Her birimizin illa ki etkilendiği ve “hiç uyanmasam keşke” diye içinden geçirdiği güzel bi rüyası olmuştur. Kimi zaman kuş gibi uçarken kimi zaman da bir anda yere çakılırken bulmuşuzdur kendimizi. O kadar gerçekçidir ki bazen istemsizce tepki verir vücudumuz. Peki ya gerçekten rüya tadında ama bilinciniz yerinde olarak istediğiniz şeyleri görebileceğiniz, farklı dünyalarda kendinizi bulabileceğiniz bi fırsatınız olsa?
Bundan belki yüz yıl önce söylense inanmakta zorluk çekebilirdiniz. Fakat günümüzde gelişen teknoloji ile bunu VR gözlükler sayesinde yapabiliyor, kendimizi başka alemlerde bulabiliyoruz.
Peki ya bu, bedensel olarak olmasa da zihinsel olarak bizi hayallerimize götüren, VR gözlükler nedir?
Türkçesi ''sanal gerçeklik'' olan gözlükler ingilizce “virtiual reality” olarak anılır. Kısacası sanal gerçeklik, gerçek hayattaki ortamların bilgisayarlar aracılığıyla taklit edilmesine denilir. Burada amaçlanan nokta ise sanal gerçeklik kaskını taktığımızda, kaskta bulunan ortama adapte olup dış dünya ile bağlantımızın kesilmesi, bulunduğumuz ortamdan beş duyu organımızla farklı ortamlarda kendimizi görebilmektir.
Sanal gerçeklik ortamına bir platform aracılığıyla bağlanılır. Bunlar playsatation, bilgisayar ve yeni nesil televizyonla bağlanılırken kulaklık, VR gözlük ve kumanda gibi ekipmanlar yardımıyla da kendimizi bu dünyanın içinde bulabiliriz.
Sanal gerçeklik her ne kadar yeni gibi gözükse de bundan elli yıl öncesinde ilk kasklı örneklerini bulmak mümkün. Amerikalı bilgisayar mühendisi Ivan Sutherland, 1968 yılında ilk sanal gerçeklik örneğini sunmuştur fakat o zamanlarda sanal gerçeklik sadece endüstri ve askeri anlamda kullanılmış, dış görünüm olarak da çekici bulunmamıştır.
Günümüzde ise sanal gerçeklik gözlükleri olabildiğince küçültülmüş, Samsung, Sony, Google ve Oculus gibi şirketler oyun ve mobil gibi platformlar için VR ile ilgili projelerin içinde yer almaya başlamıştır.
Peki Bu Sanal Gerçeklik Gözlüklerine Hayatımızın Hangi Alanlarında Yer Verebiliriz?
Sanal gerçeklik gözlüğü bize eğitim, sağlık, psikoloji, endüstri, askeri, seyahat, eğlence gibi birçok alanda avantajlar sunmaktadır. Örneğin çevrenizden bir tatil yeri hakkında güzelliğiyle ilgili çok fazla duyumlar alıyorsunuz ve sizde oraya gitmek istiyorsunuz. Fakat tatil yerinin uzaklığı sizi “O kadar yolu gidip de ya güzel bir manzarayla karşılaşmazsam?” endişesine düşürüyor. İşte sanal gerçekliğin güzelliği de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Sanal gerçeklik gözlüğü sayesinde seyahat etmek istediğiniz yeri görebiliyor, hatta kalacağınız otelin içine kadar girebiliyorsunuz.
Konuyu bir de psikoloji açısından ele alalım. Herkesin olmasa da çoğu insanın fobisi vardır. Fobilerin oluşmasının birçok sebebi olmakla birlikte bunları yenmek ise o korkularımızla yüzleşmekten geçer. Yükseklik fobisi olan birini düşünelim. Bu kişi yükseklik fobisinin verdiği korkuyla birçok eğlenceyi, manzarayı kaçırıyor olabilir. Gerçek hayatta yükseklik fobisiyle yüzleşmek kişiye fazlasıyla ağır ve ürkütücü gelecekken sanal gerçeklik gözlüğü sayesinde fobi sahibi kişi, bir uçurumun kenarına kadar çıkabilir ve her gün birkaç dakikalık yaptığı alıştırmalarla bu fobisinden kurtulabilir.
Kısacası sanal gerçeklik hayallerinizin gerçekleşmesine, her geçen gün yeni bir teknolojinin gelişmesine ve sorunlara çözüm bulma konusund bir pusula görevini üstlenmiştir diyebiliriz. :)
0 Yorum
Yorum Yap