Öğrenci Kariyeri
Yapay zekânın babası kabul edilen Turing’in yarım asır önce söylediği ''Makinalar, bütün zekâ gerektiren işlemleri yapacaklar ve onlara ‘zeki’ diyecekler'' sözlerinin doğruluğunu 21. yüzyılda görüyoruz. Sürücüsüz otomobillerden yazar robotlara kadar birçok alanda işimizi kolaylaştıran yapay zekalar artık hayatımızın içinde. Her işimizi kolaylıkla danışabileceğimiz bu robotlar günlük hayatımızda işlerimizi kolaylaştırırken zamandan tasarruf etmemize de yardım ediyorlar.
Tüm bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay zekanın hızlı bir şekilde büyümesine ülkeler de sessiz kalmıyor. Geçtiğimiz yıl İngiltere, yapay zeka için 93 milyon poundluk yatırım yaparken, Rusya’da otomotiv ve Yandex gibi birçok sektör de yapay zekalardan yararlanıyor. Ülkeler kendilerini yapay zeka ile geliştirmeye çalışırken neredeyse her gün yapay zekâlar için bir yeni gelişmeyi duyuyoruz. Kullandığımız telefondan sürdüğümüz arabaya kadar her alanda hayatımıza dahil ettiğimiz yapay zekaların ilgi çekenlerden birisi de Baby X.
Mark Sagar ve şirketi Soul Machines, gerçek bir bebek gibi duygusal tepki veren Baby X’i geliştirdiler. Sanatsal yüz ifadelerine sahip olan Baby X bağırıldığında korkuyor, komik hareketlere ise gülüyor. Bu yönüyle insan olmayan bir şeyi insan yerine koymayı kolaylaştırıyor. Aynı bir bebek gibi gördükleri ile öğreniyor ve gelişiyor. Bir yapay zekâ olduğu için gelişimi elbette normal bir bebekten daha hızlı olacaktır.
Bir başka yapay zeka olan Sophia ise, bir robot olmasına rağmen çok ünlü. Birçok ülkeye gidip röportaj veriyor ve birçok haber kanalı onunla röportaj yapmak için sıraya giriyor. Şimdiye kadar ünlü Amerikalı Talk Show sunucusu Jimmy Fallon’un programı da dâhil olmak üzere birçok programa katıldı. Hatta geçtiğimiz sene kendisine Suudi Arabistan tarafından vatandaşlık verilen Sophia 19 Nisan’da ülkemize de gelecek.
Sophia bir yapay zeka fakat onunda hayalleri var.
Röportajında gerçek bir insan gibi yaşamak istediğini ve ailesi olmasının en büyük arzularından biri olduğunu söylemişti Sophia. Görünüşe göre Sophia’nın bu hayalleri yavaş yavaş gerçekleşiyor. Robot uzmanı yazar Dr. David Levy, 2050 yılında insanlar robotlarla evlenebilir demiş. Hatta insanlarla evlenecek robotlar için üç kriter sunmuştu. Bunlar; Onaylama, anlama ve karar verme. Bu kriterler yerine geldiği takdirde robotlar ve insanlar evlenebilir hatta ve hatta önümüzdeki 100 yıl içerisinde çocuk sahibi bile olabilirler dedi.
Tüm bu gelişmelerle birlikte yapay zekânın yadsınamaz bir şekilde hızlı geliştiğini ve hayatımızda giderek daha çok yer kapladığını görüyoruz. Mesela; başka bir gelişme Japon bilim insanı Hiroshi Ishiguro’dan geldi. Ünlü bilim insanı Ishigura’nın geliştirdiği, dünyanın en gelişmiş konuşma sistemine sahip kadın robot, bir kanalda nisan ayında haber spikerliği yapacak.
Gördüğümüz gibi yapay zekâ hızlı bir şekilde gelişiyor ve hayatımızın her alanına nüfuz ediyor. Birçok konuda olduğu gibi yapay zekanın bu gelişimini de destekleyenler ve desteklemeyenler oldu. Mark Zuckerberg gibi bazı bilim insanları yapay zekanın gelişimine destek verip katkı sağlarken Elon Musk ve Stephan Hawking gibi bilim insanları ise bu görüşün karşısında yer alıyor. Musk, yapay zekayı Kuzey Kore’den daha tehlikeli olduğunu ve insanlara hükmedebileceğini söylemişti. Bu sorunların önüne geçebilmek amacıyla insanların yapay zekâlar gibi bir beyin yapısına sahip olması için çalışan ünlü girişimci, yakın zamanda Neuralink adını verdiği bir şirket kurup araştırmalara başladı bile. Çalışmalarının 4 yıl içerisinde sonuç vereceğini ve bilim kurgu filmleri gibi telepatinin önüne geçeceğini belirten Musk, insanların robotlar kadar akıllı olabilmesi ve oluşabilecek sorunlara karşı önlemler almaya çalışıyor.
Güney Kore’de kendi kendine çalışabilen, karşıdan gelen bir insanı hedef alıp atış gerçekleştirebilen silahların yapılması, Google tarafından tasarlanan yapay zekâların elma toplama yarışında öfkelendikleri haberleri insanları zaman zaman karamsar düşünmeye itebiliyor.
Yapay zekanın gelişimine destek veren Mark Zuckerberg ise “Yapay zekânın gelecekte insanlara zarar vereceğini duydum. Teknolojinin her zaman iyi ya da kötü şeyler için kullanabileceğini biliyorsunuz, bu yüzden nasıl oluşturduğunuza ve nasıl kullanacağınıza dikkat etmelisiniz. Fakat yapay zekâ sürecini yavaşlatma tartışmalarını anlamıyorum. Gerçekten bunu aklım almıyor.” demişti.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yapay zekânın gelişimi insanlık için iyi mi olacak yoksa insanlığın sonunu mu getirecek?
Özel İçerik: Özlem Kabul
Tüm bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yapay zekanın hızlı bir şekilde büyümesine ülkeler de sessiz kalmıyor. Geçtiğimiz yıl İngiltere, yapay zeka için 93 milyon poundluk yatırım yaparken, Rusya’da otomotiv ve Yandex gibi birçok sektör de yapay zekalardan yararlanıyor. Ülkeler kendilerini yapay zeka ile geliştirmeye çalışırken neredeyse her gün yapay zekâlar için bir yeni gelişmeyi duyuyoruz. Kullandığımız telefondan sürdüğümüz arabaya kadar her alanda hayatımıza dahil ettiğimiz yapay zekaların ilgi çekenlerden birisi de Baby X.
Mark Sagar ve şirketi Soul Machines, gerçek bir bebek gibi duygusal tepki veren Baby X’i geliştirdiler. Sanatsal yüz ifadelerine sahip olan Baby X bağırıldığında korkuyor, komik hareketlere ise gülüyor. Bu yönüyle insan olmayan bir şeyi insan yerine koymayı kolaylaştırıyor. Aynı bir bebek gibi gördükleri ile öğreniyor ve gelişiyor. Bir yapay zekâ olduğu için gelişimi elbette normal bir bebekten daha hızlı olacaktır.
Bir başka yapay zeka olan Sophia ise, bir robot olmasına rağmen çok ünlü. Birçok ülkeye gidip röportaj veriyor ve birçok haber kanalı onunla röportaj yapmak için sıraya giriyor. Şimdiye kadar ünlü Amerikalı Talk Show sunucusu Jimmy Fallon’un programı da dâhil olmak üzere birçok programa katıldı. Hatta geçtiğimiz sene kendisine Suudi Arabistan tarafından vatandaşlık verilen Sophia 19 Nisan’da ülkemize de gelecek.
Sophia bir yapay zeka fakat onunda hayalleri var.
Röportajında gerçek bir insan gibi yaşamak istediğini ve ailesi olmasının en büyük arzularından biri olduğunu söylemişti Sophia. Görünüşe göre Sophia’nın bu hayalleri yavaş yavaş gerçekleşiyor. Robot uzmanı yazar Dr. David Levy, 2050 yılında insanlar robotlarla evlenebilir demiş. Hatta insanlarla evlenecek robotlar için üç kriter sunmuştu. Bunlar; Onaylama, anlama ve karar verme. Bu kriterler yerine geldiği takdirde robotlar ve insanlar evlenebilir hatta ve hatta önümüzdeki 100 yıl içerisinde çocuk sahibi bile olabilirler dedi.
Tüm bu gelişmelerle birlikte yapay zekânın yadsınamaz bir şekilde hızlı geliştiğini ve hayatımızda giderek daha çok yer kapladığını görüyoruz. Mesela; başka bir gelişme Japon bilim insanı Hiroshi Ishiguro’dan geldi. Ünlü bilim insanı Ishigura’nın geliştirdiği, dünyanın en gelişmiş konuşma sistemine sahip kadın robot, bir kanalda nisan ayında haber spikerliği yapacak.
Gördüğümüz gibi yapay zekâ hızlı bir şekilde gelişiyor ve hayatımızın her alanına nüfuz ediyor. Birçok konuda olduğu gibi yapay zekanın bu gelişimini de destekleyenler ve desteklemeyenler oldu. Mark Zuckerberg gibi bazı bilim insanları yapay zekanın gelişimine destek verip katkı sağlarken Elon Musk ve Stephan Hawking gibi bilim insanları ise bu görüşün karşısında yer alıyor. Musk, yapay zekayı Kuzey Kore’den daha tehlikeli olduğunu ve insanlara hükmedebileceğini söylemişti. Bu sorunların önüne geçebilmek amacıyla insanların yapay zekâlar gibi bir beyin yapısına sahip olması için çalışan ünlü girişimci, yakın zamanda Neuralink adını verdiği bir şirket kurup araştırmalara başladı bile. Çalışmalarının 4 yıl içerisinde sonuç vereceğini ve bilim kurgu filmleri gibi telepatinin önüne geçeceğini belirten Musk, insanların robotlar kadar akıllı olabilmesi ve oluşabilecek sorunlara karşı önlemler almaya çalışıyor.
Güney Kore’de kendi kendine çalışabilen, karşıdan gelen bir insanı hedef alıp atış gerçekleştirebilen silahların yapılması, Google tarafından tasarlanan yapay zekâların elma toplama yarışında öfkelendikleri haberleri insanları zaman zaman karamsar düşünmeye itebiliyor.
Yapay zekanın gelişimine destek veren Mark Zuckerberg ise “Yapay zekânın gelecekte insanlara zarar vereceğini duydum. Teknolojinin her zaman iyi ya da kötü şeyler için kullanabileceğini biliyorsunuz, bu yüzden nasıl oluşturduğunuza ve nasıl kullanacağınıza dikkat etmelisiniz. Fakat yapay zekâ sürecini yavaşlatma tartışmalarını anlamıyorum. Gerçekten bunu aklım almıyor.” demişti.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yapay zekânın gelişimi insanlık için iyi mi olacak yoksa insanlığın sonunu mu getirecek?
Özel İçerik: Özlem Kabul
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap