Kariyer Kelimesine Bir De Buradan Bakın: "Into The Wild"

Öğrenci kariyeri Ailesi olarak bu defa sizi "Kariyer" denen şeye farklı bir açıdan bakmaya davet ediyoruz. Uzun, sıkıcı, deneyimlerle dolu, kimi zaman eğlencenin dibine vurmuş fakat sınavların gelmesiyle yaşamak istediğimiz öğrencilik hayatına ara verdiğimiz bir yıldan sonra birçok öğrenci için tatil başladı. Kimilerimiz içinse kabus bütlerle devam ediyor. Tüm bir yılın yorgunluğunu üstümüzden atıp hayatlarımızı sorgulamamıza neden olacak ve en önemlisi " Kariyer " düşüncesine farklı bir açıdan yaklaşmamızı sağlayacak güzel bir filmden repliklerle içimizdeki düşüncelere ışık tutuyoruz.

Çıktığı bu özgürlük yolunda ismine de kendi karar verdi. Arkasında bıraktığı tüm kapitalist bağlara karşılık kendisine sorulmadan konulan bir ismi kabul edemezdi. Genç Christopher McCandless’ın (Emile Hirsch) ilham veren gerçek hikayesinden uyarlanan Into the Wild,  parasını, tahsilini, arabasını, ailesini kısacası tüm hayatından vazgeçen Christoper'ın, Alexander Supertramp'a dönüşümünün hikayesi ve yıllardır favori filmim olan bu baş yapıtın içinden yansıyanlar...

1. " Düşüncelerimi anlatan kelimelerin gitgide anlamsızlaştığını hissediyorum."



2."Bana aşk, para, inanç, şöhret veya adalet yerine, yalnızca gerçeği verin."



+Evet, Alex'in de bir aracı olabilirdi ama tüm parasını yakmayı seçti. Peki bunu neden yaptın?

- Paraya ihtiyacım yok, insanı ihtiyatlı olmaya zorluyor.

+ Yapma Alex. Biraz ihtiyat iyidir. Şu kitabın çok hoş tamam da, sadece yaprak ve yemişle yaşayamazsın.

- Yaşamak için bundan fazlasına bel bağlanır mı bilmem. Para dışında bana mutluluk verecek çok şeye sahibim.

+Annenle baban nerede?

- Bir yerlerde hayatlarını yaşıyorlar.

+Dikkatli ol evlat haksızlık yapma.

-Haksızlık mı?

+Demek istediğimi anladın.

-Thoreau'dan alıntı yapacağım '' Bana aşk, para, inanç, şöhret veya adalet yerine yalnızca gerçeği verin. ''

3. " İnsanı daha az seviyorum diyemem ama doğayı daha fazla.. "



-Yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır,
Yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç,
Topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği derin denizlerde ve sesinde de müzik,
İnsanı daha az seviyorum diyemem,
Ama, doğayı daha fazla...

4. " Bence kariyer 20. Yüzyıl icadı ve ben öyle bir şey istemiyorum."

 



+Bana aklı başında biri gibi gelmiştin ama yanılmışım galiba.

-Omuzlarımın üstünde taşıdığım şeyden memnunum.

+Demek istediğim de bu. Ne zamandır buradasın?

- Bikaç haftadır.

+ Ya daha önce.

-Çok yere gittim ordan oraya geziyorum işte...

+ Peki kaç yaşındasın?

- 23

+ 23? Bu yaştasın. Peki hiç aklına okumak gelmedi mi? İşe girmeyi hayatta bişeylere sahip olmayı düşünmedin mi?

- Bakın Bay Franz. Bence kariyer bir 20. yy. icadı. Ben öyle bişey istemiyorum. Benim için endişelenmeyin. Ben üniversite eğitimimi aldım. Açlıktan da nefesim kokmuyor. Ve burada kendi isteğimle yaşıyorum...

5. "Şimdi gülümseyip kucağınıza koşsam, o zaman siz de şimdi gördüklerimi görebilir miydiniz?"



6. " Orada olmak istiyorum yüksek dağlarda, nehirlerde, gökyüzünde, vahşi yaşamın içinde olmak.. "



+Hayır Bayım bildiğiniz Alaska'ya. Taa oralara gidicem. Taa uzaklara. Sadece tek başıma. Yanımda saat istemiyorum, harita istemiyorum, balta istemiyorum. Sadece orada kendi başıma olmak istiyorum. Orada olmak istiyorum yüksek dağlarda, nehirlerde, gökyüzünde, doğada olmak. Vahşi yaşamın içinde olmak istiyorum.

7. " Artık kaçtığı bu medeniyet tarafından zehirlenmeyecek.. "



- İki yıl boyunca bu topraklarda dolaşacağım. Telefon yok, havuz yok, beslediğim bir hayvan yok, sigara yok. Sonsuz özgürlük... Ben uçlardayım. Evi yollar olan estetik düşkünü bir gezginim. Şimdi boşa geçen 2 yıldan sonra nihai ve en büyük macera başlıyor. İçimdeki günahkar tarafı öldürüp ruhani değişim yolculuğunu zafer içinde tamamlama arasındaki savaş. Artık kaçtığı medeniyet tarafından zehirlenmeyecek ve doğada kaybolmak için bu topraklarda yürüyor.

Hala izlemeyenler varsa kesinlikle vakit kaybetmesinler :)

Eddie Vedder'dan film müziğini de şuraya bırakıyorum...

Kariyerimiz için girdiğimiz bu yarışta, benliğimizden kopabiliyoruz. Hırsımızı araç olarak kullanmayı bilmeyip kendimizi yiyip bitiren bir canavara dönüştürebiliyoruz. Arkanıza yaslanın ve bu yaz tatilini ne istediğinizi, aslında kim olduğunuzu ve gelecekte ne olmak istediğinizi düşünürken sizi yiyip bitiren kaygılardan uzaklaşmaya çalışın. Gücünüz yettiğince doğaya karışın, seyahat edin. Çok okuyun, kalıcı şeyler bırakın hayatınıza. Yazı yazın! Gezin!

Birikim yapın evet ama güzel insanlar da biriktirin. Sevgilerimle.

Keyifli seyirler izleyenlerden değerli yorumlarını bekliyoruz :)

Özel İçerik Adem Aydın

Yararlanılan kaynak