Hindistanlı mistik bir guru olan Osho 11 Aralık 1931 yılında dünyaya geldi. Gerçek ismi Chandra Mohan Jain’dir. 1960 yıllarında Acharya Rajneesh, 1970 ve 1980 yıllarında Bhagwan Shree Rajneesh, 1989 yılından sonra sadece Osho olarak tanındı. Çocukluk yıllarında felsefeye ve ‘Ben’ duygusu üzerine yoğunlaştı. Başkalarının bilgileri ve öğretilerine değil, kendi içinde gelişen bilgiye ve öğretiye itibar etti, ve bunu savundu. Üniversiteden mezun olduktan sonra Jabalpu Üniversitesi’nde felsefe dersleri verdi. Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde felsefe üzerine konuşmalar yaptı. Hiçbir geleneğe bağlı değildi. Gerçek varoluşçu olduğunu iddia etti.
Tutucu din liderlerine karşı cephe aldı. İlgi duyduğu alanda kendini çok fazla geliştirdi. Bu gelişimden sonra tecrübe ve bilgilerini yoğun olarak insanlara aktarmaya başladı. Meditasyonun önemine vurgu yaptı. 1970 yıllarından sonra kendine ait bir meditasyon tekniği geliştirdi. Böylelikle Osho ününü Hindistan dışına taşırmayı başardı. Hiçbir gelenek ve dine bağlı olmadığını söyledi ve yeni bir din bilinçliliğini temsilcisi olduğunu ve bu din bilincinin başlangıcını ilan etti. Osho 1985 yılında göçmen yasalarını ihlal ettiği gerekçesi ile gözaltına alındı. Ünlü düşünür 19 Ocak 1990 yılında hayatını kaybetti.
Osho’dan Alıntılar;
- ‘ Ölümden korkanlar sevmekten de korkar çünkü sevgi de bir çeşit ölüm biçimidir.’
- ‘ Herhangi bir şey olmak zorunda değilsin. Sadece kim olduğunu anla yeter. Hepsi bu. Sadece içindeki gizli kimliğin farkına var.’
- ‘ Düşüncelerinizden kaçının kendinize ait olduğunu şöyle bir saysanız, tek bir düşüncenin bile aslında size ait olmadığını görüp şaşırırsınız. Bu düşüncelerin hepsi başka kaynaklardan gelmedir, hepsi ödünç alınmıştır; bunlar ya başkaları tarafından bir çöp gibi üzerinize atılmış yada bizzat kendinizin çöp gibi yığdığı şeylerdir. Fakat hiçbiri sizin değildir. ’
- ‘ Kimseye itaat etmeyin, sadece kendi varlığınıza itaat edin. O sizi nereye götürürse, hiç korkmadan, tamamen özgür olarak gidin. Belirli bir gerçeği anladığınızda, ona itaat etmekten başka bir şey yapamazsınız. Fakat bu gerçeği anlamış, algılamış ve fark etmiş olmanız gerekir. Önce itaatsizlikle işe başlayın.
- ‘ Mutsuz olmak için nedenlere ihtiyaç vardır, oysa mutlu olmak için hiçbir nedene ihtiyaç olmaz. Mutluluk kendi kendine yeter. O öylesine güzel bir deneyimdir ki neden başka bir şey isteyesiniz? Onun için neden bir nedene ihtiyaç duyarsınız? O kendi içinde yeterlidir, o kendisinin nedenidir.’
- ‘ Konuşmamak sessizlik değildir. Konuşmuyor olabilirsiniz, ağzınızdan hiç söz çıkmıyor olabilir ama tam o sırada aklınızdan binbir düşünce geçiyordur. Düşünce akışı hiç durmaz, hergün ama her gün akmaya devam eder.’
- ‘ Liderin ihtiyaç duyduğu yegane nitelik kalabalıktan her zaman ilerde olmaktır. Devamlı olarak kalabalığın ne yöne gittiğini izlemeli ve ondan ilerde olmalıdır. Bu liderin önderlik ettiği duygusunu kalabalıkta uyandırmaya devam eder.’
- “Şüphe edin! Ve bunu asla gönülsüzce, yarım yamalak yapmayın.Tüm gücünüzle şüphe edin ki şüphe, elinizdeki bir kılıca dönüşsün; böylece etrafınızda toplanmış olan tüm çerçöpü kesip atabilir.
- “Düşüncelerinizden kaçının. Hangi düşüncenizin kendinize ait olduğunu şöyle bir saysanız, tek bir düşüncenin bile aslında size ait olmadığını görüp şaşırırsınız. ”
- “Her şeye bireysellik getir. Taklit etmek, hayatı ıskalamaktır. Taklitçi olmak nevrotik olmaktır. Bu dünyada aklı başında olmanın tek yolu, bireysel, özgün olmaktır. Kendine özgü ol.”
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazar ekibinden Gülcan SAĞLAM tarafından oluşturulmuştur.