Motivasyonu Korumak için 10 Önemli İpucu

Özellikle havaların soğuması ile pek çok kişide zaten düşük olan motivasyon miktarı, sıfır seviyesini zorlamakta. İster düzenli egzersiz yapıyor ol, ister yeni başlayacak; bugünkü yazımız motivasyonunu korumanda sana yardımcı olacak.
Motivasyon, sonuçlar üzerindeki en etkili değişkendir. Dünyanın en iyi egzersiz programını da uygulasan, en ünlü sporcu beslenme uzmanı ile de çalışsan; eğer motivasyonun yüksek değilse hem harcadığın emeklerden istediğin sonucu alamazsın, hem de bunu uzun dönemde sürdüremezsin.
Peki motivasyonu sağlamanın ve korumanın yolları nelerdir?

Spor Yaptığın Yerin Eve ya da Okula/İşe Yakın Olması:



Düzenli sporu sürdürebilmekte belki de en önemli faktör bu. Düşün. Yoğun geçen bir günün ardından sonunda işten ya da okuldan çıkmışsın, spor salonuna gitmek gözünde şimdiden büyüyor. Bir de salona ulaşmak için 1 saat trafiğe girmen ya da evinin ters istikametinde ilerleyen tıklım tıklım bir otobüse binmen gerekiyorsa, sporu aksatmamak için insanüstü güçlere sahip olman gerektiğine garanti veriyoruz.
Ne kadar motive olursan ol, eğer spor yapacağın yere ulaşmakta çok çaba ve zaman sarf ediyorsan bir süre sonra bu iş çok zorlaşmaya başlar. Bu durumda da antrenmanı kaçırma ihtimalin artar. Bir iki kez antrenmanı kaçırdıktan sonra da toparlaması çok zor olur. Ekstra enerjini spor salonuna ulaşmaya değil, antrenmandaki performansına harcamalısın.
O yüzden eğer spor salonunda çalışıyorsan, ya evine ya da işine/okuluna yakın bir yer seçmelisin.

2) Çalışma Partneri:


Beraber çalışabileceğin bir çalışma partneri, motivasyonunu korumada en yardımcı etkenlerdendir. Bu kişinin yakın arkadaşın olması şart değil, hatta olmasa daha iyi. Böylece “Bugünlük ertelesek mi?” deme ihtimalin azalır, karşılıklı sorumluluk duygusu oluşması kolaylaşır. Dikkat etmen gereken nokta, bu kişinin en az senin kadar (mümkünse senden daha fazla) disiplin sahibi olması, seni enerjinin düşük olduğu günlerde dahi spora gitmeye teşvik etmesi olmalı.
Ayrıca bir çalışma partneri edinmen, antrenman sırasında da kendini bir adım daha zorlamana, dolayısıyla daha yüksek performansa ve daha hızlı sonuç almana yardımcı olur. Özellikle ağırlık antrenmanlarında yapacağın o son 2 tekrar, sana getirilerin çoğunu sağlayan tekrarlardır, bunu zaten biliyorsun.
Sonuçlar gelmeye başladıkça da beraber yapacağınız bir sonraki antrenmanı heyecanla beklemeye başlayacaksın.

3) Amaç Belirlemek:

Ölçülebilir spesifik bir amacının olması, hangi yöne doğru ne kadar ilerleyebileceğini belirlemek için önemlidir. Amacını belirlerken aklında tutman gereken, bu amacın S.M.A.R.T. niteliğinde olmasıdır. Hemen açalım:
– Specific (Spesifik): Bu, amacın çok genel olmasını engellemek ve başarılacak olan şeyin net olarak anlaşılması içindir. Örneğin, “Biraz şekle girmek istiyorum” çok genel bir amaç olup, nasıl ve ne zaman ulaşmış olacağın da belirsizdir. Onun yerine “3 ay içerisinde 5 kilo vermek istiyorum” çok daha anlaşılır, ne zaman ulaşmış olacağın da açıkça anlaşılan bir amaçtır.
– Measurable (Ölçülebilir): Aynı şekilde eğer gelişme ve ilerlemeni ölçemezsen, ne zaman amacına ulaştığını da anlayamazsın. Ölçülebilir amaçlar “Yorulmadan koşabilmek istiyorum” değil, “5 kilometre durmadan koşabilmek istiyorum” türündeki örneklerdir.
– Attainable (Başarılabilir): Amacın seni zorlayacak ama ulaşılabilir nitelikte olmalı. Olimpiyatlarda altın madalya kazanmayı herkes ister, ama amacın olarak bunu belirlersen ulaşma ihtimalin çok düşük olduğundan (yine de hiç bir şey imkansız değil tabii ki!) motivasyonunu koruman da mümkün olmayacaktır.
– Relevant (Alakalı): Koyduğun hedef, hayattaki önceliklerin, ilgin, yeteneklerin ve ihtiyaçların ile ilgili olmalıdır.
– Time – bound (Zaman sınırlı): Amacına ne kadar zamanda ulaşmayı hedeflediğini belirlemelisin. Örneğin “5 kilo vermek istiyorum” yerine “1 Mayıs 2016” itibariyle 60 kiloya düşmeyi hedefliyorum” ölçülebilir ve zaman sınırlı bir amaç örneğidir.
Amacını büyük fontlarla görebileceğin bir yere yaz. Cep telefonunun ekranı ya da buzdolabının üzeri olabilir. Bu, hep gözünün önünde olmasını sağlayıp motivasyonunu korumana yardımcı olacaktır.

4) İlerlemeyi Takip Etmek:

Hedefi iyi belirlemek tabii ki yeterli değil. Hedefe ne kadar yaklaştığını görebilmek için gelişimini düzenli olarak takip etmelisin. Rakamsal olarak takip etmek en objektif yoldur (Kullanılan ağırlık miktarı, koşu süresi, mesafe, tüketilen kalori miktarı, vücut yağ oranı, kilo değişimi vb.). Bu mümkün değil ise tutarlı bir şekilde rakamsal olmayan diğer göstergeler de kullanabilirsin (Aynı saatte aynı açıdan fotoğraf çekmek vb. gibi).
Bunu yaparken teknolojiyi kullanabilirsin. Bugün pek çok telefon uygulaması, hayatı kolaylaştırmakta. Tükettiğin kaloriyi hesaplamak ve takip etmek için MyFitnessPal, koştuğun mesafeleri kaydetmek için Runkeeper aklımıza gelen bazı örnekler. Teknoloji sevmem dersen, kâğıt kalem her zaman iyi bir alternatif. Kullandığın ağırlıkları, tekrarları ve antrenman sırasında ve sonrasında kendini nasıl hissettiğini yaz. (Nicel faktörler de çok önemli) Yeter ki gelişimini bir şekilde kaydet. Bu, ilerlemeni ve hedefe ne kadar yaklaştığını görmeni sağlayacaktır.

5) Sonuca Çok Takılmadan Bu Süreçten Keyif Almak:


Pek çok kişinin takılıp kaldığı ve vazgeçmesine sebep olan nokta. Hayatta her ne olursa olsun sürdürülebilir olması için o şey sana keyif vermelidir. Bu yüzden ulaşmaya çalıştığın hedefi 24 saat düşünüp durmak yerine içerisinde bulunduğun süreçten keyif almayı öğrenmelisin. Spordan sonra hissettiğin duygular, kaydettiğin küçük ilerlemeler ve vücudunda artan mutluluk hormonları asıl motivasyon kaynağın olmalı. Bunu başarırsan, hedefe de zaten ulaşmaman mümkün değil. Süreçten keyif aldığın için vazgeçme ihtimalin çok azalacak, istikrarlı bir şekilde devam etmen kolaylaşacak ve aslında ulaştığın hedef bir anlamda güzel bir yan etki olacak.
Unutma, sonucu kısa bir dönem kendini çok zorlaman değil, uzun dönemdeki kararlılığın ve devamlılığın getirir.
Bu yazı serisinin ikinci bölümünde 5 tane daha önemli motivasyon ipucu paylaşacağız. Takibe devam et!