Sigara sağlığa zararlı ancak bir sigara markası olan Marlboro’nun efsanevi hikayesi bütün bir ömre faydalıdır. İnternette bu hikayeye rastlamış olabilir ve aklınızdan ”gerçek mi değil mi?” diyerek geçirmiş olabilirsiniz. Öncelikle şunu belirtelim ki, hikaye tamamen gerçek.
Marlboro ilk piyasaya girdiği sıralarda satışları hiç de umduğu gibi gitmez. Hatta iflasın eşiğine kadar gelmiş durumdadırlar. Neredeyse kepenkleri indirecekler. Umutların tükendiği noktada bir adam çıkagelir. Gelen bu adam Marlboro’nun satışlarını 2 hatta 3 katına çıkarabileceğini iddia etmektedir. İddia sahibi adamın iddiası ne kadar uçuk görünse de iflasın eşiğinde olan firma ortakları son bir umut olarak adamın teklifi ile ilgilenirler. Adam satışları 3 katına çıkarırsa şirkete %50 ortak olmak istemektedir. Biraz düşündükten sonra teklifi kabul ederler.
Teklifinin kabul edildiğinden memnuniyet duyan adam hemen işe koyulur. Gizemli adam bulabildiği kadar Marlboro paketi buluyor. Topladığı bu sigara paketlerini kullanılmış havası vermek için eziyor. Ezilmiş Marlboro paketlerini kiraladığı bir uçağa doldurarak bir gece yarısı şehrin üzerine yağdırıyor. Elde kalan diğer paketleri ise küçük ücretler karşılığında çocukların ellerine tutuşturarak muhtelif yerlere çöp olarak atmasını söylüyor.
Bu dahiyane girişimcilik ile Marlboro kısa sürede satışlarını kat be kat arttırmayı başarıyor. Kısa zaman içerisinde en çok rağbet gören sigara markası olmayı başarıyor. Bu dahi ise bugün Philip Morris’in sahibidir.
