6,Bin
Kendini ve dünyayı keşfetmek isteyen diğer gençler gibi, o da hayallerinin peşine düşmüş ve liseden sonra Avustralya’ya gitmiş.Modayı takip eden, şık Nato tarzı Rolex’i olan Daniel Wellington’la tanışmış. Bu adamın Ian Fleming tarzı görünüşünden hoşlanmış ve markasının ismini bulmuş, “Daniel Wellington.”
“Fark ettim ki havalı yeni bir saat markası için pazarda yer var.”
Uluslararası bir marka olmak adına isim çok uygun gözükmüş. Tabii başarı bir günde gelmemiş.
İsveç’te, Tysander hâlihazırda birkaç işten kovulmuş durumdaydı. İki şirketle birlikte çalışmaya başlamış, bunlar da çevrimiçi olarak biri için kravat, diğeri için plastik saatler satmak olmuş.
Mezuniyetinden sonraysa, kazandığı parayı yani 24.000 doları kullanarak üçüncü ve daimi bir iş kurma hedefini kazanmış.
“Küçük çaplı çevrimiçi bir dükkan açtım. Logoyu Photoshop’la kendim tasarladım. Tasarımları da Çin’de Nato saatleri üreten bir fabrikaya gönderdim.”
Şık saatlerle büyük bir başarıya imza atan Tysander, satışlarında sosyal medyanın gücünden de faydalandı.
Şirketi, saatlerini kullananların yapacakları doğal reklamlar üzerine kurmuştu.
Markanın şu an Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi mevcut.
2014’te Daniel Wellington marka saatlerin satış adeti 1 milyonu geçmişti. Bu da 70 milyon dolara denk oluyor. 2015’te bu 170 milyon dolara yükseldi.
Yani, geçtiğimiz yıl Stockholm’de bulunabilecek en pahalı evi aldığında, kenarda parası kalmıştı 🙂418 metrekarelik bu güzel ev 12.8 milyon dolara onun oldu.
“2013’e dönecek olursak, şirketin bu kadar büyüyebileceğini hiç düşünmüyordum. Ancak artık her anımın bir parçası oldu. Oldukça şanslıyım.”
“Bir yanım Daniel Wellington’ı arayıp neler olduğunu anlatmamı söylüyor, diğer yanımsa oluruna bırakmamı.”
“Eğer ilham kaynağım bir gün kalkıp da ofisime gelirse, sanırım masamın altına saklanmak zorunda kalacağım.”
Tysander, herhangi birinin başarılı bir girişimci olabileceğini vurguluyor. Biraz zaman alıyor, bunun yanı sıra şanslı olmanız lazım biraz da.
Yazar Malcom Gladwell’in iddiasını da yineliyor…
“Her şeyin birbirine nasıl bağlı olduğunu anlamak için girişimcilikte 10.000 saat harcamak gerekiyor.”
Kaynak
Henüz okurken şirket kurmak ve zengin olmak. Nasıl geliyor kulağa?
2011’de Filip Tysander sadece 24.000 dolarlık bütçesiyle yeni bir saat markası kurdu. Şu an 31 yaşında ve kendi başına kurduğu şirketiyle yılda 180 milyon dolarlık kazanç sağlıyor.
Bu işin başlangıcı da şans eseri olmuş.
Business Insider’dan detaylara bakalım:
Uluslararası bir marka olmak adına isim çok uygun gözükmüş. Tabii başarı bir günde gelmemiş.
İsveç’te, Tysander hâlihazırda birkaç işten kovulmuş durumdaydı. İki şirketle birlikte çalışmaya başlamış, bunlar da çevrimiçi olarak biri için kravat, diğeri için plastik saatler satmak olmuş.
Mezuniyetinden sonraysa, kazandığı parayı yani 24.000 doları kullanarak üçüncü ve daimi bir iş kurma hedefini kazanmış.
Şık saatlerle büyük bir başarıya imza atan Tysander, satışlarında sosyal medyanın gücünden de faydalandı.
Şirketi, saatlerini kullananların yapacakları doğal reklamlar üzerine kurmuştu.
Markanın şu an Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi mevcut.
2014’te Daniel Wellington marka saatlerin satış adeti 1 milyonu geçmişti. Bu da 70 milyon dolara denk oluyor. 2015’te bu 170 milyon dolara yükseldi.
418 metrekarelik bu güzel ev 12.8 milyon dolara onun oldu.“2013’e dönecek olursak, şirketin bu kadar büyüyebileceğini hiç düşünmüyordum. Ancak artık her anımın bir parçası oldu. Oldukça şanslıyım.”
“Eğer ilham kaynağım bir gün kalkıp da ofisime gelirse, sanırım masamın altına saklanmak zorunda kalacağım.”
Biraz zaman alıyor, bunun yanı sıra şanslı olmanız lazım biraz da.
“Her şeyin birbirine nasıl bağlı olduğunu anlamak için girişimcilikte 10.000 saat harcamak gerekiyor.”
