Corona'ya Karşı Hazır Mısınız?

Son günlerde herkesin gündemi olan Corona virüsü Türkiye'ye gelmiş bulunmakta ve fiyatları çıldırtıp insanların duygularıyla oynama noktasında. Öğrencilerin ana yemeği olan makarna bile hiç görmediği fiyatı görüp kısa süreliğine de olda lüks yemeğe girdi. Tabi ki virüsten nasibini alan sadece makarna olmadı. Buna kolonya, dezenfektan gibi maddeler de sıralamaya girmiştir. Biz Türkler daha önceden kolonyayı bayramlarda gelen misafirimize şeker eşliğinde ikram ederken bir günde kolonyayla yıkanır hale geldik. Bu noktada işletmeler hiç alakası olmasa da iki katı fiyatına maske, kolonya satmaya devam ediyor. Halkı düşündüğünü ve iyilik yaptığını ileri süren birçok düşünceli vatandaşımız da yeni iş kollarına yelken açmıştır. Ama aslında bu kadar da büyütmememiz gerekir.  Öncelikli olarak kendi temizliğimize özen göstermeli, teması azaltmalı, ellerimizi yıkamalıyız.

Dikkat etmemizin yeterli olduğu bir noktada ülke olarak sakinleşip, fırsatçılara izin vermemeliyiz. Peki Corona dediğimiz virüs aslında nedir?



Aslında hayvanlarda enfeksiyon oluşturan bir virüs olsa da aynı zamanda insandan insana geçen ve çok iyi adapte olmuş Corona virüsler de vardır. Virüsler diyoruz çünkü "Corona" tek bir virüs değil aslında birçok türü olan ve genel adı olarak Corona dediğimiz bir virüs topluluğudur.

İlk olarak Çin'de ortaya çıkan ve ilk hastaların hayvan pazarında çalışan ya da orayla ilgisi olan kişiler olduğu için yarasa çorbasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Fakat kesin olarak kanıtlanmış değildir. Bu virüsler yeni ortaya çıktığı için bağışıklık sistemimiz tamamen savunmasız noktadadır. Ama bu herkesin bu noktada olduğunu göstermemektedir. Daha çok bağışıklık sistemi düşük olan, solunum enfeksiyonu olan, astımı olan ve yaşlı kişilerde daha ağır görülmektedir. Çoğunlukta solunum yoluyla geçmekle beraber kişi başkasına aktarırken kendinde belirtiler çıkmadan, virüsün teşhisi konulmadan başkalarına da aktarabilir. Bu yüzden kimin hasta olup olmadığını anlayamayacağımız için kendimize olabildiğince dikkat etmeli ve riskleri en aza indirmeliyiz. Peki bu noktada yapmamız gerekenler nelerdir?

• Öncelikli olarak yakın teması sevsek bile bir süreliğine yakın temastan kaçınmalıyız!


• Daha önce nasıl ellerimizi yıkıyorsak ve temizliğimize dikkat ediyorsak aynı düzeyin sadece bir tık üstüne çıkıp temizliğimize dikkat etmeliyiz.


• Günlük hayatımızda toplu taşımayı kullanıyorsak ve buna mecbursak çok fazla temastan kaçınmaya çalışıp olabildiğince az yere temas etmeliyiz. Bunun yanında eğer ki ulaşımımızı toplu taşıma olmadan da sağlıyorsak bir süreliğine toplu taşımadan uzak durmalıyız.


• Kapalı ortamların havalandırılmasına dikkat edilmeli, içerinin havasının taze kalması sağlanmalıdır.


• Maske açık alanlardan daha çok kapalı ortamlarda kullanılmalıdır.


• Dışarı çıktığımızda bir yere dokunduysak daha sonrasında yüzümüze, gözümüze ve ağzımıza dokunmadan temizliği sağlanmalıdır.


• Atacağımız adım sayısından korkmayıp asansör yerine merdiveni kullanmalıyız.


• Son olarak bütün bu önlemleri aldıktan sonra okulların tatil olmasını bir gezi etkinliği olarak görüp yollara düşmemeliyiz. Bu tamamen ülkemizin sağlığı için olan ve olabildiğince evde olmamızı gerektiren bir önlemdir. Bu süreçte işimiz olmadıkça dışarı çıkmamalı ve toplu alanlardan uzak durmalıyız.  Dışarı çıktıysakta en kısa sürede işimizi halledip evimize dönmeliyiz.

 

Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Yasemen Çapar tarafından oluşturulmuştur.