Öğrenci Kariyeri
NASA’nın 2020 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun kapılarını ziyarete açacağını duyurmasıyla beraber uzay turizmi bir kez daha gündeme oturdu.
Uzaya gitmenin nasıl bir his olacağı gökyüzüne bakıp hayallere dalan herkesin aklına en az bir defa aklına gelmiştir. Önceleri, yalnızca yıllar boyu yoğun eğitimlerden geçmiş astronotların görev aldığı uzay seyahatleri, son yıllarda sayıları artan girişimlerin sadece ‘turizm’ amaçlı yolculuk projeleri sayesinde biraz daha ulaşılabilir oldu. Tabii ulaşılabilir olması derken milyonlarca dolarlık ücretleri karşılayabilecek kişilerden bahsediyoruz, ancak yine de astronot olmadan uzaya gidebilme şansı, ‘sıradan’ insanlar için bir hayaldi, artık gerçek oldu demek yanlış olmaz.
NASA’nın geçen hafta yaptığı açıklama uzay turizminin kapılarını biraz daha araladı. 2020’den itibaren gerçekleşecek uzay yolculukları, her yıl iki gezgini Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderecek. Konaklama ücretinin gecelik yaklaşık 35 bin dolar olmasının haricinde, uzay istasyonuna yapılacak yolculuk ise tahminen 50 milyon doları bulacak. Astronot olmadan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda konaklayan ilk kişiler NASA’nın yolcuları değil elbette. Denis Tito, 2001 yılında Space Adventures adlı şirket ile uzay yolculuğu gerçekleştirip Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yedi gece konaklamıştı; ardından Tito’yu altı şanslı yolcu daha izledi. Aynı şirket şu an özel yolcuları Ay’a göndermek üzerine çalışmalar yapıyor.
Çığır açan fikirleriyle geleceği şekillendiren isimlerden biri olan Elon Musk da SpaceX şirketiyle uzay turizminin sınırlarını geliştirmek üzere çalışmalar yapıyor. Musk’ın 2023’te gerçekleşmesi beklenen Ay’a yolculuk projesi haricinde Mars’a insanlı araç gönderme gibi epey iddialı fikirleri de bulunuyor.
Aurora Uzay İstasyonu isimli proje dünyanın ilk ticari uzay istasyonu inşa etmek üzerine çalışırken Axiom Space de bu projenin bir benzerini Fransız tasarımcı Philippe Starck’ın imzasını taşıyan bir ‘uzay oteli’ şeklinde gerçekleştirmeyi planlıyor.
Daha kısa süreli ve fiyatı yörünge yolculuklarına göre çok daha düşük bir uzay deneyimi sunan yörüngealtı, yani Dünya yüzeyinden 100-160 km gibi bir irtifaya çıkan uzay seyahatleri de Virgin Galatic gibi uzay turizmi üzerine çalışan şirketlerin yakın gelecekte gerçekleştirmeyi planladığı projeler. Hatta Virgin Galactic ilk ticari uzay uçuşunu 2015’te gerçekleştirmek üzere biletleri 250 bin dolardan satışa sunmuştu ve 700’den fazla kişi bu yolculukta yerini ayırtmıştı. Ancak test uçuşu sırasında gerçekleşen kaza projenin ertelenmesine neden oldu.
Evet, dünyayı uzaydan seyretme hissini yaşayabilmek hala çok çok az kişinin yakalayabileceği bir şans. Ancak turistik uzay yolculuklarının giderek yaygınlaşacağını ve hatta belki, çok da uzak olmayan bir gelecekte, ücretlerinin daha ulaşılabilir bir hale geleceğini düşünmek iyimserlik olmayacak.
Kaynak
Uzaya gitmenin nasıl bir his olacağı gökyüzüne bakıp hayallere dalan herkesin aklına en az bir defa aklına gelmiştir. Önceleri, yalnızca yıllar boyu yoğun eğitimlerden geçmiş astronotların görev aldığı uzay seyahatleri, son yıllarda sayıları artan girişimlerin sadece ‘turizm’ amaçlı yolculuk projeleri sayesinde biraz daha ulaşılabilir oldu. Tabii ulaşılabilir olması derken milyonlarca dolarlık ücretleri karşılayabilecek kişilerden bahsediyoruz, ancak yine de astronot olmadan uzaya gidebilme şansı, ‘sıradan’ insanlar için bir hayaldi, artık gerçek oldu demek yanlış olmaz.
NASA’nın geçen hafta yaptığı açıklama uzay turizminin kapılarını biraz daha araladı. 2020’den itibaren gerçekleşecek uzay yolculukları, her yıl iki gezgini Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderecek. Konaklama ücretinin gecelik yaklaşık 35 bin dolar olmasının haricinde, uzay istasyonuna yapılacak yolculuk ise tahminen 50 milyon doları bulacak. Astronot olmadan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda konaklayan ilk kişiler NASA’nın yolcuları değil elbette. Denis Tito, 2001 yılında Space Adventures adlı şirket ile uzay yolculuğu gerçekleştirip Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yedi gece konaklamıştı; ardından Tito’yu altı şanslı yolcu daha izledi. Aynı şirket şu an özel yolcuları Ay’a göndermek üzerine çalışmalar yapıyor.
Çığır açan fikirleriyle geleceği şekillendiren isimlerden biri olan Elon Musk da SpaceX şirketiyle uzay turizminin sınırlarını geliştirmek üzere çalışmalar yapıyor. Musk’ın 2023’te gerçekleşmesi beklenen Ay’a yolculuk projesi haricinde Mars’a insanlı araç gönderme gibi epey iddialı fikirleri de bulunuyor.
Aurora Uzay İstasyonu isimli proje dünyanın ilk ticari uzay istasyonu inşa etmek üzerine çalışırken Axiom Space de bu projenin bir benzerini Fransız tasarımcı Philippe Starck’ın imzasını taşıyan bir ‘uzay oteli’ şeklinde gerçekleştirmeyi planlıyor.
Daha kısa süreli ve fiyatı yörünge yolculuklarına göre çok daha düşük bir uzay deneyimi sunan yörüngealtı, yani Dünya yüzeyinden 100-160 km gibi bir irtifaya çıkan uzay seyahatleri de Virgin Galatic gibi uzay turizmi üzerine çalışan şirketlerin yakın gelecekte gerçekleştirmeyi planladığı projeler. Hatta Virgin Galactic ilk ticari uzay uçuşunu 2015’te gerçekleştirmek üzere biletleri 250 bin dolardan satışa sunmuştu ve 700’den fazla kişi bu yolculukta yerini ayırtmıştı. Ancak test uçuşu sırasında gerçekleşen kaza projenin ertelenmesine neden oldu.
Evet, dünyayı uzaydan seyretme hissini yaşayabilmek hala çok çok az kişinin yakalayabileceği bir şans. Ancak turistik uzay yolculuklarının giderek yaygınlaşacağını ve hatta belki, çok da uzak olmayan bir gelecekte, ücretlerinin daha ulaşılabilir bir hale geleceğini düşünmek iyimserlik olmayacak.
Kaynak
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap