Habertürk Gazetesi’nden Afşin Yurdakul’a Davos’ta röportaj veren Oxford Üniversitesi’nden doktoralı İsrailli tarih profesörü Harari, tüm yaşamın ve gezegenin geleceğini şekillendirecek 3 büyük zorluk olduğunu söyledi. Harari: ”Ekolojik zorluklar. Özellikle iklim değişikliği ama sadece iklim değil. İkicisi nükleer silahlar gibi kitle imha silahları tehlikesi. Üçüncüsü teknolojik yıkımlar. Burada da yapay zekâ ve biyomühendislikten bahsediyoruz. Geleceğin neye benzeyeceğine dair kesin bir sonuç yok, bizim bu zorluklara nasıl reaksiyon göstereceğimize bağlı.” dedi.
İnsanların yapay zekaya çok fazla odaklandığını ancak aynı anda gerçekleşen biyoteknoloji devrimini unuttuğunu söyleyen Harari, yapak zekanın biyoteknolojiyle birleşince çok yıkıcı olacağını öngörüyor.
”Yapay zekâ, biyoteknoloji ile birleşince çok güçlü ve yıkıcı oluyor. Yapay zekâyı bioteknoloji ve özellikle beyin araştırmalarıyla birleştirirseniz, bu ona insan duygularını anlama ve manipüle etme, kontrol etme yetileri verir. O yüzden asıl devrim yapay zekâ değil, bilgi teknolojileri ve biyoteknolojinin birleşmesi.”
Faşist, komünist ve liberal söylemlerin çöktüğünü belirten Harari, içinde yaşadığımız dönemi ”sırtımızı yaslayacak küresel bir söylemimiz yok” sözleriyle tanımlıyor.
Bin yıl sonraki insanların bizden tamamen farklı olacağını öngören Harari, biyolojik evrimin tüm sınırları bitireceğini ve bizlerin 3018 yılında, binlerce yıl önce yaşayan Neandertaller gibi olacağımızı söylüyor.
Harari, büyük söylemlerin yokluğundan dolayı insanların dinlere daha çok yöneldiğini, bazı siyasilerinde bu şekilde iktidara geldiğini söylüyor ve insanların uyanıp cevapları sorguladığında günah keçisi arayacaklarını sözlerine ekliyor.