WaterViem olarak adlandırdıkları “Google Haritalar Sokak Görünümü” ile eşdeğer sualtı görüntüleme sistemi yapıldı. Teknoloji ile gelişen alanlardan birisidir haritalama tekniği. Teknoloji ile hepimizin bu günlerde kullandığı ve büyük bir kolaylık sağlayan bu teknik, şimdilerde yeni bir alan için geliştiriliyor. Denizlerin ve okyanusların altını öğrenmek hala keşfedilmemiş bilgileri bize sunacak. Su altının haritasını çıkarmak için uzan zamandan beri yapılan önemli çalışmalardan biri nihayet tamamlandı ve dünyanın ilk su altı haritalandırma sistemi geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Tasarımcılar; sistemin okyanus tabanında ki enkazları bulabildiğini, arama kurtarma operasyonlarında üst düzey yardımcı olabileceğini ve iklim değişikliklerinin izleyebileceğini öngörüyor.
Amerika Birleşik Devletleri Melbourne merkezli teknoloji şirketi UAM Tec. (Su Altı Özerk Haritalama Teknoloji Şirketi) geçtiğimiz günlerde dünya okyanuslarını, denizlerini ve su yataklarını özel bir şekilde haritalandırabilen ilk ürünü Sub Mapping'in tanıtımını yaptı. UAM Tec., su altı haritalama teknolojisinin su altındaki varlıkları özel bir şekilde haritalayabildiğini açıkladı. Firma, haritalama teknolojisinin Google Haritalar’dan bildiğimiz Sokak Görünümü özelliğine benzer bir şekilde çalıştığını, cihazın tamamen otonom olması ve görsel tabana dayalı bir su altı haritalama tekniği kullanmasıyla dünyada bir ilke imza attıklarını belirtti.
Firmanın kurucu ortakları Benjamin Fleming ve Shawn Taylor, her bir denizaltının okyanus tabanının 2 metre yukarısında asılı kalacağını ve otomatik olarak yeniden şarj edilmesi için üsse dönmeden önce 40 saate kadar çalışacağını açıkladı. Ayrıca denizaltı, 100 km'lik bir mesafeye ve 300 metre derinliğe kadar seyahat edebilecek.
Denizaltı geri döndükten sonra, yakalanan verileri ve görüntüleri, bir sunucuya yüklenecek ve insanlar çevrimiçi olarak bu görüntülere erişebilecek. 2021 itibariyle denizaltı haritalandırma sistemi için en gelişmiş yeraltı haritalama teknolojisinin lider sağlayıcısı olması hedefleniyor.
Kurucu ortaklardan Fleming, "Gelecek nesli, dünyamızda var olan her şey hakkında bilgilendirmek istiyoruz. Uzay hakkında bildiklerimizin, kendi okyanuslarımız hakkında bildiklerimizden daha fazla olması, günümüz teknolojisinde kabul edilemez. Su altı haritalama teknolojimiz, bunu değiştirecek. Sadece yeni deniz türleri keşfedip iklim değişikliğini izleyemeyeceğiz, aynı zamanda arama kurtarma operasyonlarına destek sunacağız. Enkazları, uçakların kara kutularını bulabiliriz ve daha fazlasını yapabiliriz” dedi.
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Enes Eren tarafından oluşturulmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri Melbourne merkezli teknoloji şirketi UAM Tec. (Su Altı Özerk Haritalama Teknoloji Şirketi) geçtiğimiz günlerde dünya okyanuslarını, denizlerini ve su yataklarını özel bir şekilde haritalandırabilen ilk ürünü Sub Mapping'in tanıtımını yaptı. UAM Tec., su altı haritalama teknolojisinin su altındaki varlıkları özel bir şekilde haritalayabildiğini açıkladı. Firma, haritalama teknolojisinin Google Haritalar’dan bildiğimiz Sokak Görünümü özelliğine benzer bir şekilde çalıştığını, cihazın tamamen otonom olması ve görsel tabana dayalı bir su altı haritalama tekniği kullanmasıyla dünyada bir ilke imza attıklarını belirtti.
Firmanın kurucu ortakları Benjamin Fleming ve Shawn Taylor, her bir denizaltının okyanus tabanının 2 metre yukarısında asılı kalacağını ve otomatik olarak yeniden şarj edilmesi için üsse dönmeden önce 40 saate kadar çalışacağını açıkladı. Ayrıca denizaltı, 100 km'lik bir mesafeye ve 300 metre derinliğe kadar seyahat edebilecek.
Denizaltı geri döndükten sonra, yakalanan verileri ve görüntüleri, bir sunucuya yüklenecek ve insanlar çevrimiçi olarak bu görüntülere erişebilecek. 2021 itibariyle denizaltı haritalandırma sistemi için en gelişmiş yeraltı haritalama teknolojisinin lider sağlayıcısı olması hedefleniyor.
Kurucu ortaklardan Fleming, "Gelecek nesli, dünyamızda var olan her şey hakkında bilgilendirmek istiyoruz. Uzay hakkında bildiklerimizin, kendi okyanuslarımız hakkında bildiklerimizden daha fazla olması, günümüz teknolojisinde kabul edilemez. Su altı haritalama teknolojimiz, bunu değiştirecek. Sadece yeni deniz türleri keşfedip iklim değişikliğini izleyemeyeceğiz, aynı zamanda arama kurtarma operasyonlarına destek sunacağız. Enkazları, uçakların kara kutularını bulabiliriz ve daha fazlasını yapabiliriz” dedi.
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Enes Eren tarafından oluşturulmuştur.
0 Yorum
Yorum Yap