Schengen hepimizin mutlaka adını bir kez duyduğu ve birçok insan için umut kapısı olan, birçok kişinin hayallerine yaklaşmasını sağlayan Avrupa Birliği vize uygulamasıdır. Avrupa’ya seyahat rotasını şekillendiren Schengen aslında küçük bir köydür. Lüksemburg’un güney doğusunda Moselle nehrinin kıyısında yer alan Fransa, Almanya ve Belçika’yla sınır olan bu köyün kaderi 1985’te imzalanan Schengen Anlaşması ile değişmiştir ve dünyaca tanınan bir yer haline gelmiştir. Schengen Anlaşması, serbest dolaşım hakkını ve Avrupa iç sınırlarını kaldırmayı amaçlayarak imzalanmıştır. Günümüzde 26 devlet bu anlaşmada yer almaktadır.
Küçük bir Avrupa köyü olan Schengen’in en önemli özelliklerinden biri Moselle nehrinin bir tarafında Almanya diğer tarafında Fransa’nın yer almasıdır ve bu konumu nedeniyle turizm alanında gelişme kaydetmiştir. Lüksemburg’un ünlü Moselle şaraplarının yapıldığı yer olan Schengen geçmişte çok fazla dikkat çekmemiş olmasına rağmen son 10 yılda daha popüler bir yer haline gelmiştir. Her yıl birçok turisti ağırlamaktadır. Köyün dikkat çeken yerleri Schengen Kalesi ve Avrupa müzesi olarak bilinmektedir.
1390lardan kaldığı bilinen Schengen Kalesi 1812 yıllarında yıkıldıktan sonra 19. yüzyılda yeniden yapılmıştır. Schengen Kalesi günümüzde otel ve konferans salonu olarak kullanılmaktadır.Moselle’deki Schengen Avrupa Müzesi, Schengen Anlaşmasının imzalamasından 25 yıl sonra 13 Haziran 2010’da açılmıştır. Müze Avrupa Birliği’nin ve Schengen Bölgesinin tarihini ve günümüze olan etkilerini yaşatmaktadır. Ayrıca bilgi merkezi olan müze Avrupa Birliğinin çalışmalarını tanımlayan birçok belge ve broşüre ev sahipliği yapmaktadır.