Paris'te Doğdu Kadıköylü Oldu

İstanbul'da yaşayanların buluşma noktası,  Fenerbahçelilerin selfie noktası, turistlerin ilgi  odağı olan Kadıköy Boğa  Heykeli'nin hikayesini merak ediyor musunuz? Gelin bu ilginç hikayeye göz atalım. Yaklaşık 154 yaşında olan Boğa Heykeli 1864 yılında Fransız heykeltıraş Jules Isidore Bonheur tarafından yapılmıştır. Heykelin sağ ön tarafında Jules Isidore Bonheu ve sol arka tarafında Paris 1864 yazısı bulunmakta, sol alt köşesinde heykel ekibinin başkanı Pierre Louis Rouillard'ın ismi yazmaktadır.

 



 

Boğa heykelinin Türkiye topraklarına gelişiyle ilgili 2 rivayet  bulunmaktadır. İlk rivayete göre Sultan Abdülaziz, III. Napeleon tarafından Beynelmilel fuarına davet edilir. Bu daveti kabul eden Sultan Abdülaziz o zamanlar 20'li yaşlarda 2  genç şehzade olan II. Abdülhamid ve 5. Murad ile Fransa'ya doğru yola çıkmıştır. 21 Haziran'da Sultaniye yatıyla İstanbul'dan uğurlanan Sultan Abdülaziz, askeri sefer dışında Avrupa'ya giden ilk Osmanlı padişahıdır. 29 Haziran'da Marsilya yakınlarındaki Toulon Limanına varan Sultan, Marsilya'dan özel trenle Paris'e gitmiştir. 30 Haziran'da Paris'e gelen Sultan, burada bir törenle karşılanmıştır. Temmuz başında açılan sergiyi imparator III. Napolyon ile beraber ziyaret eden Sultan Abdülaziz sergide Boğa heykelinin mimarı Jules Isidore Bonheur ile tanışmış ve bu sergide gördüğü heykelleri beğenen Sultan, aralarında Kadıköy'ün sembolünün de bulunduğu 24 farklı hayvan heykelini yaptırıp Osmanlı İmparatorluğu'na getirtti.

 



 

İttihat ve Terakki Fırkası başa geçince sarayların bahçelerine konulan bu heykeller,  parti yöneticileri tarafından farklı yerlere kaçırıldı. 1940'lı yıllarda farklı yerlerde  ortaya çıkan heykeller günümüzde farklı yerlerde sergilenmektedir. Bu heykellerden biri olan Boğa heykeli söylentilere göre Enver Paşa tarafından Beylerbeyi Sarayı'ndan Belgrad Ormanların'da bulunan Bilezikçi Çiftliği'ne taşındı. Ardından da Kadıköy Kız Lisesi olarak bilinen Mermer Köşk'e götürüldü. Uzun bir süre gözlerden uzak kalan heykel, 1940'lı yıllarda Lütfi Kırdar Spor ve Sergi Sarayı'nda ortaya çıktı. Aradan geçen 10 yıl sonunda heykel, o dönemlerde yeni açılan Hilton Oteli'nin girişine konuldu. Ancak daha sonra buradan önceki yerine geri getirildi ve 1970 yılına kadar da burada kaldı. Öte yandan bazı kaynaklara göre 1950'li yılların başından 1960'lı yılların sonuna kadar heykel, Taksim Gezi Parkı ve Divan Oteli'nin kesiştiği kavşakta kaldı. 1971 yılında ise heykel, Kadıköy Şehremaneti Binası'na getirildi. Burada yaklaşık 16 yıl kalan heykel daha sonra bugünkü yeri Altıyol'a yerleştirildi ve o tarihten itibaren Kadıköy'ün simgesi haline geldi.

 

Bir diğer rivayete göre ise 1800'lü yılların başından itibaren kömür madenleri yüzünden Almanya ile Fransa arasında sorun olan Alsace-Lorraine bölgesi, 1860'lı yılların başında Fransızların eline geçmiştir ve Fransa, 1864'de Paris'te heykeltraş Izidor Bonheur tarafından Fransız gücünü Almanlara göstermek için yapılmış. Almanlar Fransız'ları yenince boğa heykeli Almanya'ya getirilmiş. Türkiye'nin I. Dünya Savaşı'na Almanya ile girerek İngiliz ve Fransızlar'la savaştığı için ''güç simgesi'' olarak bu boğa heykeli Başkomutan Vekili Enver Paşa'ya Alman Kralı III. Wilhelm tarafından 1917 yılında armağan edilmiş. Heykel önce Kadıköy'e getirilmiş oradan Yıldız Sarayı'nın bahçesine oradan da Bilezikçi Çiftliği'ne getirilmiş. Sonrasında Moda'daki Gazi Ahmet Muhtar Paşa Köşkü'nün bahçesinde bir süre kaldıktan sonra Harbiye'deki Lütfi Kırdar Spor Sarayı'nın önüne konmuş. Bir süre burada kalmış ve 1969 yılında tekrar Kadıköy Kaymakamlık Binası'nın önüne konmuş. Daha sonra heykel 1987 yılında bugünkü yeri Altıyol kavşağına taşınmış. Hangi hikaye doğrudur bilinmez ama tek gerçek var ki Boğa Heykeli Kadıköy'ün tescilli simgesi ve  buluşma noktası olmaya devam edecektir.

Özel İçerik: Kudret Kangül