Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Tarihimizden Örnek!

Günümüzde global kalkınma hedefleri arasında bile yer edinen ''toplumsal cinsiyet eşitliği'' ile çok alakadar olduğumuz konusunda hemfikiriz. Bunun için özellikle şimdiki günlerde binlerce dernek, kuruluş ve bu kapsamlarda faaliyetler düzenlendiğini de biliyoruz. Peki günümüzde dillere pelesenk olan bu toplumsal cinsiyet eşitliğine tarihimizden örnek verebilir miydik? Ne ala verebiliriz tabii.

Fatma Seher Erden

Bu isme hangi birimiz aşina net olarak bilemesek de kurtuluş savaşında çok büyük rol oynadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.



Kurtuluş savaşının önemine değinecek olursam, bu yazının son bulmayacağını biliyorum. Bu yüzden ülkemizin selametini sağlayan bu savaşta büyük rol oynayan bir kadından söz etmek isterim.

Nam-ı diğer Kara Fatma...

Kendisi Erzurumlu bir dadaşımızdır. Yalnızca kurtuluş savaşımızda değil, bundan öncesinde de cephelerde yer edinmiştir. Subay Dervişlerden Ahmet Bey ile Balkan Savaşında bulunmuştur ve bunun yanı sıra 1. Dünya Savaşında Kafkas Cephesi'nde de 9-10 hemcinsiyle birlikte savaşmıştır.



Düşünün ki bir kadın dünya savaşında savaşıyor, yetmiyor yine ülkesi için de kurtuluş savaşına giriyor. Dünya savaşından sonra eşini Sarıkamış'ta kaybettiği kayıtlara geçen Fatma Seher Erden bunun üzüntüsüne kapılarak cephelerden geri çekilmiyor.

1919'da kongre günlerinde Atatürk ile Sivas'ta buluştu. Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesinde görevlendirildi. İzmir'in Yunan işgaline karşı İzmir'e geçerek kurtuluş için savaştı. 300 kişilik birliğini kurdu. Çoğu muharebede cesurca çarpıştı. Namı Yunan'a kadar yayıldı.



Zamanın Yunan Generali Trikopis, bu kuvvete karşın Kara Fatma'yı yakalama emrini verdi. Büyük Taarruz'un ilk günlerinde esir düşen Kara Fatmayı, bizzat general görmeye geldi. Görünce ise büyük bir şaşkınlığa uğradı. Zannıca Kara Fatma olarak adlandırılan bu komutan; iri yarı büyük bir görünüme sahip olmalıydı. Lakin bizim Fatma ablamız kısa boylu, zayıf ama yüreğinin heybetiyle kocamandı.
Esir düştü ama bitti mi? Durur mu inancı bu kadar kudretli olan bir insan? Kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçti.

Peki savaşta tek kadın o muydu? Bu sorunun cevabı kesinlikle hayır. Onbaşı olduğunda neredeyse sadece kadınlardan oluşan birliğiyle düşmanın geri cephesine bir saldırı düzenleyerek, aralarında bir Yunan subayı da bulunan 25 askeri esir etti. (mesela; gördesli makbule, halime çavuş nam-ı diğer karabıyık, çete ayşe nam-ı diğer emire ayşe aliye ve daha niceleri)



Kara Fatmamız, çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlik hayatına üsteğmen rütbesi ile nokta koyarak emekli oldu. Emeklilik maaşını ise Kızılay'a bağışladı.

Bizler tarihimiz boyunca her zaman kadını ön planda bulundurmuş, eşitsizliklere olabildiğince mahal vermemişiz. Bunun devamını sağlayacak olan yine bizleriz. Karşımıza çıkan olumsuzlukların bizi yıpratmasına izin vermektense, tarihimizden ders almayı ilke edinirsek olumsuzlukların çözümü sandığımızdan daha kolay gerçekleşecektir. Yine ve yine teşekkürler, Fatma Seher Erden ve adını andığımız anamadığımız tüm kahramanlarımıza!

Özel İçerik: Duygu Çamurtaş