İngilizce Öğrenmek için En İyi Netflix Dizileri

Pizzanızı sipariş edin, telefonunuzu kenara koyun ve İngilizceyi en rahat olduğunuz lokasyonda (koltuğunuz) öğrenmeye hazır olun.

1. Iron Fist

İlk sezonun sonu izleyicilerde bölünme yaratmıştı, ancak ikinci sezon çok daha tatmin edici. En iyisi de sevgili Colleen Wing’i daha fazla görecek oluşumuz ve finaldeki sürprizin harika bir üçüncü sezonun habercisi olması. Dizi boyunca karamsar bir İngilizce kullanımına şahit olacaksınız.

2. Mindhunter

Psikolojik suç dramlarının hayranları, 1970 Amerika’sında geçen bu diziye bayılacak. İki FBI ajanı, halihazırda hapishanede olan bazı azılı suçluları sorgudan geçirerek bir seri katilin mentalitesini çözmeye çalışıyor. Peki gerçekte kim kimi çözüyor?

3. Riverdale

Aşina olduğumuz hikayelerdeki karanlık sürprizler son zamanların en popüler türü halinde (merhaba, DC süper kahraman evreni) ve Riverdale size fazlasıyla dramatik ve gizemli gençlik hikayeleriyle dolu iki sezon vadediyor. Evet, tüm oyuncu kadrosu bir mankenlik ajansını andırıyor ve hepsinin yeniyetmeleri oynamalarına rağmen 20’li yaşlarda oldukları aşikar, ama dili oldukça kolay takip edilir ve herkes şimdilerde bu diziyi izliyor.

4. GLOW

Amerika’da 1980’lerde profesyonel kadın güreşçileri konu alan the Gorgeous Ladies of Wrestling (G.L.O.W.) isimli bir hit TV serisi yapılmıştı. Listemizdeki bu dizi ise o televizyon programının nasıl oluştuğuna dair kurgusal bir hikaye ve güreşçilerin profesyonel ile kişisel hayatlarına ışık tutuyor. İngilizcesi oldukça basit ve eğlenceli. Benim için kesinlikle en iyi Netflix dizileri arasında.

5. The Good Place

Kendini iyi hissettiren sitcom hayranları toplanın! Muhteşem insan Kristen Bell ve İngiliz aktris Jameela Jamil bu dizide öldükten sonra kendilerini cennette bulan, ancak dünyadaki hayatlarında kötü insanlar oldukları için buraya ait olmayan 4 kişinin komik hikayesini anlatıyor. Birinci sezonun sonuna kadar izleyin. Neden olduğunu söyleyemem, sadece izleyin.

6. Black Mirror

Geleceğin neler getireceğinden korkuyor musunuz? O halde bu diziyi belki de izlememelisiniz. Bu bir antoloji dizisi, bu da demek oluyor ki her bölüm bir diğerinden farklı bir önerme, sahne ve oyuncu kadrosuna sahip. Böylelikle tüm diziyi bir kerede izleyebilir ya da her birini farklı akşamlara saklayabilirsiniz. Her hikaye teknolojinin hayatımızı nasıl geliştirebileceğini anlatıyor, ama genelde bu hikayeler bir felaket ile bitiyor. Cep telefonunuza bir daha eski gözle bakamayacaksınız. Aynı zaman bir Birleşik Krallık – ABD prodüksiyonu, bu sebepten oyuncular Britanyalı ve Amerikalı, bu da size iki farklı lehçeyi bir arada dinleme şansı sunuyor.

7. Disenchantment

The Simpsons’ın yaratıcısından asi Princess Bean’in görücü usülü ayarlanmış evlilik töreninden kaçarak dünyada kendini bulmasını anlatan komik bir animasyon serisi. İngilizcesi olabildiğince basit ve dikkatinizi tamamen odaklamadan da izleyebileceğiniz bir dizi (tabii İngilizce seviyeniz çok düşük değilse, öyleyse mutlaka odaklanmalısınız. Yine de öğrenmek eğlencelidir!).

8. The Innocents

Karizmatik İngiliz-İskandinav gerilimleri hep etkileyici olmuştur ve bu dizinin süper güçler içermesi onu daha da cazip hale getiriyor. June ve Harry, geçmişleri onları önce Londra, sonra da Norveç’e sürükleyen iki genç kaçkın. June’un çok özel bir yanı var – ama burada açıklayarak heyecanını kaçırmayacağım. İngiliz aksanı ile İngilizce öğrenmeye hevesliyseniz ve paranormal olayları içeren aşk öykülerini seviyorsanız, bu tam size göre.

9. Queer Eye

Belki benim gibi yaşlısınızdır ve bu dizinin 2000’lerdeki orijinal hali olan televizyon programını hatırlıyorsunuzdur. Hatırlamıyorsanız, şimdi öğrenme zamanı. Beş eşçinsel profesyonel Amerikalı insanların hayatını değiştiriyor ve bunu yaparken moda, sağlık, spor, tasarım ve genel mutluluk alanlarındaki bilgilerini kullanıyorlar. İngilizcenizi “tarz sahibi” seviyesine ayarlayın ve kolay, anlaşılır bir İngilizce ile kendinizi iyi hissetmeye hazırlanın.

10. Bojack Horseman

Uyarı: Bu animasyon komedi kolay rencide kırılanlar için değildir. Bojack eskilerden ünlü bir sitcom aktörü (ayrıca yarı insan, yarı at) ve eğlence dünyasında kaybettiği statüsünü yarı insan, yarı kedi eski sevgilisi/menajerinin yardımıyla yeniden kazanmaya çalışıyor. Kulağa tamamen çılgınca geliyor ama beklenmedik şekilde eğlenceli. Kötü kelimeleri hatırlamamaya çalışın.

ÖZGÜN İÇERİK

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

İngilizce Öğrenmek İçin En İyi 10 Uygulama

İngilizcenizi Geliştirmek için 10 Youtube Kanal Önerisi

4 Podcast ile İngilizce Dinleme Becerinizi Geliştirin