Öğrenci Kariyeri Banner

Zamanının Ötesinde Bir Adam:'' Elon Musk''

Zamanının Ötesinde Bir Adam:'' Elon Musk''
Araç motoru tasarımcısı, uzay teknolojisi ve yenilenebilir enerji konusunda yaptığı çalışmalarla ve sahip olduğu firmalar ile, başta Amerika ve diğer tüm dünya ülkelerinde adından bahsettiren Fizik mühendisi Tesla ve SpaceX gibi, son dönemin en çok ses getiren bilimsel gelişmelerini gerçekleştiren iki firmanın CEO’su. Ve henüz  45 yaşında!  Mars'a yaşam alanları kurma fikri ve açıklamaları ile de sık sık gündeme oturan Elon Musk çağımızın bana göre en önemli liderlerinden biridir. Hem gezegenimizi kurtarmak isteyen hem  de başka gezegende yaşama fikrine yatırımlar yapan kendi dilemmasında insanlığa mükemmeliyetler sunan nevi şahına münhasır muazzam bir kişiliktir o:):):)!!

elonmusk

Elon Musk Nasıl Ortaya Çıktı

Not: Teknoloji yazarı Ashlee Vance tarafından yazılan çok iyi bir Musk biyografisi var. Kitabın erken bir kopyasını edindim ve kendisi bana bu yazıyı toparlamamda çok yardımcı oldu. Burada hayatından kısaca bahsedeceğim—hikayenin tamamını istiyorsanız kitabı alın.

elon musk 1

 

Musk, 1971 yılında Güney Afrika’da doğdu. Çocukluğu pek iyi geçmedi. Aile yaşantısı zorluydu, okulda da uyum sağlayamıyordu. Fakat tabii ki, sıradışı insanların biyografisinde sıkça karşılaştığınız üzere, Musk da erken yaşlarda kendi başına bir şeyler öğrenmeye istekliydi. Erkek kardeşi Kimbal, Elon’ın günde genelde 10 saat kitap okuduğunu söyledi. Sık sık bilim kurgu okurmuş, sonra kurgu olmayan şeyler de okumaya başlamış. Dördüncü sınıfa geldiğinde kafasını Encyclopedia Britannica’dan kaldırmıyormuş.

Bu yazıları okurken Musk’la ilgili öğreneceğiniz şeylerden biri, insanları bilgisayarlar olarak düşündüğü. En temelde düşünürseniz gerçekten de öyleyiz. Vücut ve beyin, bir insanın donanımı. Yazılımı ise düşünmeyi öğrenme yolu, değer sistemi, alışkanlıkları ve kişiliği. Öğrenmeyi de basitçe “beyninize veri ve algoritmalar indirmek” olarak tanımlıyor Musk. Resmi sınıf eğitimiyle ilgili sevmediği şeylerin başında, öğretmen bir şeyleri açıklarken sınıfta oturmanın sahip olduğu “aşırı düşük indirme hızı” geliyor. Bugüne kadar bildiği şeylerin çoğunu okuyarak öğrenmiş.

elon musk

Dokuz yaşında ilk bilgisayarını –Commodore VIC-20– aldığında ikinci bir saplantı edinmiş. Beş kilobaytlık bir hafızaya sahip bu bilgisayar, yanında bir “programlamaya giriş” rehberiyle beraber gelmiş. Bu rehber, kullanıcının altı ayda tamamlayacağı üzere hazırlanmış. Dokuz yaşındaki Elon ise bunu üç günde bitirmiş. 12 yaşında, yeteneklerini Blastar adında bir video oyunu yapmak için kullanmış. Söylediğine göre “saçma, ama yine de Flappy Bird’den daha iyi” bir oyunmuş. Fakat 1983 yılında bu oyun, bir bilgisayar dergisine 500 dolara (günümüz parasıyla 1.200 dolara) satılacak kadar iyiymiş. 12 yaşında bir çocuk için fena değil.

Musk Güney Afrika’yla arasında pek bir bağ hissetmemiş, Beyaz Afrikaner kültürüne ayak uyduramıyormuş. Potansiyel bir girişimci için kabus gibi bir ülkeymiş. Silikon Vadisi onun gözünde Vaadedilen Topraklar’mış. Bu yüzden 17 yaşında Güney Afrika’yı sonsuza dek terk etti. İlk olarak Kanada’ya gitti, çünkü annesi Kanada vatandaşı olduğu için oraya göç etmek daha kolaydı. Birkaç yıl sonra üniversite transferini kullanarak Pensilvanya Üniversitesi’ne, böylelikle de ABD’ye giriş yaptı.

elon musk2

Üniversitedeyken hayatıyla ne yapmak istediğine karar vermek için şu soruyu sordu kendine: “İnsanlığın geleceğini en çok ne etkileyecek?” Bulduğu cevap, beş şeyden oluşan bir listeydi: “İnternet; sürdürülebilir enerji; uzay keşfi –özellikle hayatın kalıcı olarak Dünya dışına yayılması–; yapay zeka; ve insanın genetik kodunun yeniden programlanabilmesi.”

Son ikisinin ne kadar olumlu etkileyeceği konusunda şüpheliydi, ilk üçü hakkında ise iyimserdi. Buna rağmen o zamanlar, ileride uzay keşfi ile uğraşacağını hiç düşünmemiş.  Bu da geriye seçenek olarak interneti ve sürdürülebilir enerjiyi bırakmış.

Sürdürülebilir enerjiyi seçmiş. Üniversiteyi bitirdikten sonra, yüksek enerji yoğunluklu kapasitörler üzerinde çalışmak için Stanford’da bir doktora programına katılmış. Bu kapasitörlerin amacı, enerji depolayabilmenin -geleneksel pillere kıyasla- daha verimli bir yolunu bulmak. Musk, bunun sürdürülebilir enerjili bir gelecek için kilit rol oynayacağını ve elektrikli otomobil sektörünün gelişimini hızlandıracağını biliyordu.

elon musk3

Fakat doktora programının henüz ikinci gününde çok sağlam bir FOMO (fırsatı kaçırma korkusu) hissine kapılmış, çünkü 1995 yılında internet yol alıp giderken öyle durup izlemeye dayanamamış. İnternete atılıp bir şeyleri geliştirmek istemiş. Bu yüzden okulu bırakıp interneti denemeye karar vermiş.

İlk olarak 1995 internetinin canavarı olan Netscape’de bir iş bulmaya çalışmış. Planı ise davet edilmeden lobiye gidip, utanmış bir şekilde etrafta dolanıp, herkesle konuşmaktan çekinip orayı terk etmekmiş.

Musk, kariyerinin pek etkileyici olmayan bu başlangıcını atlatmak için kardeşi Kimbal (ki kendisi Elon’ın peşinden ABD’ye gelmiş) ile ortak olmuş ve kendi şirketlerini kurmuşlar: Zip2. Zip2, Yelp ve Google Maps’in ilkel bir birleşimi gibiymiş. O zamanlar ne Yelp ne de Google Maps vardı tabii. Hedefleri, Sarı Sayfalar’ın önemini artık yitirdiğini ve çevrimiçi bir dizinde yer almanın iyi bir fikir olduğunu şirketlere anlatmaktı. Kardeşlerin paraları yoktu, ofiste uyuyorlardı ve YMCA’da yıkanıyorlardı. Baş programcıları Elon ise bilgisayarın başında saatler boyunca çalışıyordu. 1995 yılında şirketleri, internetin önemli olduğuna inandırmak zordu. Çoğu şirket, internette reklam vermenin “duydukları en aptalca şey” olduğunu söylüyordu. Fakat eninde sonunda müşteri edinmeye başladılar ve şirket büyüdü. 90’lardaki internet furyasının kendini aştığı zamanlardı, yeni şirketler sağlı sollu kapılıyordu. 1999’da da Compaq, Zip2’yu 307 milyon dolara kaptı. 27 yaşındaki Musk, 22 milyon dolar aldı.

elon musk4

Musk’a baktığımızda görebileceğimiz şeylerden biri, bir girişimi bitirdikten sonra hiç beklemeden daha zor ve daha karışık yeni bir girişime atılması. Dot-com milyonerleri kurallarını takip ediyor olsaydı Musk’ın yapacağı şey, 90’lardaki patlamadan iyi bir kazanç sağladıktan sonra ya emekliye ayrılıp gün batımının ve melek yatırımcılığın keyfini çıkarmak, ya da hâlâ tutkuluysa başkasının parasıyla yeni bir şirket kurmak olurdu. Fakat Musk normal kuralları takip etmiyor. Bu yüzden net servetinin dörtte üçünü yeni fikrine yatırdı. Bu fikir ise vadesiz, mevduat ve komisyon hesapları açılabilen çevrimiçi bir banka oluşturmaktı: X.com. Bu şu an kulağa o kadar delice gelmiyor tabii. Fakat 1999 yılında yeni bir internet şirketinin büyük bankalarla rekabet etmeye çalışması hiç duyulmamış bir şeydi.

X.com’un bulunduğu binada Confinity adında, Peter Thiel ve Max Levchin tarafından kurulan bir internet finans şirketi daha vardı. X.com’un birçok özelliğinden biri kolay para transferiydi. Bir süre sonra Confinity de benzer bir hizmet geliştirdi. İki şirket de, para transferi hizmetleri için büyük bir talep olduğunu fark etti ve birbirleriyle büyük bir rekabet içine girdiler. Daha sonra ise birleşme kararı aldılar ve bugün PayPal olarak bildiğimiz oluşum ortaya çıktı.

Bu birleşme birçok egoyu ve zıt fikri bir araya getirdi. Musk’ın yanında artık Peter Thiel ve çok başarılı başka internet girişimcileri vardı. Şirket hızlıca büyüyordu, fakat ofiste işler pek aksaksız gitmiyordu. 2000 yılının sonlarına doğru anlaşmazlıklar iyice arttı. Musk bir yarı bağış toplama gezisi / yarı balayındayken (ilk karısı Justine’le), Musk karşıtı grup bir darbe gerçekleştirdi ve CEO pozisyonunu Thiel’e verdiler. Musk bunu oldukça iyi karşıladı. Bugün dahi, verilen karara katılmadığını fakat neden yapıldığını anladığını söylüyor. Ekipte kıdemli bir pozisyonda çalışmaya ve şirkete yatırım yapmaya devam etti. Şirketin 2002’de eBay tarafından 1,5 milyar dolar karşılığında satın alınmasında kilit bir rol oynadı. Şirketin en büyük hisse sahibi olan Musk, 180 milyon dolarla ayrıldı (vergilerden sonra).

Tesla Motors Inc CEO Elon Musk unveils a new all-wheel-drive version of the Model S car in Hawthorne, California October 9, 2014. Tesla Motors Inc on Thursday took its first step toward automated driving, unveiling features that will allow its electric sedan to park itself and sense dangerous situations. The company also said it will roll out an all-wheel drive option of the Model S sedan that can go from zero to 60 miles per hour in 3.2 seconds yet doesn't compromise the vehicle's efficiency. Musk said "D" stands for "dual motor," meaning Tesla's all-wheel drive vehicle will have a motor at either end of the chassis to increase control. REUTERS/Lucy Nicholson (UNITED STATES - Tags: TRANSPORT SCIENCE TECHNOLOGY BUSINESS HEADSHOT) - RTR49M2Y

Musk’ın karar verme sürecinde o güne kadar normal kuralların etkisi belki olmuştur, belki olmamıştır. Fakat o gün, 2002 yılında, 31 yaşında ve oldukça zengin bir birey olarak, kural kitabını ateşe attı.

Bugüne kadar geçtiğimiz 13 sene içinde yaptığı şeylere bakacağız bu yazı dizisinde. Ama şimdilik şöyle özetleyebiliriz:

2002’de, PayPal satışı henüz gerçeklememişken, Musk roket teknolojisi hakkında büyük bir istekle bir şeyler okumaya başladı. Aynı yıl içinde, 100 milyon dolarla, tüm zamanların en olanaksız ve tedbirsiz girişimlerinden birine atıldı: SpaceX adında bir roket şirketi. Şirketin misyonu, uzay seyahatinin maliyetinde bir devrim yaparak sonraki yüzyıl içinde Mars’ı en az bir milyon insanla kolonize etmek ve insanlığı çoklu-gezegensel bir tür haline getirmek.

Hmmmm.

Sonra, 2004’te, bu proje devam etmekteyen Musk, tüm zamanların ikinci en olanaksız ve tedbirsiz girişimlerinden birini başlattı: Tesla adında bir elektrikli araba şirketi. Bu şirketin misyonu ise, elektrikli arabaları dünya çapında yaygınlaştırarak otomotiv sektöründe bir devrim yapmak ve böylelikle insanlığı sürdürülebilir enerjili bir geleceğe yaklaştırmak. Musk bu girişime 70 milyon dolar yatırım yaptı, başarılı olan en son ABD’li araba şirketinin 1925’te Chrysler ve başarılı olan en son elektrikli araba şirketinin olmadığı gerçeğine rağmen.

elon musk6

Bunun da üstüne, birkaç yıl sonra, 2006’da 10 milyon dolar yatırım yaparak kuzenleriyle SolarCity adında başka bir şirket daha kurdu. Bu şirketin hedefi, milyonlarca insanın evlerine güneş paneli sistemleri kuracak büyük bir hizmet yaratıp fosil yakıtlardan üretilen elektrik tüketimini azaltarak enerji üretiminde bir devrim yapmak ve nihayetinde “sürdürülebilir enerjiye büyük geçişi hızlandırmak”.

PayPal satışından sonra bu dört seneyi izliyor olsaydınız, bunun hüzünlü bir hikâye olduğunu düşünürdünüz. Hayal dünyasında yaşayan bir internet milyoneri, imkansız projelerle kendini meşgul edip servetini savurmak için elinden geleni yapıyor.

elon musk7

2008 yılında, bu harfi harfine gerçekleşmekteydi. SpaceX nasıl roket yapıldığını çözmüştü, fakat roketler çalışmıyordu. Üç fırlatma denemesinde bulunmuşlardı ve üçü de yörüngeye ulaşamadan patlamıştı. Dışarıdan ciddi bir yatırım veya kargo sözleşmesi almak için, SpaceX’in başarılı bir şekilde roket fırlatabildiğini göstermesi gerekiyordu. Musk’ın dediğine göre, geriye yalnızca bir fırlatma için bütçeleri kalmıştı. Dördüncü fırlatma da başarısız olursa SpaceX sona erecekti.

O sırada, Körfez Bölgesi’nde Tesla da boka batmış durumdaydı. İlk arabaları Tesla Roadster’ı piyasaya hâlâ sürememişlerdi, bu da dışarıdan pek iyi durmuyordu tabii. Silikon Vadisi’nin dedikodu blogu Valleywag, Tesla Roadster’ı 2007’nin 1 numaralı teknoloji şirketi başarısızlığı seçti. Küresel ekonomi bir anda çöküp otomotiv sektörüne sağlam bir darbe vurmamış olsa, bu o kadar da sorun olmazdı. Fakat bu darbe yüzünden araba şirketlerine olan yatırımlar kesiliyordu, özellikle de yeni ve kendini kanıtlayamamış şirketlere. Tesla’nın da parası hızlıca tükenmekteydi.

Kariyerindeki bu çifte çöküş sırasında Musk’ın hayatında güçlü ve istikrarlı olan tek şey sekiz yıllık evliliğiydi. Güçlü ve istikrarlıdan kastınız darmaduman bir boşanmayla parçalara ayrılmaksa tabii.

Karanlık.

elon musk 8

Burada bir şeyi belirtmekte yarar var: Musk aptal değil. Kötü şirketler kurmadı. İyi, hem de bayağı iyi şirketler kurdu. Ama güvenilir bir roket inşa etmek gerçekten çok zor, yeni bir araba şirketi kurmak da. Çünkü kimse aşırı hırslı ve sonu muhtemelen kötü görünen girişimlere yatırım yapmak istemiyordu, özellikle piyasa duraklamışken. Bu yüzden Musk kendi sermayesine bel bağlamış durumdaydı. PayPal sayesinde zengindi, fakat bu şirketleri tek başına uzun süre boyunca ayakta tutacak kadar da değil. Dışarıdan yatırım olmadan SpaceX’in de Tesla’nın da kalan ömrü kısaydı. Yani, SpaceX ve Tesla kötü değillerdi—yalnızca başarılı olmak için biraz daha zamana ihtiyaçları vardı. Fakat zamanları kalmamıştı.

İşte o an her şey tersine döndü.

Öncelikle, Eylül 2008’de SpaceX dördüncü—ve yörüngeye başarıyla bir kargo koyamazsa sonuncu—roketini fırlattı… ve roket başarılı oldu. Mükemmel bir şekilde hem de.

Bu, NASA’nın “eh neyse ya, Musk denilen bu herife bi şans verelim madem” demesi için yeterliydi. NASA böylelikle bir risk aldı ve SpaceX’e 12 fırlatmalık, 1.6 milyar dolar değerinde bir sözleşme teklif etti. Pekala. SpaceX kurtuldu.

Hemen ertesi gün, 2008 Noel Arifesi. Musk, Tesla’yı ayakta tutabilmek için ayırabileceği son parayı vermişken, Tesla’nın yatırımcıları Musk’ın yatırımına karşılık verdi. Pekala. Beş ay sonra işler iyiye gitmeye başlıyordu ki, kritik bir başka yatırım daha geldi: Daimler’den 50 milyon dolar. Tesla kurtuldu.

Musk’ın yolundaki engeller 2008’de sona ermedi tabii, ama sonraki yedi yıl boyunca Elon Musk ve şirketlerinin hikayesi büyük başarılarla doldu.

İlk üç fırlatmaları başarısız olduktan sonra SpaceX 20 roket daha fırlattı ve hepsi başarılı oldu. NASA şu an devamlı müşterilerden yalnızca biri, çünkü SpaceX’teki yenilikler sayesinde şirketler tarihte ilk kez uzaya bu kadar ucuza bir şeyler gönderebiliyor. Bu 20 fırlatma içinde ticari bir roket şirketi için bir sürü “ilkler” oldu. Bugüne kadar, yörüngeye bir uzay aracı gönderip Dünya’ya başarıyla geri getirebilen dört oluşum var: ABD, Rusya, Çin… ve SpaceX. SpaceX şu an, insanları uzaya gönderecek olan yeni uzay aracını test ediyor. Aynı zamanda, tek seferde Mars’a 100 kişi gönderebilecek olan daha büyük bir roket üzerinde çalışıyorlar. Google ve Fidelity tarafından yapılan yeni bir yatırımdan sonra, şirketin değeri 12 milyar dolara çıktı.

elon musk9

Tesla’nın ise Model S aracı büyük bir başarıya ulaştı. Consumer Reports (Tüketici Raporları) dergisinden 100 üzerinden 99 ile otomotiv sektöründe şimdiye kadarki en yüksek puanı aldı. Bununla da kalmayıp Ulusal Otoyol Güvenlik Kurumu’ndan 5.4/5 ile tarihteki en yüksek güvenlik skorunu aldı. Şu an, fiyatı çok daha uygun olan büyük kozları Model 3’ü çıkarmaya yaklaşıyorlar. Şirketin piyasa değeri 31 milyar dolar. Bunun üstüne bir de dünyanın en büyük pil şirketlerinden biri olma yolundalar. Nevada’da bulunan “Gigafactory” adındaki devasa fabrikaları üzerinde çalışıyorlar. Bu fabrika açıldığında, dünyadaki yıllık toplam lityum-iyon pil üretimi iki katından fazlasına çıkacak.

2012 yılında halka açılan SolarCity’nin piyasa değeri ise neredeyse 6 milyar dolar ve şirket şu an ABD’deki en büyük güneş paneli dağıtımcısı. Şu anda Buffalo’da ülkenin en büyük güneş paneli fabrikasını inşaa ediyorlar, ve muhtemelen Tesla’nın yeni ev pili Powerwall için Tesla’yla bir ortaklığa girecekler.

Musk’a bu da yetmediği için, boş zamanlarında uğraştığı yeni bir ulaşım biçimi var: Hyperloop.

Birkaç yıl içinde, yeni fabrikaların inşaatı tamamlandığında, Musk’ın bu üç şirketi toplam 30 binin üstünde kişi çalıştıracak. 2008’de iflasın eşiğine geldikten ve bir arkadaşına “karısıyla beraber ailesinin bodrumuna taşınma ihtimalleri olduğunu” söyledikten sonra, Musk’ın şu anki net değeri 12.6 milyar dolar.

elon musk10

Musk’ı bir bakıma yaşayan efsane yapan şeyler işte bunlar. Başarılı bir otomotiv şirketi kurup dünya çapındaki Supercharger istasyonları ağını oluşturduğu için Musk, Henry Ford ve John D. Rockefeller gibi öngörülü sanayicilere benzetiliyor. SpaceX’in roket teknolojisi üzerindeki çalışmaları ise Howard Hughes’a benzetilmesinin sebebi. Birçok kişi ise Musk’ı, farklı sektörlerde yakaladığı mühendislik başarılarından ötürü Thomas Edison ile karşılaştırıyor. Fakat belki de çoğu kez, devasa ve uzun süredir yerinde sayan sektörleri, müşterilerin istediklerini bile bilmediği şeylerle yerinden oynattığı için Steve Jobs’a benzetiliyor. Bazıları kendine ait bir kategoride hatırlanacağını düşünüyor.

Musk kesinlikle hepimize ilham veren bir kişilik olmalı. Buraya sığdırılması mümkün değil. Yazının başında söylenilen kitabı da mutlaka alıp okumanızı tavsiye ederim. MT

Bu içerik ÖğrenciKariyeri ekibinden Merve Erşan tarafından özel olarak hazırlanmıştır.

Öğrenci Kariyeri

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Öğrenci Kariyeri..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.