Özellikle 18 yaşından sonra insan ikinci bir gelişme dönemine giriyor. Kendini tanıyor, dünyayı anlıyor ve değişiyor. Çocukluktan kalan bazı özelliklerini kaybederken o dönemlerden bazı şeyler onunla geliyor çünkü çocukluk dönemlerimiz hayatımızda birçok şeyi etkilemiştir. Nasıl bir yerde büyüdüğümüz, anne babamızın olaylara tutumları, öğretmenlerimiz, arkadaş olduğumuz insanlar ve o dönemde neler yaptığımız veya yapmadığımız bugün ki bizin oluşmasında önemli bir role sahiptir. Çoğu bizim seçimlerimiz dışındadır ve bizi çok etkilerler.
Çocukken yalan söylemek çok kolay gelir, sıklıkla kullanılır ama büyüdüğünüzde bunun yanlış olduğunu fark edip bırakmanız çok olası. Çocukken çok et yenilen bir yerde yetiştiğiniz için çok sık et yiyen biriyken büyüyüp aslında bunun hayvanlara, çevreye ve kendi sağlığınıza zararlarını fark edip bitkisel beslenmeye geçiş yapabilirsiniz. Önceden çok içine kapanık veya özgüvensiz biriyken büyüyünce kendinizi geliştirerek özgüvenli biri olabilirsiniz. Bu ve buna benzer, çocukluktan gelen ama değiştirebildiğimiz durumlar vardır. Ancak bunun tam tersi bazı alışkanlık veya kazanımlar çok daha çocukluğa bağlıdır ve bazen değiştirmesi zordur.
Yukarıda verdiğim beslenme şekli örneğinden aslında burada da bahsedebiliriz. Çünkü çoğu insan için beslenme şeklini değiştirmek zor olabilir ve cocukluk dönemi alışkanlıklarını sürdürüyor olabilir. Hepimizin üzülerek fark ettigi bir başka örnek ise kitap okumak. Kitap okuma akışkanlığı bizim icin temel sorun. Eğer şanslı kesimden olup özellikle ergenlik döneminden önce veya o dönemlerde kitap okuma akışkanlığı kazanmadıysanız, büyüyünce bu alışkanlığı kazanmak ister istemez daha zor oluyor. Bunun gibi spor da yine önceden yapmaya alışkın ve bunu devam ettirebilenler ve daha önce yapmayıp zorlananlar olarak genelde ikiye ayılır. Önceden çizim yeteneğiniz olup üstüne düşmediyseniz büyüyünce nedense o yetenek üstünde ustalaşma fikri hep imkansız görünür. Ergenlik ve öncesi dönemde kazanmadığınız bir alışkanlığı sonradan edinmeye çalışmak yeni bir alışkanlık kazanma süreci olduğundan sizi çoğu zaman zorlamaktadır. Tabiki bu alışkanlık kazanmanın zor olma sebebi biraz da çevresel. Büyümüş beyin, zaman harcadığı çoğu şeyde kar zarar hesabı yapar ve bazen sevip sevmediği bile önemli degildir. Eğer bu yaşında resme yeniden zaman ayırmak istiyorsanız bunun size önemli bir getirisi olması gerektiğini veya Picasso olup olamayacağınızı düşünmek gibi bir süreç takip eder.Ayrıca büyüdüğünüzde zamanınız kısıtlıdır, sorumluluklar çoktur veya başka öncelikleriniz vardır. Yine güçlü bir etken olan öğrenilmiş çaresizlik yüzünden değişim için uğraşmama da söz konusu olabilir. Bu zamana kadar isteyip yapamadım, zaten bir yeteneğim olsaydı bu ortaya çıkardı demek veya ben zaten yıllardır kitap okuyamıyorum, kitap okumak benim uykumu getiriyor, kitaplar çok sıkıcı demeniz olası.
Özetle, çocukluk çağı kazanımları bizim için önemli. Önemli bir kısmı büyüdüğünüzde bizimle gelir ve alışkanlık değişimi zor olabilir. Zor olması ise uzun zaman olan alışkanlık süresi ve çevresel faktörler olsa da bunu değiştirmek için sadece gerçekten istemenizin yeterli olduğunu hatırlatmak isterim. İstek ve kararlılık varsa, değişim mümkün.
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Saliha Turgut tarafından oluşturulmuştur.
