Gelişen dünyamızda her gün önümüze çıkan binlerce bilmediğimiz bilgiyi büyük bir şevkle okuyoruz artık. İlgilimizi çeken veya çekmeyen içinde bilgi olduğunu bildiğimiz yazılar, makaleler, içerikler sayesinde geliştiğimizi, bilginin tatmin edici gücünü hissediyoruz. Edindiğimiz bilgilerin çoğunu paylaşıyoruz.
Artık o kadar çok bilgiyle başbaşayız ki içimizden ‘’ Keşke bu bilgileri seneler önce zamanında edinebilseydim, o zaman hayatım belki daha farklı olurdu’’ diyebilceğimiz içeriklerle bile karşılaşabiliyoruz. E artık bizden geçti diyorsanız bazı bilgileri sizden küçük kardeşiniz, yeğeniniz, arkadaşınız ile paylaşabilirsiniz.
Sizin zamanınızda eğitim süreci nasıldı?
Lise birinci sınıfı bitirdiğinizde size hangi alanda liseyi bitirmek istediğinizi soran aile bireyleriniz vardıysa çok şanslıymışsınız! Ataerkil toplum yapımızın kalıntıları gereği bir sürü genç kendi kararlarını verecek şansı elde edemeyebiliyordu.. Bizden geçti belki ama artık aileleri bilinçlendirmenin ve suyun akıp kendi yolunu bulmasını sağlamanın zamanı geldi!
Sinema televizyon okumak isteyip de lisede ya da tercih dönemlerinde aile kurbanı olup ‘’mühendislik’’ okuyan insanlardan birileri olmasın küçük kardeşlerimiz. Ülkemizi kalkındırabilmek için, iş gücüne katkıda bulunabilmemiz için, istediğimiz işi yapmanın ne kadar güzel bir motivasyon yolu olduğunu duyurabilmemiz için en başından tercihlerimizi doğru yapmamız gerekiyor.
Yakın zamanlarda eğitim alanlarında her hangi bir tercih yapacak küçük bireyin doğru tercihlerde bulunmasını istiyorsanız ona bir ışık tutun. Önünüzde çözülmeyi bekleyen bir zeka küpü bulunmakta! Yeteneklerini ortaya çıkartmanın yollarından biri küçük bireyimizin neye yatkın olduğunu ölçmekle başlar ve bu yatkınlığı sınıflandırdığımız zaman önümüze çıkan bir çok konudan biri ‘’zekanın alt dalları’’ dır. Hepimizin yatkın olduğu bir alanı vardır. Biz zamane gençliği neye yatkın olduğumuzu tahminlerin ötesine geçemeyip bulamadığımız için jenerasyonumuz olarak bazılarımız yanlış mesleklerde mutsuz hayatlar edindik. Şimdilerde internetle beraber ‘’ aaa, benim buyum varmış..Keşke bunu yapsaymışım’’ lı cümleler kurarak saptığımız yollardan çıkış yolları arıyoruz.
Kısacası, seçim yapacak birilerine yardım edebilir ve motive bireyler yaratabilirsiniz. Kişinin neye yatkın olduğunu buldurup lise seçimlerinde doğru bir tercihle veya üniversite seçimlerinde doğru bir tercihle mutlu bir hayat süreceğini görebilirsiniz.
Neymiş bu zekanın alt dalları?
‘’Çoklu zeka kuramı’’ olarak bilinen Harvard Üniversitesi Dr. Harward Gardner’ın yürüttüğü bir proje idi 1985’lerde..
Zekanın çoklu bir olgu olduğunu ve her insanın 7 alt zeka katmanlarından bir veya bir kaç tanesine daha çok yatkınlığının olduğunu ortaya koyan araştırmadır. Dr. Gardner zeka türlerinin yediden fazla olabileceğini düşünmektedir fakat temel olarak yedi kısma ayırmıştır.
Bunlar;
— Sözel zeka
— Mantıksal (matematiksel) zeka
— Görsel (Mekansal) zeka
— Bedensel zeka
— Müziksel (ritmik) zeka
— İletişimsel zeka
— İçsel zeka olarak sınıflandırılmıştır.
DAHA DA AYRINTILI OLARAK:
Sözel Zeka: Şiir, mizah, dil bilgisi, kavram oluşturma, kelime yazma, yazıdan zevk alma gibi alanları kapsayan türdür. Bu konularda başarılı olan insanların sözel zekaları gelişmiştir.
Mantıksal Zeka: Objektif incelemeler yapma ve sonucunda sonuçlar çıkarma, bilimsel düşünme, problem çözebilme, sayılsal verilere yatkınlık gibi alanları kapsamaktadır ve bu konularda başarıları olan insanların mantıksal zekası gelişmiştir.
Görsel Zeka: Resim, grafik ve heykel gibi görsel sanatlara ilginin yanısıra, denicilik, haritalara ilgi, mimarlık gibi alanları da kapsıyor.
Bedensel Zeka : Dans, vücut dili gibi, duygularını vücudunu kullanarak gösteren insanların zekasıdır. Yaparak öğrenen kişiler bu zekaya aitler. Bu zekaya ait insanlar spor yapmayı seven, dans etmeyi seven, ellerini kullanmayı seven insanlardır.
Müziksel Zeka: Çevreden gelen sesler, insan sesleri, ritimler ve müzik aletlerine karşı hassas insanların zekasıdır. Bu insanlar şarkı söylemekten, müzik aleti çalmaktan hoşlanırlar.
İletişimsel Zeka: İşbirlikçi çalışma yeteneğine sahip, empati gücü olan, karşısındakinin niyet ve arzularını anlayabilen insanlardır. Genellikle bu tip insanlar öğretmen, danışman, din politikacısı gibi alanlarda uzmanlaşırlar.
İçsel Zeka: Kendini kolayca yansıtabilen, kendini anlayabilen, kendi bilincinin farkında olabilen insanlardır. Önsezi yetenekleri oldukça kuvvetlidir. Konsantre olmayı seven ve meditasyon yapan insanlar bu zeka türüne aittir.
Artık hangi zeka türüne veya türlerine yatkınlığımızın olduğunu öğrendiğimize göre insanların da bu bilgilerden yararlanmasına vesile olup artık tercihlerini bu bilgiler doğrultusunda yapmasını sağlayabiliriz. Onlara ışık tutabiliriz. Artık insanlar sözel öğrencisi olup sayısal sınıflarda okumamış olur, dil yeteneğinin farkına varıp dilini kullanabileceği meslek gruplarına dahil olurlar. Kayıp gençliğin mensubu olmak yerine istedikleri yerlerde istedikleri şeyleri yapabilirler.
Artık o kadar çok bilgiyle başbaşayız ki içimizden ‘’ Keşke bu bilgileri seneler önce zamanında edinebilseydim, o zaman hayatım belki daha farklı olurdu’’ diyebilceğimiz içeriklerle bile karşılaşabiliyoruz. E artık bizden geçti diyorsanız bazı bilgileri sizden küçük kardeşiniz, yeğeniniz, arkadaşınız ile paylaşabilirsiniz.
Sizin zamanınızda eğitim süreci nasıldı?
Lise birinci sınıfı bitirdiğinizde size hangi alanda liseyi bitirmek istediğinizi soran aile bireyleriniz vardıysa çok şanslıymışsınız! Ataerkil toplum yapımızın kalıntıları gereği bir sürü genç kendi kararlarını verecek şansı elde edemeyebiliyordu.. Bizden geçti belki ama artık aileleri bilinçlendirmenin ve suyun akıp kendi yolunu bulmasını sağlamanın zamanı geldi!
Sinema televizyon okumak isteyip de lisede ya da tercih dönemlerinde aile kurbanı olup ‘’mühendislik’’ okuyan insanlardan birileri olmasın küçük kardeşlerimiz. Ülkemizi kalkındırabilmek için, iş gücüne katkıda bulunabilmemiz için, istediğimiz işi yapmanın ne kadar güzel bir motivasyon yolu olduğunu duyurabilmemiz için en başından tercihlerimizi doğru yapmamız gerekiyor.
Yakın zamanlarda eğitim alanlarında her hangi bir tercih yapacak küçük bireyin doğru tercihlerde bulunmasını istiyorsanız ona bir ışık tutun. Önünüzde çözülmeyi bekleyen bir zeka küpü bulunmakta! Yeteneklerini ortaya çıkartmanın yollarından biri küçük bireyimizin neye yatkın olduğunu ölçmekle başlar ve bu yatkınlığı sınıflandırdığımız zaman önümüze çıkan bir çok konudan biri ‘’zekanın alt dalları’’ dır. Hepimizin yatkın olduğu bir alanı vardır. Biz zamane gençliği neye yatkın olduğumuzu tahminlerin ötesine geçemeyip bulamadığımız için jenerasyonumuz olarak bazılarımız yanlış mesleklerde mutsuz hayatlar edindik. Şimdilerde internetle beraber ‘’ aaa, benim buyum varmış..Keşke bunu yapsaymışım’’ lı cümleler kurarak saptığımız yollardan çıkış yolları arıyoruz.
Kısacası, seçim yapacak birilerine yardım edebilir ve motive bireyler yaratabilirsiniz. Kişinin neye yatkın olduğunu buldurup lise seçimlerinde doğru bir tercihle veya üniversite seçimlerinde doğru bir tercihle mutlu bir hayat süreceğini görebilirsiniz.
Neymiş bu zekanın alt dalları?
‘’Çoklu zeka kuramı’’ olarak bilinen Harvard Üniversitesi Dr. Harward Gardner’ın yürüttüğü bir proje idi 1985’lerde..
Zekanın çoklu bir olgu olduğunu ve her insanın 7 alt zeka katmanlarından bir veya bir kaç tanesine daha çok yatkınlığının olduğunu ortaya koyan araştırmadır. Dr. Gardner zeka türlerinin yediden fazla olabileceğini düşünmektedir fakat temel olarak yedi kısma ayırmıştır.
Bunlar;
— Sözel zeka
— Mantıksal (matematiksel) zeka
— Görsel (Mekansal) zeka
— Bedensel zeka
— Müziksel (ritmik) zeka
— İletişimsel zeka
— İçsel zeka olarak sınıflandırılmıştır.
DAHA DA AYRINTILI OLARAK:
Sözel Zeka: Şiir, mizah, dil bilgisi, kavram oluşturma, kelime yazma, yazıdan zevk alma gibi alanları kapsayan türdür. Bu konularda başarılı olan insanların sözel zekaları gelişmiştir.
Mantıksal Zeka: Objektif incelemeler yapma ve sonucunda sonuçlar çıkarma, bilimsel düşünme, problem çözebilme, sayılsal verilere yatkınlık gibi alanları kapsamaktadır ve bu konularda başarıları olan insanların mantıksal zekası gelişmiştir.
Görsel Zeka: Resim, grafik ve heykel gibi görsel sanatlara ilginin yanısıra, denicilik, haritalara ilgi, mimarlık gibi alanları da kapsıyor.
Bedensel Zeka : Dans, vücut dili gibi, duygularını vücudunu kullanarak gösteren insanların zekasıdır. Yaparak öğrenen kişiler bu zekaya aitler. Bu zekaya ait insanlar spor yapmayı seven, dans etmeyi seven, ellerini kullanmayı seven insanlardır.
Müziksel Zeka: Çevreden gelen sesler, insan sesleri, ritimler ve müzik aletlerine karşı hassas insanların zekasıdır. Bu insanlar şarkı söylemekten, müzik aleti çalmaktan hoşlanırlar.
İletişimsel Zeka: İşbirlikçi çalışma yeteneğine sahip, empati gücü olan, karşısındakinin niyet ve arzularını anlayabilen insanlardır. Genellikle bu tip insanlar öğretmen, danışman, din politikacısı gibi alanlarda uzmanlaşırlar.
İçsel Zeka: Kendini kolayca yansıtabilen, kendini anlayabilen, kendi bilincinin farkında olabilen insanlardır. Önsezi yetenekleri oldukça kuvvetlidir. Konsantre olmayı seven ve meditasyon yapan insanlar bu zeka türüne aittir.
Artık hangi zeka türüne veya türlerine yatkınlığımızın olduğunu öğrendiğimize göre insanların da bu bilgilerden yararlanmasına vesile olup artık tercihlerini bu bilgiler doğrultusunda yapmasını sağlayabiliriz. Onlara ışık tutabiliriz. Artık insanlar sözel öğrencisi olup sayısal sınıflarda okumamış olur, dil yeteneğinin farkına varıp dilini kullanabileceği meslek gruplarına dahil olurlar. Kayıp gençliğin mensubu olmak yerine istedikleri yerlerde istedikleri şeyleri yapabilirler.
0 Yorum
Yorum Yap