Öğrenci Kariyeri
Öğrenci Kariyeri ailesi olarak, 10 Kasım'da tüm yazarlar bu günü Atatürk'e yani, o harika komutana ayırma kararı aldığımızda onun yolundan gitmeye çalışan, onu sonsuz seven ve çevredeki tüm olumsuzluklara rağmen onu daima minnetle hatırlayan gastronomi öğrencisi bir genç olarak aklıma ilk gelen; Atatürk'ün en sevdiği yemekler oldu. Umarım sizlerde bu yazıyı okurken benim kadar mutlu olur ve keyif alırsınız. :)
Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir zaman fazla yemek yiyen bir insan olmamış. O, daima az ve öz yemek yemeyi tercih eder, sofrasındaki çeşitler her zaman sınırlı olurmuş. Özellikle savaş zamanında Atatürk, halkının et yemediğini bilir, kendi sofrasında da özellikle tercih etmezmiş.
Annesinin Elinden Selanik Usulü Ispanaklı Börek
Zübeyde Hanım'ın el lezzeti gerçekten çok güzelmiş. Balkan ruhunun hakim olduğu Selanik'te de, hala balkan ülkelerinde oldukça fazla olan börek kültürü o dönemde de oldukça yaygınmış. Atatürk'ün doğduğu ve ailesiyle uzun süre yaşadığı Selanik, Zübeyde Hanım'ın leziz Selanik usulü ıspanaklı böreğinin de ilham kaynağı olmuş. Atatürk bu böreği gerçekten çok severmiş.
Manastır İdadisinden Bir Alışkanlık: Kuru Fasulye ve Pilav
Şimdilerde dahi Anadolu sofralarından eksik olmayan, Türk milletinin büyük bir sevgiyle yediği yemek olan kuru fasulye ve pilav Atatürk için de çok özelmiş. Manastır idadisinde yatılı kaldığı zamanlar, okul yemekhanesinde çok fazla çıkan kuru fasulyeye o dönemde alıştığını söyleyen Atatürk'ün, okul mezuniyetinin üstünden yıllar geçtikten sonra bile daima kuru fasulyeyi öğle ve akşam yemeklerinde tercih ettiği ve pilavla birlikte yemeyi sevdiği bilinen bilgiler arasında. Ayrıca kendisi kuru fasulyeye "yağlı fasulye" dermiş. :)
Vazgeçilmesi: Ayran ve Yoğurt
Atatürk için yoğurdun ve ayranın günlük beslenme şeklindeki yeri çok ayrıymış. İkisini de çok seven Atatürk, çoğu zaman sabah kahvaltısında ekmeği ayrana batırarak yemeyi tercih eder, bazı günler ise sadece bir kase yoğurt yer ardından bir fincan sütlü kahve içermiş. Bunun yanında öğle yemeklerinin yanında da mutlaka ayran tercih edermiş. İkindi vakitlerini ise çoğunlukla daima bir bardak ayran içerek geçiştirirmiş. Prensip olarak sofradan doymuş değil aç kalkmanın daha sağlıklı olduğuna inanırmış Atamız..
Rakı Masalarının Vazgeçilmezi: Fava
Atamızın içkilerden ağırlıklı olarak Türk içkisi olan rakıyı tercih ettiği bilinmekle beraber rakının yanında daima tükettiği ve bu nedenden her zaman masada olmasını rica ettiği tek meze favaymış. Zeytinyağlı ve bol limonlu olarak tercih ettiği bakla ezmesi Atatürk'ün vazgeçilmezlerindenmiş.
Akşam Yemeklerinin En Bilinenleri: Karnıyarık ve Etli Bamya
Atatürk için akşam yemekleri çok önemliymiş. Kahvaltı ve öğle yemeğine nazaran çok fazla kıymet verdiği akşam yemekleri onun için günün ana öğünü demekmiş. Karnıyarık ve aslında birçok Türk insanının sevmediği bamya da Atatürk'ün en sevdiği yemekler arasındaymış. Az miktarda et katılmış haliyle yemeyi sevdiği bamyayı sofrasında görmekten çok hoşnut olduğu bilinirmiş. Karnıyarığı ise mutlaka pirinç yada bulgur pilavı ile karıştırarak yemeyi severmiş.
Gece Geç Saatlerde: Sahanda Yumurta ve Peynirli Omlet
Hizmetkarları bilirmiş ki Atatürk geç saatte acıktığında daima tüketeceği iki yiyecek varmış. Bunlardan biri sahanda yumurta diğeri ise peynirli omlet. Hizmetkarlarının kendine özgü sunumu ise kendisine sunduğu peynirli omleti gerçekten büyük bir zevk alarak yermiş. Buradan anlıyoruz ki yumurta, bizim aksimize Mustafa Kemal'in sabah değil de akşam tercih ettiği bir besinmiş.
Arasının Olduğu Nadir Tatlılardan: İrmik Tatlısı ve Gül Reçeli
Atamızın tatlı ile pek arasının olmadığı herkes tarafından bilinir. Sadece gül reçelini tüketmeyi seven Atatürk'ün siroz hastalığına yakalandıktan sonra halsiz düştüğü için tatlı tüketmesi gerektiğinde en çok tercih ettiği tatlı ise irmik helvası olmuş. Hastalık zamanında bol bol bu tatlıdan yemiş.
Yemeğin Dışında: Kavun, Türk Kahvesi, Tuzlu Beyaz Leblebi ve Fıstık
Bütün bu yeme düzeninin dışında Atatürk tam bir kahve tiryakisiymiş. Günde 10-15 civarı Türk kahvesi içen Atatürk, orta şekerli istermiş kahvelerini. Meyvelerden ise en çok kavunu severmiş. Keyif zamanlarında ise en çok tercih ettiği kuru yemişler tuzlu leblebi, beyaz leblebi ve tuzlu fıstıkmış.
Son İstediği Yemek: Enginar
Atatürk'ün 10 Kasım'da yaşamını yitirmeden önce ne yediğine dair bilgiler maalesef mevcut değil. Sadece son yemek istediği şeyin enginar olduğu ve enginarın İzmir'den getirtilirken zamanın yetişmediğini biliyoruz. Maalesef ömrü yetmemiş.
Seyahatleri
Atatürk'ün kendi evinde tükettiği besinler dışında yaptığı yurt gezilerinde kendisine ikram edilenler arasında da oldukça fazla beğendiği yemekler olmuş. Kırşehir'de ikram edilen su böreğini, Kaman'ın Balbaşı yani dürüm şeklinde servis edilen yoğurt/pekmez karışımını, Adana'nın güvecini, patlıcan hünkar beğendisini, Tarsus'un baklavasını, Konya'nın saç böreğini severek yemiş.
Atatürk hepimiz için bir kahramandı. Bugün bu yazıyı özgürce, elimin üzerinde bir engel olmadan, kendime ait bir bilgisayarda, kendime ait bir kimlikle yazabiliyorsam ve aynı şekilde sen, hiçbir yayın yasağı yada kısıtlama olmadan sadece bir linke tıklayarak benim sana iletmek istediğim düşüncelere ulaşabiliyorsan inan bana bu onun sayesindedir..
Burada sizlerle paylaştığım tüm yemekleri gönül isterdi ki kendisine bizzat ben yapabilseydim. İnanın bana bir mutfak sanatları öğrencisi olarak daha fazla istediğim bir şey yok bu hayatta. Keşke onu geri getirebilseydim, ya da ben çok kısa süreliğine de olsa onun yaşadığı o özel dönemlere gidebilseydim. Minnettarım. Minnettarız.
Özel İçerik: Leyla Günbay
Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir zaman fazla yemek yiyen bir insan olmamış. O, daima az ve öz yemek yemeyi tercih eder, sofrasındaki çeşitler her zaman sınırlı olurmuş. Özellikle savaş zamanında Atatürk, halkının et yemediğini bilir, kendi sofrasında da özellikle tercih etmezmiş.
Annesinin Elinden Selanik Usulü Ispanaklı Börek
Zübeyde Hanım'ın el lezzeti gerçekten çok güzelmiş. Balkan ruhunun hakim olduğu Selanik'te de, hala balkan ülkelerinde oldukça fazla olan börek kültürü o dönemde de oldukça yaygınmış. Atatürk'ün doğduğu ve ailesiyle uzun süre yaşadığı Selanik, Zübeyde Hanım'ın leziz Selanik usulü ıspanaklı böreğinin de ilham kaynağı olmuş. Atatürk bu böreği gerçekten çok severmiş.
Manastır İdadisinden Bir Alışkanlık: Kuru Fasulye ve Pilav
Şimdilerde dahi Anadolu sofralarından eksik olmayan, Türk milletinin büyük bir sevgiyle yediği yemek olan kuru fasulye ve pilav Atatürk için de çok özelmiş. Manastır idadisinde yatılı kaldığı zamanlar, okul yemekhanesinde çok fazla çıkan kuru fasulyeye o dönemde alıştığını söyleyen Atatürk'ün, okul mezuniyetinin üstünden yıllar geçtikten sonra bile daima kuru fasulyeyi öğle ve akşam yemeklerinde tercih ettiği ve pilavla birlikte yemeyi sevdiği bilinen bilgiler arasında. Ayrıca kendisi kuru fasulyeye "yağlı fasulye" dermiş. :)
Vazgeçilmesi: Ayran ve Yoğurt
Atatürk için yoğurdun ve ayranın günlük beslenme şeklindeki yeri çok ayrıymış. İkisini de çok seven Atatürk, çoğu zaman sabah kahvaltısında ekmeği ayrana batırarak yemeyi tercih eder, bazı günler ise sadece bir kase yoğurt yer ardından bir fincan sütlü kahve içermiş. Bunun yanında öğle yemeklerinin yanında da mutlaka ayran tercih edermiş. İkindi vakitlerini ise çoğunlukla daima bir bardak ayran içerek geçiştirirmiş. Prensip olarak sofradan doymuş değil aç kalkmanın daha sağlıklı olduğuna inanırmış Atamız..
Rakı Masalarının Vazgeçilmezi: Fava
Atamızın içkilerden ağırlıklı olarak Türk içkisi olan rakıyı tercih ettiği bilinmekle beraber rakının yanında daima tükettiği ve bu nedenden her zaman masada olmasını rica ettiği tek meze favaymış. Zeytinyağlı ve bol limonlu olarak tercih ettiği bakla ezmesi Atatürk'ün vazgeçilmezlerindenmiş.
Akşam Yemeklerinin En Bilinenleri: Karnıyarık ve Etli Bamya
Atatürk için akşam yemekleri çok önemliymiş. Kahvaltı ve öğle yemeğine nazaran çok fazla kıymet verdiği akşam yemekleri onun için günün ana öğünü demekmiş. Karnıyarık ve aslında birçok Türk insanının sevmediği bamya da Atatürk'ün en sevdiği yemekler arasındaymış. Az miktarda et katılmış haliyle yemeyi sevdiği bamyayı sofrasında görmekten çok hoşnut olduğu bilinirmiş. Karnıyarığı ise mutlaka pirinç yada bulgur pilavı ile karıştırarak yemeyi severmiş.
Gece Geç Saatlerde: Sahanda Yumurta ve Peynirli Omlet
Hizmetkarları bilirmiş ki Atatürk geç saatte acıktığında daima tüketeceği iki yiyecek varmış. Bunlardan biri sahanda yumurta diğeri ise peynirli omlet. Hizmetkarlarının kendine özgü sunumu ise kendisine sunduğu peynirli omleti gerçekten büyük bir zevk alarak yermiş. Buradan anlıyoruz ki yumurta, bizim aksimize Mustafa Kemal'in sabah değil de akşam tercih ettiği bir besinmiş.
Arasının Olduğu Nadir Tatlılardan: İrmik Tatlısı ve Gül Reçeli
Atamızın tatlı ile pek arasının olmadığı herkes tarafından bilinir. Sadece gül reçelini tüketmeyi seven Atatürk'ün siroz hastalığına yakalandıktan sonra halsiz düştüğü için tatlı tüketmesi gerektiğinde en çok tercih ettiği tatlı ise irmik helvası olmuş. Hastalık zamanında bol bol bu tatlıdan yemiş.
Yemeğin Dışında: Kavun, Türk Kahvesi, Tuzlu Beyaz Leblebi ve Fıstık
Bütün bu yeme düzeninin dışında Atatürk tam bir kahve tiryakisiymiş. Günde 10-15 civarı Türk kahvesi içen Atatürk, orta şekerli istermiş kahvelerini. Meyvelerden ise en çok kavunu severmiş. Keyif zamanlarında ise en çok tercih ettiği kuru yemişler tuzlu leblebi, beyaz leblebi ve tuzlu fıstıkmış.
Son İstediği Yemek: Enginar
Atatürk'ün 10 Kasım'da yaşamını yitirmeden önce ne yediğine dair bilgiler maalesef mevcut değil. Sadece son yemek istediği şeyin enginar olduğu ve enginarın İzmir'den getirtilirken zamanın yetişmediğini biliyoruz. Maalesef ömrü yetmemiş.
Seyahatleri
Atatürk'ün kendi evinde tükettiği besinler dışında yaptığı yurt gezilerinde kendisine ikram edilenler arasında da oldukça fazla beğendiği yemekler olmuş. Kırşehir'de ikram edilen su böreğini, Kaman'ın Balbaşı yani dürüm şeklinde servis edilen yoğurt/pekmez karışımını, Adana'nın güvecini, patlıcan hünkar beğendisini, Tarsus'un baklavasını, Konya'nın saç böreğini severek yemiş.
Atatürk hepimiz için bir kahramandı. Bugün bu yazıyı özgürce, elimin üzerinde bir engel olmadan, kendime ait bir bilgisayarda, kendime ait bir kimlikle yazabiliyorsam ve aynı şekilde sen, hiçbir yayın yasağı yada kısıtlama olmadan sadece bir linke tıklayarak benim sana iletmek istediğim düşüncelere ulaşabiliyorsan inan bana bu onun sayesindedir..
Burada sizlerle paylaştığım tüm yemekleri gönül isterdi ki kendisine bizzat ben yapabilseydim. İnanın bana bir mutfak sanatları öğrencisi olarak daha fazla istediğim bir şey yok bu hayatta. Keşke onu geri getirebilseydim, ya da ben çok kısa süreliğine de olsa onun yaşadığı o özel dönemlere gidebilseydim. Minnettarım. Minnettarız.
Özel İçerik: Leyla Günbay
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap