.Bugünkü konumuz aile, kadın ve aile içi şiddet üzerine. Tabii ki derinlemesine incelenmesi gereken bir konu olmakla birlikte ufak ufak dokunuşlar yaparak konunun ehemmiyetine vurgu yapmak nihai hedeflerimizdendir. Lafı fazla uzatmadan giriş yapalım…
Ana konuya geçmeden önce ailenin tanımını yapmakta yarar vardır. Aile, en basit tanımı ile toplumun en küçük yapı taşıdır. Daha da derine indirgeyecek bir tanım yapacak olursak ana, baba ve çocuklardan oluşan, aile bireylerinin sayısına göre genişliği artan, toplumun toplum olmasında en önemli işlevi üstlenen, sosyal sistemler içinde bireyin gelişimi açısından en önemli yere sahip olan bir yapıdır. Tanımı olduğu gibi ailenin çeşitleri de bulunmaktadır. Çekirdek aile, geniş aile vb. aile türleri bulunmakta ve bu sınıflamalar yapılırken sayısı, yapısı, oluşum şekilleri gibi faktörler kullanılmaktadır. Aile de her birey önemli olmakla birlikte kadının yeri ve önemi daha farklıdır. “Yuvayı dişi kuş yapar.” sözünün anlamlanmasının sebebi kadınlardır. Bu derece de önemli olmasının sebepleri saymakla bitmez. Mamafih kadının öneminin sebeplerini sıralayacak olursak aile içi iletişimi sağlayan, ailenin ayakta durmasına ve metanetli kalmasına yardımcı olan, eşinin en önemli destekçisi, çocuklarının ahlaklı ve topluma yararlı insan olmalarını sağlayan kadının önemli özelliklerini daha da sayabiliriz.
Kadın ve aile önemlidir önemli olmasına fakat kadının aile için önemini kavrayamayan insanlar bulunmaktadır. Günümüzün en önemli sosyolojik sorunları arasında yer alan aile içi şiddette mağdurların en başında kadınlar yer almaktadır. Özellikle eğitim seviyesi düşük ailelerde -tabi ki genelleme yapmamaktayız- görülen aile içi şiddet kadınları psikolojik, fizyolojik vb. alanlarda etkilemektedir. Örneğin, eşinden şiddet gören kadınlar toplumsal baskının getirdiği baskıdan dolayı bu durumu çevresine anlatamamakta veya Türk toplum yapısında ailenin öneminden dolayı aile birliğinin bozulmamasını istediğinden dolayı sessiz kalmaktadır. Bu da zamanla kendisinin psikolojik olarak deformasyona uğramasına ve psiko-sosyal destek almasının gerekliliğinin artmasına yol açmaktadır. Veyahut ileri derecede şiddet olayları kadınların fizyolojik olarak zarara uğramasına ve zamanla işitme kaybı, görme kaybı gibi sorunlar yaşamasına yol açmaktadır. Yaşanan bu sorunların manevi ve fiziki desteklerle çözümü olabilmekte fakat bireyde yapmış olduğu zararlarının giderilmesi seneler hatta bir ömrü almaktadır.