Öğrenci Kariyeri Banner

Oysa 5 Aralık Onların Günüydü!

Oysa 5 Aralık Onların Günüydü!
Geçtiğimiz hafta içinde eşitlik ve kadınlarımız adına çok önemli bir günü geride bıraktık. Fakat o gün Ceren Özdemir ve sevenleri için başka bir durumu ifade ediyordu. Yaşananlara ne kadar üzülsek de şunu unutmamalıyız ki bu olaylar maalesef durdurulamıyor. Her yıl konu ile alakalı çeşitli araştırmalar yapılıyor fakat çözüme yönelik adımlar yetersiz kalıyor. Gerekli tedbirler almadığımız ve eğitime önem vermediğimiz sürece maalesef canımız yanmaya devam edecek.  Sadece bu yıl içerisinde 391 kadınımızın hayatı ellerinden alındı.

5 Aralık Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden birinin yani kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü olarak biliniyor. 1926 yılında Medeni Kanun kabul edilmiş, kadınların yurttaşlık hakları erkeklerle eşit hale getirilmiştir. Daha sonra 5 Aralık 1934 tarihinde TBMM’de Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı veren yasanın kabulü ile her yıl aynı gün Kadın Hakları Günü olarak anılmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ve o dönemin milletvekilleri 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanabilmesinin ve seçimlerde aday olabilmesinin önünü açmıştır. Yasaya göre her kadına 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verildi. Satı Kadın olarak anılan Satı Çırpan, yasanın hemen akabindeki seçimlerde Meclis'e girdi ve Türkiye'nin ilk kadın milletvekillerinden oldu. Ankara milletvekili olarak 1935-1939 yıllarında görev yapan Çırpan, seçilen 18 kadın arasında yer aldı. Türkiye, Fransa ve İtalya'dan 11 sene İsviçre'den ise 36 sene önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ülke olarak tarihe geçti. Fakat tek başarımız bu olarak kaldı. Şu anda TBMM'de kadın milletvekili oranı yüzde 17, İsviçre'de ise yüzde 42 oranında. 600 milletvekillinden sadece 102'si kadın. 85 yıl önceden beri geldiğimiz durumun yorumunu sizlere bırakıyorum.

2_790x445

Atatürk yeni nesillerin hazırlanması ve eğitiminde en önemli rolün Türk kadınında olduğuna çok önem vermiştir. Atatürk, 1923 yılında ‘’ … inanmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’’ , ‘’… toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten ileri gelir, bir toplumun bir organı faaliyette iken diğer bir organı işlemez ise o toplum felç olur.’’ demiştir.

Daha sonra 30 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’ya gittiğinde yaptığı konuşmasında:

” …bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim, diğerini göz ardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirle bağlı kaldıkça …” söylemiştir.

Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın

 

Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Enes Eren tarafından oluşturulmuştur.

Öğrenci Kariyeri

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Öğrenci Kariyeri..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.