İntegratif Düşünme: Düşünmeye Bir De Bu Yönden Bakalım.
Düşünmek hiç şimdiki kadar zor olmamıştı. Çünkü hiçbirimiz bu kadar uzun süre için kendimizle kalma şansını elde edememiş pandemi dolayısıyla bununla yüzleşince uzunca düşünmek, derinlere inmek bizi yeni kararların eşiğine getirmişti. Yeni karar vermek her zaman zordur hangisi daha iyi ya da daha iyisi var mıdır? Derken kendimizi çıkmazda buluruz bir de bu kararlar üzerine düşünürüz. Toplumumuzla birlikte öğrendiğimiz normlar vardır bu normlardan biri de A doğruysa B kesin yanlıştır ya da kararlardan biri mutlaka en iyisidir. Çünkü beynimiz değerlendirme yapıp uzun bir düşünme safhasını tercih etmez ve direk sonuç nedir ona bakar. Beynimizin yaptığı gibi doğruyu ve yanlışı kesin olarak etiketlemek sizce doğru mudur? Bence doğru diye bir şey yoktur işte bunu düşünmeye böyle dile getirmeye başladığınızda peki ne vardır yani bu kararları neye göre vereceğiz nasıl iyi olanı bulacağız derken integratif düşünme bir anda karşımda beliriverdi. Karşımıza çıkabilecek ya da karar vereceğimiz zaman milyon olasılık olduğunu düşünürsek bu milyon olasılığı nasıl bir araya getiririz işte bunun anahtarı da integratif (bütünleştirici) düşünmek.
İntegratif (bütünleştirici) Düşünmek, 1986 yılında Graham Douglas tarafından tanımlanmıştır.
Bütünleştirici Düşünmeyi, herhangi bir alanda bir sorunu ele almak için bütüncül bir strateji, taktik, eylem, gözden geçirme ve değerlendirme geliştirmek amacıyla sezgi, akıl ve hayal gücünü insan zihnine entegre etme süreci olarak tanımlar Graham Douglas.
İntegratif düşünme sorunlarımıza, kararlarımıza farklı ve yeni yanıtlar sunabilecek bir düşünme modelidir. “Muhalif Zihin” adlı kitabında Roger Martin Bütünleştirici Düşünmeyi şöyle tanımlar:
“… Karşıt fikirlerin gerginliğiyle yapıcı bir şekilde yüzleşme ve diğerini ne pahasına olursa olsun seçmek yerine, gerginliği üreten karşıt fikirlerin, muhalif unsurları da içeren yeni bir fikir gibi yaratıcı bir çözüm üretme yeteneğidir.”
Bütünleştirici düşünmeyi diğer düşünme modellerinden ayıran şey karar verirken seçeneklerden seçim yapmak yerine yeni modeller oluşturur. Oluşan her sorunu ana hattıyla değil de tümüyle ele almaya çalışır. Bu şekilde ele alındığında bir kararınızın diğer bir kararınızı nasıl etkileyeceğini gözlerinizin önüne serer.
“Temel olarak, geleneksel düşünür dünyayı olduğu gibi kabul etmeyi tercih ederken, Bütünleştirici düşünür ise dünyayı daha iyisi için şekillendirme zorluğunu ve sıkıntılarını memnuniyetle karşılar.” (Roger MARTIN)
Hayatınızda seçimlerinizle karşı karşıya geldiğinizde tek çözüm tek seçenek olmadığını, diğer olasılıkları da bütünleştirici zihniyetle kucaklayıp farklı bakış açısının getirdiği bu fırsatlardan yararlanın.
Özgün İçerik
0 Yorum
Yorum Yap