Küreselleşen dünyamızdaki sistem günden güne değişirken bu değişime ayak uydurmak bir hayli zor görünüyor olabilir ama aslında o kadar da zor değil. Biz iletişimciler olarak tüketici odaklı pazarımızda müşterilere nasıl yaklaşacağımızı az çok öğrenmek durumundayız. Önyargılar bir kenara aslında zevkli ve bir o kadar da kendinize de yarar sağlayacak olan pazar odaklı iletişim günümüzde oldukça değişkenlik göstermekte.
Her maddede kendinizden bir şeyler bulacağınız bu içerik değişen dünyayı anlamanıza bir anahtar olacak!
1) Öncelikle artık endüstri çok değiştiği için biz tüketiciler zaten ekonomik savaşımızda ucuz ve kaliteli ürün arıyorduk fakat artık her yerde, her zaman kaliteli ve ucuz ürünler bulabildiğimiz için artık ‘’farklı’’ ürünler aramaya başladık. O yüzden piyasaya sürülen ürünlerin her zaman farklı bir özelliğinin bulunması gerekiyor.
2) Biz tüketiciler bir ürün alırken bazı durumlar bizi etkiliyor. Bunlar kısaca:
— Kişiliğimiz.
—kültürümüz,
—İçinde buluduğumuz meslek grupları veya fikir liderlerimiz yani bize ürün öneren insanlar,
—Yaşımız (artık pazarlamacıları gençleri hedef alıyorlar, ebeveynlerin kafalarına en rahat girebilen kişi topluluğu gençler olarak belirlendi),
—Yaptığımız meslek, ekonomik durumumuz (bu konu genellikle kredi kartlarıyla alımları arttıran politikalarla biliniyor),
—Tabii ki de hayat tarzımız,
—Benliğimiz
—Psikolojimiz (güdülenen davranışlarımız, susadığımızda veya acıktığımızda her şeyin gözümüze cazip görünmesi)
Psikolojik faktörlere eklemekte fayda var. Bazı fast food zincirlerinin tabelalarının ve ortamın renginin neden kırmızı olduğunu merak ediyor musunuz? Çünkü pazarlama araştırmaları ve psikolojik araştırmalar sonucu kırmızı rengin insanlar üzerinde acıktırıcı etkisi olduğu ortaya çıkmış ve bu bilgiler sonucunda kırmızı renge ağırlık verilmiştir. Ayrıca bazı tatlıcılar ve bazı işlek yemek satan yerler masalarındaki yoğunluğun azaltılmasını sağlamak ve hemen yemek yiyen kalksın yerine yeni müşteri gelsin ideolojisini sağlamak amacıyla dükkanlarının içini kahve ve bej tonlarına boyamışlardır çünkü kahverengi ve bej rengi insanların içinde bir sıkılma duygusu yaratır.
3) Satın alma sürecinde hiç farkında olmasak da pazarlama araştırmacıları bizim ne gibi süreçlerden geçtiğimizi biliyorlar ve ürünlerini bu unsurlara göre pazarlıyorlar. Örneğin:
—Bir ürünü satın almaya karar verme sürecimiz; ihtiyaç oluşması, etraftan ürünle ilgili bilgi toplanılması, ürün hakkında değerlendirme yapılması ve satın alma basamakları ile gerçekleşiyor.
4) Bir ürünü pazara sunarlarken özellikle Migros gibi marketlerde markalar satışlarını arttırmak amaçlı raf ücreti ödemektedirler. Yani, göz hizasında olabilmek için rekabet içine girerler. Pazarlama uzmanları göz hizasındaki ürünlerinin satış miktarının diğer ürünlere göre daha fazla olduğunu keşfetmişler.
5) Yaşadığımız ülkeye göre ürün konumlandırma ‘’saygı’’ anafikri üzerinden ilerliyor. Markalar ürünlerini ‘’size saygılıyız’’ gibi bir alt mesajla piyasaya sunuyorlar. Kişinin benliğine, kültürüne, etik değerlerine dokunabilecek mesajlar özellikle Türkiye’de büyük etki yaratmakla birlikte insanların kafasında sağlam bir değer algısı oluşturuyor.
Bu ve bunun gibi daha bir çok pazarlama stratejisi bilgisi sayesinde en azından bulunduğunuz dünyada ve çalıştığınız her hangi bir firmada bilgi sahibi olmak hem size hem de çevrenizdekilere yarar sağlayacaktır. Artık herkes internet sayesinde kolayca bilgi edinebiliyorken önemli olan farklı olmaktır. En azından bu bilgiler sayesinde bu konularda söz sahibi olmak bile size kocaman bir artı katacaktır. Güzel günlerde kullanmanız dileği ile.
Bu içerik ÖğrenciKariyeri ekibinden Begüm Çelebi tarafından özel olarak hazırlanmıştır.
Her maddede kendinizden bir şeyler bulacağınız bu içerik değişen dünyayı anlamanıza bir anahtar olacak!
1) Öncelikle artık endüstri çok değiştiği için biz tüketiciler zaten ekonomik savaşımızda ucuz ve kaliteli ürün arıyorduk fakat artık her yerde, her zaman kaliteli ve ucuz ürünler bulabildiğimiz için artık ‘’farklı’’ ürünler aramaya başladık. O yüzden piyasaya sürülen ürünlerin her zaman farklı bir özelliğinin bulunması gerekiyor.
2) Biz tüketiciler bir ürün alırken bazı durumlar bizi etkiliyor. Bunlar kısaca:
— Kişiliğimiz.
—kültürümüz,
—İçinde buluduğumuz meslek grupları veya fikir liderlerimiz yani bize ürün öneren insanlar,
—Yaşımız (artık pazarlamacıları gençleri hedef alıyorlar, ebeveynlerin kafalarına en rahat girebilen kişi topluluğu gençler olarak belirlendi),
—Yaptığımız meslek, ekonomik durumumuz (bu konu genellikle kredi kartlarıyla alımları arttıran politikalarla biliniyor),
—Tabii ki de hayat tarzımız,
—Benliğimiz
—Psikolojimiz (güdülenen davranışlarımız, susadığımızda veya acıktığımızda her şeyin gözümüze cazip görünmesi)
Psikolojik faktörlere eklemekte fayda var. Bazı fast food zincirlerinin tabelalarının ve ortamın renginin neden kırmızı olduğunu merak ediyor musunuz? Çünkü pazarlama araştırmaları ve psikolojik araştırmalar sonucu kırmızı rengin insanlar üzerinde acıktırıcı etkisi olduğu ortaya çıkmış ve bu bilgiler sonucunda kırmızı renge ağırlık verilmiştir. Ayrıca bazı tatlıcılar ve bazı işlek yemek satan yerler masalarındaki yoğunluğun azaltılmasını sağlamak ve hemen yemek yiyen kalksın yerine yeni müşteri gelsin ideolojisini sağlamak amacıyla dükkanlarının içini kahve ve bej tonlarına boyamışlardır çünkü kahverengi ve bej rengi insanların içinde bir sıkılma duygusu yaratır.
3) Satın alma sürecinde hiç farkında olmasak da pazarlama araştırmacıları bizim ne gibi süreçlerden geçtiğimizi biliyorlar ve ürünlerini bu unsurlara göre pazarlıyorlar. Örneğin:
—Bir ürünü satın almaya karar verme sürecimiz; ihtiyaç oluşması, etraftan ürünle ilgili bilgi toplanılması, ürün hakkında değerlendirme yapılması ve satın alma basamakları ile gerçekleşiyor.
4) Bir ürünü pazara sunarlarken özellikle Migros gibi marketlerde markalar satışlarını arttırmak amaçlı raf ücreti ödemektedirler. Yani, göz hizasında olabilmek için rekabet içine girerler. Pazarlama uzmanları göz hizasındaki ürünlerinin satış miktarının diğer ürünlere göre daha fazla olduğunu keşfetmişler.
5) Yaşadığımız ülkeye göre ürün konumlandırma ‘’saygı’’ anafikri üzerinden ilerliyor. Markalar ürünlerini ‘’size saygılıyız’’ gibi bir alt mesajla piyasaya sunuyorlar. Kişinin benliğine, kültürüne, etik değerlerine dokunabilecek mesajlar özellikle Türkiye’de büyük etki yaratmakla birlikte insanların kafasında sağlam bir değer algısı oluşturuyor.
Bu ve bunun gibi daha bir çok pazarlama stratejisi bilgisi sayesinde en azından bulunduğunuz dünyada ve çalıştığınız her hangi bir firmada bilgi sahibi olmak hem size hem de çevrenizdekilere yarar sağlayacaktır. Artık herkes internet sayesinde kolayca bilgi edinebiliyorken önemli olan farklı olmaktır. En azından bu bilgiler sayesinde bu konularda söz sahibi olmak bile size kocaman bir artı katacaktır. Güzel günlerde kullanmanız dileği ile.
Bu içerik ÖğrenciKariyeri ekibinden Begüm Çelebi tarafından özel olarak hazırlanmıştır.
0 Yorum
Yorum Yap