Küresel hedeflerden yola çıkarak beraber bir “Nitelikli Eğitim Nasıl Olmalı?” diye yola çıksak, nasıl bir sonuca varırdık?
Bugün sizlerle 17 küresel hedeften biri olan “Nitelikli Eğitim”i işleyeceğiz. Hedefin temel bildirisi: Kapsayıcı ve eşitlikçi, nitelikli eğitimin güvence altına alınması ve herkes için yaşam boyu öğrenimin desteklenmesi akıllarınıza hemen “Süper, peki bu ne kadar mümkün?” sorusu geliyor. Bu çok normal. Bir de bu planın 2030 yılına kadar süresi var ve 2030 yılına kadar bunun gerçekleşmesi amaçlanıyor. İsterseniz maddeleri biraz irdeleyelim ardından olaya kendi yorumumu da katacağım:
4.1 “2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının ücretsiz, hakkaniyetli ve kaliteli bir ilköğretim ve ortaöğretimi tamamlamalarının ve böylece ilgili ve etkili öğrenme çıktılarının elde edilmesinin sağlanması”.
İçinizden derin bir “Keşke!” dediğinizi duyar gibiyim. Bu gelişmiş ülkelerde mevcut ama dünyanın henüz bazı yerlerinde bu hakkı yaşayamamış öğrenciler var. Peki bu maddeden ne anlıyoruz? Bu madde bizlere kısaca şunu demek istiyor: “Eğitim ve öğretimin ilgili ve etkili olmasını istiyorsanız tüm çocuklara ücretsiz, adaletli ve kaliteli bir eğitim sunmalısınız.” İşin özü bu. Bunun küresel hedefler arasına girmesi de hayati bir önem taşıyor, çünkü küresel hedefler bir zincir gibidir. Birbirleriyle az da olsa uzaktan da olsa ilişkilidir. Biz bu zincirin en önemli halkası olan eğitimi düzeltirsek zincirin diğer halkaları “Açlığa Son, Sağlıklı Bireyler, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Temiz Su ve Sıhhi Koşullar, Eşitsizliklerin Azaltılması…” gibi konulara da otomatik olarak çözüm getirmiş olacağız.
Küresel hedefler geçici bir politika değildir, acilen çözülmesi gereken kalıcı bir politikadır. Ve küresel hedefler uzun vadeli planlandığından dolayı bizleri küresel hedeflerimize götürecek en önemli unsur eğitimdir.
Kısaca dediğimi açıklamak istiyorum. Atalarımızın da dediği “Ağaç yaş iken eğilir.” sözü burada geçerlidir. Yani eğitim ile çocuklara küresel hedeflerin gerekliliğini vurgulayıp, aktarırsak bilinçli bireyler yetiştirmiş oluruz. Bilinçli bireyler bilinçli yarınlar demek, 100 yılını 200 yılını kurtarmak istiyorsan insan yetiştirmelisin.
Gelelim ikinci maddeye:
4.2. “2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının onları ilköğretime hazır hale getirecek kaliteli okul öncesi eğitimine erişimlerinin güvence altına alınması”.
Bu maddeyi de desteklediğimi söyleyebilirim. Çünkü 5 yaş altındaki çocukların sağlık, öğrenme ve psikososyal olarak eğitime hazırlanması hayati önem taşıyor. Aynı zamanda çocuklarda öğrenme bilincini oluşturma ve öğrenmeyi aşılama açısından okul öncesi eğitim erişimi her çocuğa sağlanmalıdır. Okul öncesi eğitimde bilhassa öğretmenlerin çok titiz davranması ve çocukların o yaşlarda çok hassas olduğunu düşünmesi gerekmektedir. Aynı zamanda psikolojik olarak çocuğun o yaşlarda yaşayacağı olayların ileriki hayatını da etkileyeceğini düşünürsek titizliğimiz iki katına çıkmalıdır.
4.3. “Cinsiyete göre son 12 ay içinde gençlerin ve yetişkinlerin örgün ve yaygın eğitim ve öğretime katılma oranı”.
Bu madde örgün eğitime yani bir eğitimcinin biz ve sınıfımızdaki arkadaşlarımızla doğrudan iletişime geçtiği öğretim modeli. En etkili öğretim modeli de budur. Ancak ülkemizde ve dünyada örgün öğretimde bir takım revizyonların yapılması da şarttır. Bunlardan birisi imkan dahilinde sınıf mevcudunun düşürülmesidir. Öğretmen ile öğrenci arasındaki tabuların kaldırılarak daha rahat soru sorma imkanının oluşabileceği bir zemin hazırlanmalıdır. Örgün öğretime katılan birey çevresiyle daha uyumlu ve sosyal çevreye uyum sıkıntısı çekmeyen bireyler olacaktır. Temel nedeni evde kapanıp bir şeyler öğrenmekle doğrudan doğruya iletişime geçebileceğin arkadaşların ve öğretmeninin olmasının arasındaki farktır. Küresel hedeflerde “Nitelikli Eğitim” bahsinde konu olan bu madde eğitimdeki niteliği arttırmaktadır.
4.4 “2030’a kadar istihdam, insana yakışır işlerde çalışma ve girişimciliğe yönelik teknik ve mesleki becerileri de kapsayan ilgili becerilere sahip gençlerin ve yetişkinlerin sayısının önemli ölçüde artırılması”
Nasıl ki bir balığa uçmayı öğretemezsek, mesleki alanda yeteneği olan gençlere de doktor olacak gençle aynı eğitimi vermemiz mantıksız olur. Bu gençler lise 1.sınıftan itibaren belirlenip kendi alanı üzerinde yoğun bir şekilde eğitilmeli ve dış dünyadan kopmaması için temel bilgiler ve genel kültür dersleri verilmelidir. Ancak bu gençlere ileriki meslek hayatında işine yaramayacak ve ona ayak bağı olacak bilgiler verilmemelidir.
4.5 “2030’a kadar eğitim alanındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması ve engelliler, yerliler ve kırılgan durumdaki çocuklar dâhil, kırılgan insanların her düzeyde eğitim ve mesleki eğitime eşit biçimde erişimlerinin sağlanması”
Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ancak eğitimle ortadan kaldırabiliriz, özellikle okul öncesi eğitim burada hayati rol oynar. Kırılgan ve engeli olan çocukların diğer çocuklara ayak uydurması pek mümkün görünmediğinden kendilerine özel şekilde eğitim almalı, ruh sağlığı, beden sağlığının yanında temel eğitim ve kendisinin gelişimine fayda sağlayacak bilgilerin öğretilmesi gerekiyor. Bu bireyin içinde bulunduğu fiziksel ve ruhsal sağlıksızlıktan tedavi olma sürecinde önemli bir adımdır. Bu tedavi sürecinde bireyler dış dünyadan koparılmamalı, cahil bırakılmamalıdır. Bunun çizgisi çocuklar engelli ve kırılgan olduğundan çok ince tutulmalıdır.
Bugün sizlerle Küresel Hedeflerden “Nitelikli Eğitim” konusunu işledik. Eğitim önemlidir, nitelikli eğitim ise vazgeçilmezdir…
Özgün İçerik: Ethem Tayyib NAZİLLİ