Öğrenci Kariyeri
Okulların açılmasına az bir zaman kala hepimiz stres ve heyecanın bir arada olduğu bir ruh haline büründük. Tam da bu zamanlarda tüm üniversitelilerin kafasında deli sorular var… Nasıl olacak, neler yapacağım? Kimimiz dönemlik hatta yıllık planlarımızı yapmaya başladık, kimimiz ise “Valla her şey olacağına varır." modundayız.
Bu durumdan yola çıkarak biz de üniversiteye yeni başlayanlar hem de “Bu dönem çok çalışacağım kanka!!” diyenler için çeşitli tavsiyeler hazırladık. İşte o tavsiyeler:
Not ortalamanızı yüksek tutmanız, herkesin verebileceği ortak bir tavsiyedir. Öğrenciler olarak her ne kadar notla ölçülen sistemden şikâyet etsek de şunu biliyoruz ki, yüksek notlar güzel imkanlar getiriyor. Not ortalamamız; yüksek lisans, staj, iş başvurusu, yurt dışı programları ve bursları etkilemekte. Yüksek notların en önemli iki sırrı: düzenli olarak derslere katılmak veya iyi not tutan bir arkadaşa sahip olmak. Açıkçası ben birincisini tercih ediyorum. Acı ama gerçek olarak ise not başarısı için bazı şeylerden vazgeçmemiz gerekiyor. Bu bazen uykumuz, bazen de arkadaşlarımızla güzel bir eğlence olabiliyor. Ayrıca bu hatırı sayılır yüksek ortalamanızla birlikte okuduğunuz bölüme ek olarak ÇAP (Çift Anadal Programı) yapabilir. İki diploma ile mezun olabilme şansını yakalayabilirsiniz.
Üniversitede iki senesini geçirmiş biri olarak benim bizzat tavsiyem; çekingenliği bir tarafa bırakın ve girişimci olun. Vaktiniz el verdiği sürece programınızdan farklı derslere girip onları dinleyin ve böylece birçok alanda bilgi dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. Birçok insanla tanışın, iletişim halinde olun ve üniversitenin gerektirdiği 4 şeyi yapın: Sorgulayın, araştırın, konuşun, anlatın. Çünkü kimse siz derdinizi anlatmadığınız sürece oturduğunuz yerden sizi keşfetmiyor. Gerek derslerde gerek üniversitedeki sosyal yaşantınızda girişimci olmayı ilke edinerek kendiniz için birçok kapı açabilirsiniz. Örneğin hocalarla olan iyi iletişiminiz size iyi bir staj yeri, istediğiniz bir iş veya asistanlık olarak geri dönebilir. Aynı şekilde üniversitedeki arkadaşlarınız da öyle. Kim bilir belki de geleceğin lideri veya yılın girişimcisi yanınızda oturuyordur.
Okulda veya size yakın ilde olan etkinlikleri kaçırmayın. Her üniversitenin çeşitli konularda konferansları, yarışmaları veya sempozyumları oluyor. Bunları takip etmeye çalışın ve vaktiniz varsa arkadaşlarınızla katılın. Bunun için okulunuzdaki kulüplere üye olabilir veya Öğrenci Kariyeri’ni sıkı şekilde takip edebilirsiniz. Bu etkinliklerde alanlarında uzman kişilerden duyduğunuz bir cümle, öğrendiğiniz bir bilgi hayatınızı değiştirebilir. Ayrıca buralarda fikirlerinizi ve buluşlarınızı çeşitli kişilere anlatma fırsatı da bulabilirsiniz. Hatta daha da ileriye gidip tüm girişimci ve liderci ruhunuzla bu etkinlikleri okulunuz için siz organize edebilirsiniz. Ya da haberdar olduğunuz bu etkinlikleri okul gazetesinin bir köşesinde yazabilirsiniz.
Yaşadığımız sürece en iyi dostlarımızın kitaplar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden okul kütüphanesine üye olup kütüphaneden sıkça faydalanabilir, kitaplarla zaman ve bilim yolculuğu yapabilirsiniz.
Okulunuzun imkânı varsa 2. veya 3. yabancı dil için okulda dersler alabilir büyük bir avantajı elinizde tutabilirsiniz. Çünkü bir dil, bir insan; üç dil, üç insan.
Peki okul dışında kendimizi geliştirmek istersek neler yapabiliriz?
Okuldan ve ders çalışmaktan kalan vaktinizi güzel hobilerle renklendirebilirsiniz. Böylece yıllarca içinizde bekleyen gizli yeteneklerinizi keşfedebilirsiniz. Bunun için, okuduğunuz ilde varsa çeşitli meslek edindirme kurslarına (İSMEK, ASMEK, ESMEK gibi…) veya Halk Eğitim Merkezlerindeki kurslara gidebilirsiniz. Araştırmalarıma göre genellikle öğrencilerin en çok talep ettiği kurslar ise şu şekilde: KOSGEB kursu, girişimcilik kursu ve dil kursları.
İlgili olduğunuz alanla ilgili dergi ve makaleleri okuyabilirsiniz veya boş zamanlarınızda araştırmalar yapabilir, yaptığınız araştırmaları da makaleleştirebilirsiniz. Dergi olarak, alanım olduğu için söyleyebilirim, işletme ve ekonomi bölümüyle ilgilenenlere “Harvard Business Review” dergisini tavsiye edebilirim. Ben daha bilimsel şeyler seviyorum diyenler için ise, her cuma günü yayınlanan “Herkese Bilim Teknoloji” dergisi güzel kaynaktır.
Son olarak, bu akademik yıla dair hayalleriniz ve kendinizden beklentileriniz neler bizimle yorumlar kısmında paylaşırsanız çok seviniriz. 2017-2018 Akademik yılı şimdiden hepimize hayırlı olsun. Herkese başarılı bir dönem diliyoruz.
ÖZGÜN
Bu durumdan yola çıkarak biz de üniversiteye yeni başlayanlar hem de “Bu dönem çok çalışacağım kanka!!” diyenler için çeşitli tavsiyeler hazırladık. İşte o tavsiyeler:
Not ortalamanızı yüksek tutmanız, herkesin verebileceği ortak bir tavsiyedir. Öğrenciler olarak her ne kadar notla ölçülen sistemden şikâyet etsek de şunu biliyoruz ki, yüksek notlar güzel imkanlar getiriyor. Not ortalamamız; yüksek lisans, staj, iş başvurusu, yurt dışı programları ve bursları etkilemekte. Yüksek notların en önemli iki sırrı: düzenli olarak derslere katılmak veya iyi not tutan bir arkadaşa sahip olmak. Açıkçası ben birincisini tercih ediyorum. Acı ama gerçek olarak ise not başarısı için bazı şeylerden vazgeçmemiz gerekiyor. Bu bazen uykumuz, bazen de arkadaşlarımızla güzel bir eğlence olabiliyor. Ayrıca bu hatırı sayılır yüksek ortalamanızla birlikte okuduğunuz bölüme ek olarak ÇAP (Çift Anadal Programı) yapabilir. İki diploma ile mezun olabilme şansını yakalayabilirsiniz.
Üniversitede iki senesini geçirmiş biri olarak benim bizzat tavsiyem; çekingenliği bir tarafa bırakın ve girişimci olun. Vaktiniz el verdiği sürece programınızdan farklı derslere girip onları dinleyin ve böylece birçok alanda bilgi dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. Birçok insanla tanışın, iletişim halinde olun ve üniversitenin gerektirdiği 4 şeyi yapın: Sorgulayın, araştırın, konuşun, anlatın. Çünkü kimse siz derdinizi anlatmadığınız sürece oturduğunuz yerden sizi keşfetmiyor. Gerek derslerde gerek üniversitedeki sosyal yaşantınızda girişimci olmayı ilke edinerek kendiniz için birçok kapı açabilirsiniz. Örneğin hocalarla olan iyi iletişiminiz size iyi bir staj yeri, istediğiniz bir iş veya asistanlık olarak geri dönebilir. Aynı şekilde üniversitedeki arkadaşlarınız da öyle. Kim bilir belki de geleceğin lideri veya yılın girişimcisi yanınızda oturuyordur.
Okulda veya size yakın ilde olan etkinlikleri kaçırmayın. Her üniversitenin çeşitli konularda konferansları, yarışmaları veya sempozyumları oluyor. Bunları takip etmeye çalışın ve vaktiniz varsa arkadaşlarınızla katılın. Bunun için okulunuzdaki kulüplere üye olabilir veya Öğrenci Kariyeri’ni sıkı şekilde takip edebilirsiniz. Bu etkinliklerde alanlarında uzman kişilerden duyduğunuz bir cümle, öğrendiğiniz bir bilgi hayatınızı değiştirebilir. Ayrıca buralarda fikirlerinizi ve buluşlarınızı çeşitli kişilere anlatma fırsatı da bulabilirsiniz. Hatta daha da ileriye gidip tüm girişimci ve liderci ruhunuzla bu etkinlikleri okulunuz için siz organize edebilirsiniz. Ya da haberdar olduğunuz bu etkinlikleri okul gazetesinin bir köşesinde yazabilirsiniz.
Yaşadığımız sürece en iyi dostlarımızın kitaplar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden okul kütüphanesine üye olup kütüphaneden sıkça faydalanabilir, kitaplarla zaman ve bilim yolculuğu yapabilirsiniz.
Okulunuzun imkânı varsa 2. veya 3. yabancı dil için okulda dersler alabilir büyük bir avantajı elinizde tutabilirsiniz. Çünkü bir dil, bir insan; üç dil, üç insan.
Peki okul dışında kendimizi geliştirmek istersek neler yapabiliriz?
Okuldan ve ders çalışmaktan kalan vaktinizi güzel hobilerle renklendirebilirsiniz. Böylece yıllarca içinizde bekleyen gizli yeteneklerinizi keşfedebilirsiniz. Bunun için, okuduğunuz ilde varsa çeşitli meslek edindirme kurslarına (İSMEK, ASMEK, ESMEK gibi…) veya Halk Eğitim Merkezlerindeki kurslara gidebilirsiniz. Araştırmalarıma göre genellikle öğrencilerin en çok talep ettiği kurslar ise şu şekilde: KOSGEB kursu, girişimcilik kursu ve dil kursları.
İlgili olduğunuz alanla ilgili dergi ve makaleleri okuyabilirsiniz veya boş zamanlarınızda araştırmalar yapabilir, yaptığınız araştırmaları da makaleleştirebilirsiniz. Dergi olarak, alanım olduğu için söyleyebilirim, işletme ve ekonomi bölümüyle ilgilenenlere “Harvard Business Review” dergisini tavsiye edebilirim. Ben daha bilimsel şeyler seviyorum diyenler için ise, her cuma günü yayınlanan “Herkese Bilim Teknoloji” dergisi güzel kaynaktır.
Son olarak, bu akademik yıla dair hayalleriniz ve kendinizden beklentileriniz neler bizimle yorumlar kısmında paylaşırsanız çok seviniriz. 2017-2018 Akademik yılı şimdiden hepimize hayırlı olsun. Herkese başarılı bir dönem diliyoruz.
ÖZGÜN
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap