Öğrenci Kariyeri
Google'ın Android telefonlar için tasarladığı emojilerle, bir başka deyişle bloblarla 2013 yılında tanışmıştık. Görünüşleri, insansı bir tasarımdan çok fırın tepsisindeki kurabiye hamurlarını andıran bloblar, keskin hatlardan değil, özensiz bilgisayar çizgilerinden oluşuyordu. Şaşkın ifadelere sahip olan bloblar, yıllarca Android telefonların klavyelerinde yaşamaya devam etti, Apple'ın daha canlı duran emojilerine de rakip haline geldi. Bu süre zarfında da, Apple emojileri de bloblar da, kullanıcılar tarafından hem sevgi hem de nefret kazandı. Ama şimdi, tartışma bitti. Çünkü Google partnerleri, Android'in yeni güncellemesiyle birlikte blobları, daha çok insanvari figürler haline getirerek Apple emojilerine benzetti.
Emoji Evrimi
Google bloblarını ilk kez tasarladığında, genel emoji dizaynı çoktan Apple iOS'a uyumlu gözüken mükemmel yuvarlaklığa doğru kaymaya başlamıştı bile. Bu bağlamda Google bir farklılık yaparak, bloblarını istemli bir şekilde mükemmel yuvarlaklıktan ziyade, kıvrımlı olarak yaratmıştı. Asıl amaçlarıysa, blobların üzgün ve kızgın olduklarında dahi sevimli ve gamsız gözükmesiydi. Zamanla emoji ve "blob" kullanımı hızlı bir şekilde arttı, hatta Oxford sözlükleri, yılın kelimesini bir emoji (gülmekten ağlayan emoji) olarak belirledi. Dahası, ABD Yönetimi; Beyaz Saray Yıllık Ekonomik Raporu'nda emojiler kullanarak emoji kullanımının hayatımızın ne kadar içinde olduğunu kanıtladı.
Uyum Sorunu
Ardından, emojiler ve bloblar arasında bir uyum problemi yaşanmaya başlandı. Çünkü bloblar, keskin yuvarlaklıktan uzak bir tasarıma sahipti ve kesin yuvarlaklığa sahip olan emojilere çevrilirken yanlış yorumlamalara yol açabiliyordu. Nexus 7 telefonunuzdan gönderdiğiniz bir ifadenin, iPhone cihazlarda benzer emojiye karşılık geldiğinden emin olamıyordunuz. Örneğin; Android'lerden sarı olarak gönderdiğiniz kalp ifadesini; iPhone kullanıcıları pembe olarak görüyordu.
Bu uyum probleminden sonra Google tasarımcıları, bloblara zekice dokunuşlar yapmaya başladı. Önce, blobların ifadeleri daha belirginleştirildi ve ardından blobların stillerinin hepsi sakıza benzer bir şekle dönüştürüldü. Kendi ifadeleriyle, blobları daha ortografik hale getirerek karışıklıkların önüne geçilmeye çalışıldı. Aynı zamanda, Unicode; emojilerinin içine daha fazla gerçeklik katmaya karar verdi ve çalışmalara başladı. Bu gerçeklik, ten rengiyle, cinsiyet farkıyla sağlanmaya çalışıldı ve bu konu etrafında uzun tartışmalar başladı. Kimilerine göre emojileri de ten rengine göre ayırmak doğruydu; kimilerine göreyse emojilere de cinsiyet ayrımıyla yaklaşmak tamamiyle yanlıştı. Blob yaratıcılarıysa, ten rengi ve cinsiyet ayrımı bloblar üzerinde çok garip duracağından bloblara bu farklılıkları uyarlamayı denemediler bile.
Ama 2016 yılında, Google da bu değişime ayak uydurarak farklı ten renklerine sahip insan figürlerini tanıttı. Bu, önemli bir başlangıçtı. Çünkü; Google, asla blobları bir anda yok etme kararı almamıştı. Birçok büyük şirket gibi, Google da ihtiyatlı davranıp blobdan vazgeçişi zamana yaymıştı. Bu zaman, iki yıl süresince devam eden toplantıları, dizayn maratonlarını ve sonsuz tekrarları kapsıyordu.
Süngerimsi Tasarıma Giriş
Başlangıçtan beri, tasarımcılar bütün emojileri basit bir örgü ağı içinde oluşturmayı hayal etmişti. Bu tutum da tasarımcılara, tekrar kullanabilir kısımları kolaylıkla değiştirme hakkı tanımıştı. Örneğin, basit bir yüz üzerinde ağız ve göz stilleri kolay ve hızlıca değiştirilebilirdi. Emoji, amaç itibariyle birkaç kelimeyle ifade edilebilecek bir duygu durumunu anlatmak için kullanılan bir semboldü. Bu amacını korumak için de emojilere değişik aksesuarlar eklemek şarttı. Bu nedenle değişik aksesuar ve stillerle 2.000'in üzerinde yeni emoji tasarlandı.
Sonraları Apple, her güncellemesinde daha keskin ve daha gerçekçi hatlara sahip emojiler sergilerken; Google, tam olarak bloblar gibi olmasa da, çizgi filmden çıkmış gibi duran tasarımını korumaya devam etti. Bu görsel detaylar, aslında önemsiz gelse de Google, "çizgi filmden çıkmış gibi" duran tasarımlarıyla aslında gelecekte yapılacak güncellemeler için kolaylık sağlamayı amaçladı. Dört yıl önce, "blob"lar mantıklı gelmişti ve şu anda da süngerimsi tasarım ön planda. Gelecekte nasıl olacağıysa tam bir muamma, Google bu belirsizlikte avantaj kazanmak için keskin olmayan ve güncellemeye açık tasarımı üzerinde çalışmaya hala devam ediyor.
Özgün Çeviri: Özge Özışıklıoğlu
İNGİLİZCE KAYNAK
Emoji Evrimi
Google bloblarını ilk kez tasarladığında, genel emoji dizaynı çoktan Apple iOS'a uyumlu gözüken mükemmel yuvarlaklığa doğru kaymaya başlamıştı bile. Bu bağlamda Google bir farklılık yaparak, bloblarını istemli bir şekilde mükemmel yuvarlaklıktan ziyade, kıvrımlı olarak yaratmıştı. Asıl amaçlarıysa, blobların üzgün ve kızgın olduklarında dahi sevimli ve gamsız gözükmesiydi. Zamanla emoji ve "blob" kullanımı hızlı bir şekilde arttı, hatta Oxford sözlükleri, yılın kelimesini bir emoji (gülmekten ağlayan emoji) olarak belirledi. Dahası, ABD Yönetimi; Beyaz Saray Yıllık Ekonomik Raporu'nda emojiler kullanarak emoji kullanımının hayatımızın ne kadar içinde olduğunu kanıtladı.
Uyum Sorunu
Ardından, emojiler ve bloblar arasında bir uyum problemi yaşanmaya başlandı. Çünkü bloblar, keskin yuvarlaklıktan uzak bir tasarıma sahipti ve kesin yuvarlaklığa sahip olan emojilere çevrilirken yanlış yorumlamalara yol açabiliyordu. Nexus 7 telefonunuzdan gönderdiğiniz bir ifadenin, iPhone cihazlarda benzer emojiye karşılık geldiğinden emin olamıyordunuz. Örneğin; Android'lerden sarı olarak gönderdiğiniz kalp ifadesini; iPhone kullanıcıları pembe olarak görüyordu.
Bu uyum probleminden sonra Google tasarımcıları, bloblara zekice dokunuşlar yapmaya başladı. Önce, blobların ifadeleri daha belirginleştirildi ve ardından blobların stillerinin hepsi sakıza benzer bir şekle dönüştürüldü. Kendi ifadeleriyle, blobları daha ortografik hale getirerek karışıklıkların önüne geçilmeye çalışıldı. Aynı zamanda, Unicode; emojilerinin içine daha fazla gerçeklik katmaya karar verdi ve çalışmalara başladı. Bu gerçeklik, ten rengiyle, cinsiyet farkıyla sağlanmaya çalışıldı ve bu konu etrafında uzun tartışmalar başladı. Kimilerine göre emojileri de ten rengine göre ayırmak doğruydu; kimilerine göreyse emojilere de cinsiyet ayrımıyla yaklaşmak tamamiyle yanlıştı. Blob yaratıcılarıysa, ten rengi ve cinsiyet ayrımı bloblar üzerinde çok garip duracağından bloblara bu farklılıkları uyarlamayı denemediler bile.
Ama 2016 yılında, Google da bu değişime ayak uydurarak farklı ten renklerine sahip insan figürlerini tanıttı. Bu, önemli bir başlangıçtı. Çünkü; Google, asla blobları bir anda yok etme kararı almamıştı. Birçok büyük şirket gibi, Google da ihtiyatlı davranıp blobdan vazgeçişi zamana yaymıştı. Bu zaman, iki yıl süresince devam eden toplantıları, dizayn maratonlarını ve sonsuz tekrarları kapsıyordu.
Süngerimsi Tasarıma Giriş
Başlangıçtan beri, tasarımcılar bütün emojileri basit bir örgü ağı içinde oluşturmayı hayal etmişti. Bu tutum da tasarımcılara, tekrar kullanabilir kısımları kolaylıkla değiştirme hakkı tanımıştı. Örneğin, basit bir yüz üzerinde ağız ve göz stilleri kolay ve hızlıca değiştirilebilirdi. Emoji, amaç itibariyle birkaç kelimeyle ifade edilebilecek bir duygu durumunu anlatmak için kullanılan bir semboldü. Bu amacını korumak için de emojilere değişik aksesuarlar eklemek şarttı. Bu nedenle değişik aksesuar ve stillerle 2.000'in üzerinde yeni emoji tasarlandı.
Sonraları Apple, her güncellemesinde daha keskin ve daha gerçekçi hatlara sahip emojiler sergilerken; Google, tam olarak bloblar gibi olmasa da, çizgi filmden çıkmış gibi duran tasarımını korumaya devam etti. Bu görsel detaylar, aslında önemsiz gelse de Google, "çizgi filmden çıkmış gibi" duran tasarımlarıyla aslında gelecekte yapılacak güncellemeler için kolaylık sağlamayı amaçladı. Dört yıl önce, "blob"lar mantıklı gelmişti ve şu anda da süngerimsi tasarım ön planda. Gelecekte nasıl olacağıysa tam bir muamma, Google bu belirsizlikte avantaj kazanmak için keskin olmayan ve güncellemeye açık tasarımı üzerinde çalışmaya hala devam ediyor.
Özgün Çeviri: Özge Özışıklıoğlu
İNGİLİZCE KAYNAK
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap