Konuların ister yapısı, ister temeli, ister felsefesi, ister matematiği olsun, nereden bakarsak bakalım çok da bir farkı yoktur. Esas farklar kelimelerin köklerinden ve bir nebze de günümüzde kullanılan ve yorumlanan cümlelerden gelmektedir. Öncelikle İktisat Arapça’dan gelir, Ekonomi Fransızca’dan (Économie). İkisinin de tanımları aynıdır. Sadece iktisatın, iktisat felsefesinin kendisi (mantığı), ekonominin ise bu felsefenin uygulamaya geçirilmesi gibi karmaşık tanımlar kullanan görüşler vardır. Bu görüşler iktisatın zihinsel bir çaba ve teori olduğunu, ekonominin ise bu zihinsel çaba ve teorinin bir uygulaması olduğunu söyler. Bu görüşler için bir bakıma ekonomi bir iktisat politikası ve uygulamasıdır, dar ve sığdır. Tabi modern ekonomide kavramlar bu kadar karışık kullanılmamakla birlikte kullanım alanı son haliyle iki yabancı kelimenin ortak haliyle gelmiştir. Yani bir karar verme tahsisi olarak başka bir deyişle, karar dağılımlarının yönetilmesidir.
Finansla karıştırılmaması gereken yeri finansın sadece bir meslek oluşudur. Bunun en net ve en güzel tanımlarına kitaplarda rastlanılır. Ekonomide belli spesifik ve olmazsa olmaz veriler yoktur ve bu veriler olmadan tahmin yürütebilir çünkü işleyişi finanstan farklıdır; veri yelpazesi finansa göre çok daha geniştir. Tanımlarda da açıkça anlayabileceğimiz gibi ekonomi felsefenin matematiğinden doğmuştur. Ekonomistler ile finansçılar arasında detaya inmedikçe ince bir çizgi bulunur. Ekonomistler genel olarak finanstan da anlarlar, daha doğrusu anlamak zorundadırlar çünkü onlar da karar mekanizmalarının finans bacağını belli bir matematiğe oturtmadan çözümsüz kalacaklardır. Ancak genel olarak finansçıların ve finans mesleğinin ekonominin ana felsefesine ihtiyacı pek yoktur, çünkü tüm ihtiyaçları matematik, belli veriler ve mesleki işleyiş şekilleridir. Dağılım, tahsis ya da ekonomi felsefesiyle uğraşacak pek mesleki bir gereklilikleri yoktur. Finansçı mesleğini yerine getiri, ekonomist ise ağırlıklı olarak mekanizmayı düşünür. Belki de bu nedenledir ki, birçok kitapta tarihteki ünlü iktisatçıların ve ekonomistlerin aslen birer felsefeci oldukları bilgisiyle karşılaşırız. Adam Smith ve M. Keynes bunlara birer örnektir.
0 Yorum
Yorum Yap