Neden İletişemiyoruz? İletişimde Empatinin Gücü!

Sabah kalktınız, yüzünüzde bir gülümseme, tam sevgilinizi arayacakken telefonunuzu elinize aldınız ve ne göresiniz? Birbirinden kızgın bir sürü mesajla karşı karşıyasınız.

Neyse ki dün bütün gün evinizi taşıdınız ve gece yorgunluktan uyuyakaldınız ama sevgiliniz gece telefonunuzu neden açmadığınıza dair sizi haşlıyor. Doğal olarak anlam

veremiyorsunuz. Üzülüyorsunuz ve iletişim probleminiz bütün gün sizin kafanızı kurcalıyor, dinlediğiniz müzik bile zevksiz geliyor.

     Özel hayatımızda bile bizi etkileyen, genellikle şikayet ettiğimiz durumlardan biri karşımızdaki tarafından anlaşılmamaktır. Yukarıda yazmış olduğum olay örgüsünü

elbette ki annenizle babanızla, arkadaşınızla, iletişim kurduğunuz her insanla yaşamışsınızdır. Bu gibi anlaşılmazlıklar empati kurma kavramını karşımıza getiriyor. Evet,

empati! Empati kurmak aslında sağlıklı iletişim kurabilmek için gerçekleştirmemiz gereken en önemli basamaklardan biridir.

     Annelerimizin söylediği ‘’ Nerede o eski komşuluklar…’’ cümlesindeki gibi komşuluk anlayışının artık değişmiş olması dışında yaşadığımız dünyada bizimle beraber

gelişiyor, değişiyor ve bu değişim sonucunda farketmeden duyarlılık, hoşgörü, yardımlaşma gibi değerlerimizde renk değiştiriyor. İşte bu değerlerimizi kaybetmemek için empati kurmak daha da önem kazanıyor.

     Empati: Kendimizi karşımızdakinin bulunduğu konuma koyup, o kişinin ne hissettiğini anlamaktır. Düşünün ki öyle bir dünyada yaşasaydık da herkesle anlaşabilseydik ve saygı çerçevemiz daha da geniş olsaydı. Böyle bir dünya anca masallarda olur diyecek olursanız, evet ancak empati kurmayı huy edinirsek böyle idealist bir dünyada olmasada daha huzurlu, daha anlaşılması kolay bir dünyamız olur.

     Empati toplum yaşamında tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir rol oynar. Okuldayken uğradığımız haksızlıklar, iş yerinde çıkan tartışmalar gibi toplum içinde oluşan ve hayatımızı büyük yönde olumsuz etkileyen olayların sebebi empati yoksunluğudur. Gelecekte iş hayatımızda huzur arıyorsak, iletişim kurarken başarılı olmak istiyorsak kesinlikle empatiyle arkadaş olmamız şart. Siz iyi enerji vermediğiniz sürece çevrenize de yardımda bulunamaz durumda kalırsınız ve iyi olmanızı gerektiren en büyük etken iletişimken doğru iletişebilmenin en önemli yolu da empati kurabilmektir.

    Empatinin önemini vurguladığımıza göre empatinin içerdiği bazı rengarenk noktaların üstünden geçmekte fayda var. Empatinin doğru yapıldığını anlamamız için hissetmemiz gerekiyor, hissedilmek empatinin en önemli basamağıdır. Bazen işimize gelmediği durumlarda empati yaparken ‘’ aman ne hissederse hissetsin banane ‘’ gibi cümleler kurabiliriz ve bunun tek özeti empati yapamayışımızdır. Karşımızdakini hissetmek en önemli noktadır. Bembeyazdır. Doğru empati yapabilmemiz için içimizde varoluşumuz gereği çokça barındırdığımız egomuzu devre dışı bırakmamız gerekir. Ben merkezci düşünce yapımızdan uzak kalmalıyız. Kararı verecek olan unsur kesinlikle biziz, egomuz olmamalıdır. Stresli bir anımızda veya kaygılı bir anımızda kuracağımız empati bizi yanıltabilir. Lunaparktaki bizi şişman, uzun, komik gösteren aynalar gibi değişebilir. Kuracağımız zaman sakin olmalıyız. Zaten gerilimi azaltmak için atacağımız empati adımını da stresliyiz diye çöpe atmayalım. ‘’Hiç empati kuramıyorum ben’’ diyorsak bir kaç öneri olarak yeni bir güne empati kurabileceğimiz inancıyla başlayabiliriz. O gün ve o günden sonraki gördüğümüz insanların dış görünüşlerine değil de duygularına yoğunlaşabiliriz. ‘’ Acaba şu anda ne hissediyor’’ sorusuna tahmini cevaplar verebiliriz. Daha sonrasında niçin böyle hissettiklerine dair fikirde bulunabiliriz. Kendi hayatımızda hiç böyle hissettiğimiz zamanlar oldu mu gibi yönelmelere başlayabiliriz. En azından alt yapımız oluşmaya başladı bile!

    Empati kurarken önemli olan  diğer şey ise kişiyi anlamaya çalışırken kesinlikle yargılamamaktır. Yargılamalardan kesinlikle uzak durmalıyız, yasak bölge ilan edip yargılama tuşumuzu kesinlikle kapamalıyız. Ayrıca kişiyi anlamaya çalışırken duygularımızı işin içine çok katarsak dengeyi bozarız. Nasıl kek yaparken sütü fazla koyarsak kıvamı tutmuyor ise duyguları karıştırırsak bu sefer önümüze kapı gibi ‘’önyargı’’ çıkıyor. Kıvamı bir güzel bozmuş oluyoruz. Önyargı, duygularımız sonucu oluşmaya başlar.

    Empati ile iletişimi birleştirdiğimiz sırada dikkat edilmesi gereken bazı unsurlardan bir kaçı;

*Dinlerken kesinlikle önyargısız olmalıyız.

*Savunmaya geçmemeliyiz.

*Göz teması kurmalıyız.

*Anlatılanlara geri bildirim vermeliyiz ve kesinlikle alay etmemeliyiz.

*Ses tonumuza dikkat etmeliyiz.

Bu maddelerle beraber empati kurabilme seviyemizi arttırmış oluyoruz.

EMPATİ NASIL KURULUR?

1) Karşınızdaki insanın sadece kendisinin sığabileceği bir dünyası olduğunu düşünün. Sizinde sadece size ait bir dünyanız var. Karşınızdaki insanı anlamak için o kişinin dünyasına kendinizi sokmanız gerekiyor. Yeni bir dünya keşfedeceksiniz. Dünyaya onun dünyasından bakmak durumundasınız. Artık o kişinin rolündesiniz. Onun bakışaçısıyla olayları değerlendirmeniz şart. Artık onun dünyasındasınız. Zaman durdu. O kişisiniz. Sizin anlamadığınız durumu o sizce nasıl yorumluyor olabilir sorusunun cevabını o dünya içerisinde bulmalısınız. Elbet ki yeni bir dünya çekici gelecektir ama cevabı bulduğunuzda kendi dünyanıza geçmelisiniz. Çünkü fazla kalırsanız sempati geliştirmiş olursunuz ve kendiniz gibi düşünmeyi uzun bir süre devre dışı bırakırsınız o zaman sizin dünyanız yalnız kalır, yazıktır kendi alıştığınız düzeni bırakmamalısınız.

2) Karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamak yeterli değildir. Doğru anlamış olmamız gerekir. Şayet eğer doğru anlamadıysak küçük seyahatimiz boşa gitmiş demektir o yüzden ilk basamakta yapacağınız seyahati doğru bir şekilde yapmakta fayda var. Duygusal olarak ve işlevsel olarak karşımızdaki kişiyi kesinlikle doğru anlamış olmamız gerekir.

3) Empati kurduğumuz zaman ve karşımızdaki kişiyi anladığımız zaman bunu karşımızdaki kişiye belli etmeliyiz.

Etkili ve doğru iletişim kurabilmek için, saygılı olabilmek ve saygı görebilmek için karşımızdaki kişiye onu anladığımızı hissettirmeliyiz. Anlaşılmak samimiyeti arttırır ve etkili iletişim insanların birbiriyle iyi anlaşabilmesini sağlar. Toplum yaşamımızda, iş yaşamımızda anlaşılabilirsek ve anlarsak sağlıklı kalabilir, iletişebilir ve mutlu olabiliriz. İletişimde empatinin önemini öğrendiğimize göre artık öğrendiklerimizi çevremize de öğretebilir, bu bilgileri yayabiliriz. O zaman masallarda olduğuna inandığımız o güzel dünyayı inşa etmek için ilk adımı atmış oluruz.