Sınavlarımızın yoğun geçtiği bu dönemlerde stres öğrencilerin en büyük düşmanıdır. Stres, beynimizi adeta ele geçirir ve kendimizi birden bire düşünemez, tüm bildiklerini unutmuş bir halde buluruz. Peki stresle başa çıkma yöntemleriniz var mı? Ya da hiçbir şey yapmadan stresin sizi yiyip bitirmesine izin mi veriyorsunuz? Kısaca bahsedecek olursak ; stres, kendimizi tehdit altında hissettiğimizde ya da ruhsal dengemizi bozacak bir olayla karşı karşıya geldiğimizde hissettiğimiz gerginlik halidir. Bu gerginlik halinden dolayı da fiziksel ve psikolojik olarak verdiğimiz tepkilerin bütünüdür.
[ad name=”Google Adsense”]
Stresi hayatımızın bir parçası olarak görmeliyiz. Hayatın hiçbir evresinde stres yaşamayan insan yoktur. Fakat bunun sonuçlarını olumlu veya olumsuz hale çevirmek tamamen sizin elinizde. Birazcık stres hedeflerinize ulaşmaya yardımcı olabilirken, aşırı stres zihinsel ve fiziksel gücünüzü azaltarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir. Ne demiş öğretmenlerimiz her şeyin fazlası zarar 🙂
Stresle başa çıkma yöntemlerini sıralayacak olursak;
Stres kaynaklarını anlamaya çalışın
Stres yaratan durum, olay ve kişiler hakkında not tutmak kişinin hayatındaki stres kaynaklarını belirlemesi ve onlarla baş etmek için ne gibi yöntemler kullandığını görebilmesi için faydalı bir yoldur.
Zamanı iyi kullanın
Günlük yaşamınızı öyle bir planlayın ki her şeye vakit ayıracak zamanınız olsun. Hayat sadece ders veya sadece iş demek değildir. Çeşitli aktiviteler, eğlence, egzersiz gibi motivasyon yükselten konulara da vakit ayrılmalıdır.
Rahatlayın ve derin bir nefes alın
Kendinizi stresli hissettiğinizde gözlerinizi kapatıp derin bir nefes alın ve yavaş yavaş verin. Böylece kalp atışınız yavaşlayacak ve daha iyi düşünmeye başlayacaksınız. Ayrıca uzmanlar lavanta yağının strese iyi geldiğini belirtiyor. Çalışma ortamınızda lavanta yağı bulundurarak gerektiğinde kullanabilirsiniz.
Gülümsemeyi unutmayın
Gülümsediğinizde stresinizin azaldığını ve etrafınızdaki insanlardan daha olumlu tepkiler aldığınızı göreceksiniz. Unutmayın gülümseme bulaşıcı bir hastalıktır.
Küçük şeyleri dert etmekten vazgeçin
Değiştiremeyeceğiniz ya da kontrol edemeyeceğiniz şeyleri olduğu gibi kabullenmeye çalışın. Küçük şeyler üzerine düşünüp endişelenmekten vazgeçin.
Pozitif olun
Pozitif olmak, iyimser düşünmek hayatı toz pembe görmek değildir. Fakat kötü olaylar karşısında hemen umutsuzluğa kapılmak anlamına da gelmez. Sorunlar zamanla çözülecektir siz yeter ki kendinize “Daha iyi nasıl yapabilirim?” diye sorun.
Bu Yazı ÖğrenciKariyeri Ekibinden Melis Kasap tarafından özel olarak hazırlanmıştır.
İşte kendisine ulaşabileceğiniz hesaplar; Facebook | Twitter | Linkedin