banner

İnsanların nasıl değişebildiğini düşündüğümde tırtıl ve kelebeği gözümün önüne getiriyorum. Başkalaşımda, biyologların imajinal hücreler diye adlandırdığı küçük şeyler tırtılın bedeninde ortaya çıkmaya başlıyor. Başlangıçta hayatta kalmakta güçlük çekiyorlar. Ancak birleşmeye ve birbirleriyle etkileşimde bulunmaya başladıklarında daha güçlü ve bağışıklık sisteminin saldırılarına karşı koyabilir hale geliyorlar. Daha sonra bu imajinal hücreler tırtıl hücrelerinin yerini alıyor ve tırtıl bir kelebeğe dönüşüyor.

Aslında bu yaratıcı bir kişiliğe dönüşmenin harika bir metaforu. Davranışsal özelliklerimizi dolaysız olarak, genlerimizle miras almayız. Aksine, çevremizle etkileşime girdiğimiz dinamik süreçte kişisel özellikler geliştiririz. Bu özelliklerin yaratıcı bir insana dönüşmeniz için güçlenmesi ve değişmesi gereken imajinal hücreleriniz olduğunu düşünün.

Başlangıçta sizdeki değişikliklerin varlığını sürdürmesi güç olabilir ama zaman içinde – siz algılarınızı, düşünce şablonlarınızı, konuşma şablonlarınızı, tavrınızı ve davranış biçiminizi değiştirmek için sürekli çalıştıkça- bu güçlerin birleşerek çevrenizle etkileşim biçiminizi değiştirdiğini göreceksiniz. Bir kelebeğe dönüştüğünde şaşıran bir tırtıl gibi, donuk, pasif bir izleyiciden dünyayı değiştirebilecek yaratıcı bir düşünüre dönüştüğünüzü gördüğünüzde şaşıracaksınız.

kelebek

 

 

BİR ZAMANLAR YARATICIYDIK

Çocukken bir kutunun bir kaptan daha fazlası olduğunu onun bir kutu kule, bir ev, bir araba bir mağara olduğunu bilirdik. Hayal güçlerimiz var olan bir kavram ile sınırlı değildi. Sonra bize bir şey oldu: Okula gittik. Bize nasıl düşüneceğimiz öğretilmemişti, geçmişteki düşünürlerin düşüncelerini yinelemek öğretilmişti. Sonra var olan yaratıcılık gücümüz yerini taklit düşüncelere bırakmaya başladı.

Oysa yaratıcı bir düşünür karmaşayı, uyumsuzluğu, tutarsızlığı ve uygunsuz şeyleri tolere edebilecek niteliğe sahip olmalı, sorunlara farklı açılardan bakmalı ve görülmeyeni görmeyi bilmelidir.

yaratıcı düşünce

AYNI ESKİ FİKİRLER

Bilgi zihne girdiğinde, kalıplara ve izlere dönüşür. Yeni bilgi otomatik olarak açılan oluklara akar. Bir süre sonra, kanallar öyle derinleşir ki bütün bir kanalı aktive etmek yalnızca biraz bilgi gerektirir. Bu beynin şablon algısı ve şablon tamamlama sürecidir. Zihin bir şablonu seçmek ve aktive etmek için bilgileri otomatik olarak düzeltir ve tamamlar. Bu sebeple yeni fikirler ararken yine aynı eski fikirleri bulma eğiliminde oluruz.

Düşünce şablonlarımızın yenilenmemesi ve genişletilmemesi zaman içinde hayal gücümüzde katarakt oluşumuna sebep olur ve artık farkındalığımızı kaybetmeye başlarız.

O halde düşünce şablonlarımızı nasıl değiştiririz?

Yaratıcı düşünürler değişimi birbirine benzemeyen konuları kavramsal olarak karıştırarak elde eder ve bu da düşünce şablonlarını değiştirir ve onlara çeşitli alternatif ve varsayımlar sunar.

fikir1

BİR DAHİ GİBİ DÜŞÜNMEK

Herhangi bir fikri gözlemlediğinizde, fikirlerin büyük bölümünün iki ya da daha fazla unsurun başka bir şeyde birleştirilmesiyle oluşturulduğunu keşfedersiniz.

Yaratıcı düşünürler yeni bileşimler oluşturur çünkü iki farklı bağlam ya da kategoriden, mantıklı düşünürlerin kavramsal olarak ayrı addettiği nesne, kavram ve fikirleri kavramsal olarak sürekli birleştirirler.

Kavramsal birleştirme farklı düşünce şablonları yaratır. Bir an için hidrojen ve oksijeni düşünün. Bunları doğru oranlarda birleştirdiğinizde tek başına bu iki gazdan da farklı bir şey elde edersiniz. Suyu. Tek başına hidrojen ya da oksijen hakkında bir şeyler bilerek, buzun yüzeceğini ya da ılık bir duşun bu kadar iyi hissettirdiğini kim bilebilirdi?

İLK FİKİR

İlkel insanlar ateşi, silahları, araçları, sanatı, öykü anlatımını, anlaşmaları ve uygarlığı nasıl bulmuşlardır?

İnsanların yaptığı en büyük icat ateşin bulunması ve kullanılması olmuştur. Bu yüzden bunu “ilk fikir” olarak değerlendirebiliriz. Peki nasıl ateş yakılacağı ne şekilde bulunmuştur?

Atalarımız yıldırımın gök gürültülü fırtınalar sırasında ağaçlara düştüğünü ve yangınlar çıkardığını gördüler. Yangınlardan gelen sıcaklığı fark ettiler.

Aynı zamanda hayvanları korkutacak bir gürültü çıkarmak için taşları çarptıklarında, birbirine çarpan taşların kıvılcımlar çıkardıklarını fark ettiler.

Sonrasında içgüdüsel tahminler ve incelikli değerlendirmelerle, talaşlar üzerinde taşları çarpıştırmalarıyla çıkan kıvılcımlardan kendilerinin ateş çıkarabileceğini fark ettiler.

Atalarımızın kendilerine nasıl düşünüleceğini öğreten okulları yoktu. Hayal güçlerini yapılandıracak hiçbir bilim insanı, doktor, sanatçı ya da filozof yoktu. Hayal güçleri yapılandırılmamış ve saftı. Algıladıkları özleri, işlevleri ve şablonları kavramsal olarak birleştirebiliyorlardı.

fikirr

 

LEONARDO DA VINCI’NİN SIRRI

-Leonardo da Vinci gibi düşünün.

Leonardo da Vinci kişinin düşünce şablonlarında varyasyon oluşturmak için rastlantısal olayları sunmanın önemi hakkında yazan ilk kişiydi. Duvarlardaki lekelere, bir ateşin küllerine, bulutların biçimlerine, çamurdaki şablonlara ya da benzer yerlere bakardı. Ağaçlar, çatışmalar, manzaralar, canlı hareketleri olan figürler gördüğünü hayal eder, sonrasında ise konusunu hayal ettiği konu ve olaylarla kavramsal olarak birleştirerek zihnini harekete geçirirdi.

Leonardo kurumsal anlamda neredeyse hiç eğitim almamıştı. Birbirinden bütünüyle farklı iki sistem dahil, birbirinden uzak şeyler arasında bağlantılar kurmasına olanak sağlayan doğal bir düşünce özgürlüğünü seviyordu.

Suyun hareketini insan saçının hareketiyle ilişkilendirdi ve hareket halindeki suda bulunup görünmeyen pek çok inceliği sıra dışı ölçüde ayrıntılı biçimde gösteren ilk kişi oldu.

Gözlemleri doğanın “süreklilik yasası” diye adlandırılan bir gerçeğinin keşfedilmesiyle sonuçlandı.

KAYNAKÇA: ‘Daha fazla bilgi edinmek ve beyin fırtınası yapmak isterseniz Michael Michalko ‘nun Yaratıcı Düşünce kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazar ekibinden Ayşe BEKDEMİR tarafından oluşturulmuştur.

banner
Top Selling Multipurpose WP Theme
banner

Yorum Bırakın

Instagram İçeriklerimiz

Reklam Engelleyici Tespit Edildi

Please support us by disabling your AdBlocker extension from your browsers for our website.