliyle de kansere.İyonize radyasyon, yayılan enerjinin çok yüksek miktarlarda olduğu zamanlarda görülür.
İyonize radyasyon yayımına sebep olan ve biz Türklerin de baya yaygın kullandığı bir cihazla devam edelim şimdi.
Doğru tahmin ettiniz, tomografi cihazından bahsediyorum.İyonize radyasyon yayımına sebep olan ve biz Türklerin de baya yaygın kullandığı bir cihazla devam edelim şimdi.
Tomografi, bizim ülkemizde nedense (!) bol bol kullanılıyor, bilmediğimiz bir yararı olsa gerek.
Çok seviyoruz tomografi cihazına girmeyi, yaydığı iyonize radyasyona maruz kalmayı.Tomografi, bizim ülkemizde nedense (!) bol bol kullanılıyor, bilmediğimiz bir yararı olsa gerek.
İşte bu cihazın yaydığı zararın farkında olan bir grup Türk bilim insanı, radyasyon yaymayan bir tomografi cihazı geliştirmiş.
Prof. Dr. Yunus Söylet, Doç. Dr. Elif İnce, Prof. Dr. Cenk Büyükünal, Prof. Dr. Mehmet Eliçevik, Prof. Dr. Haluk Emir'in birlikte çalışarak geliştirdiği cihazın geliştirilmesi ve ticari olarak dağıtılması için de çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.
İşte bu cihazın yaydığı zararın farkında olan bir grup Türk bilim insanı, radyasyon yaymayan bir tomografi cihazı geliştirmiş.
Nükleer fizik uzmanı olan Doç. Dr. Elif İnce’ye göre geliştirdikleri cihaz sayesinde mesane görüntülenmesi gereken durumlarda hamilelere, bebeklere ve çocuklara radyasyon almadan görüntüleme yapılabilecek.
Ayrıca Dünya’nın en çok radyasyon alan 3. ülkesi olarak, tomografi ve PET için harcanan paradan ülke olarak yüzde 80 tasarruf edebileceğiz.
Nükleer fizik uzmanı olan Doç. Dr. Elif İnce’ye göre geliştirdikleri cihaz sayesinde mesane görüntülenmesi gereken durumlarda hamilelere, bebeklere ve çocuklara radyasyon almadan görüntüleme yapılabilecek.
Tomografiye giren kişiyi radyasyona maruz bırakmayan cihaz ayrıca uluslararası bir yarışmadan da altın madalya kazanmış.
Geliştirilmeye devam edilen cihazın ileride de daha önemli ödüller ve başarılar kazanacağını öngörmek de çok zor değil zaten.
Tomografiye giren kişiyi radyasyona maruz bırakmayan cihaz ayrıca uluslararası bir yarışmadan da altın madalya kazanmış.
Konu hakkında DHA’a konuşan İnce’nin bilim ve ekonomiye olan katkıları hakkında söyledikleri de kulağa küpe edilecek cinsten:
“Bir ülkenin üretiminin mevcut ekonomiye sağlayabileceği katkı yüzde 10 ise bilimin sağlayacağı katkı yüzde 90'dır. Üretim potansiyeli bellidir ve bunun üzerine çıkmak mümkün değildir. Fakat bilimin ticarileşmesi ülke ekonomisini yüzde 90 kalkındırır. İnsanların patent başvuruları yapması ve bunun da ticarileşmesini sağlamaları gerekir. Ticarileşme misyonu sağlayacak kısım ise üniversitelerimizdir. Bu nedenle tüm araştırmacıların ve öğrencilerin, üniversiteleri kullanarak patent başvuruları yapmalıdır.”Konu hakkında DHA’a konuşan İnce’nin bilim ve ekonomiye olan katkıları hakkında söyledikleri de kulağa küpe edilecek cinsten:
Böyle değerli buluş ve çalışmaların sayısının katlanması, çoğalması ve ülkece daha bilinçli hale gelmemiz dileğiyle...

 Kaynak 


Öğrenci Kariyeri

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Öğrenci Kariyeri..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.