Etkili Dinleyici Olabiliriz ! Neden Olmasın?

Aynaya baktığımızda gördüğümüz, çoğumuzun bir kulp bulabildiği, çocukken öğrendiğimiz şarkılarda delicesine ortaya çıkan organımız nedir diye bir soru soracak olursak tahminlerimizin arasına eminim ki ‘’kulak’’ gelir. ilk okul ve lise bilim derslerimizde gördüğümüz kulak organını oldukça karışık yapısıyla hatırlarız. Aslında o kadar karışık olmasına hiç gerek yok çünkü hepimizde bulunmasını gerektiren ve kullanmamız gereken en önemli özelliklerinden biri dinlemektir ve kesinlikle bilim kadar karışık değildir.

Vücudumuzda bulunan her organın, her dokunun kısacası herşeyin bir amacı vardır. Tabii ki burada anatomiye giriş dersi yapmayacağız fakat hayata yeni adım atan ve hayata alışmakta olan biz gençler için kulağımızın işlevlerinin farkında olacağız. İşitme duygumuz çalıştığında beynimize gelen sinyaller doğrultusunda sesi algılarız ve böylelikle ‘’anlarız’’. İster melodi, ister hayvan sesi her sesi algılayabildiğimiz gibi insan sesinin algılanışı ve anlanışı bizi biz yapan ve anlaşmamızı sağlayan en büyük etkenlerden biridir.

Çocukluğumuzda nedeni belirsiz konularda yaşıtlarımızla tartışırken karşımızdaki arkadaşımızın ‘’lalalala, dinlemiyorum seni lalalala’’ diye bağırdığı anı eminim hepimiz yaşamışızdır, yaşamayanlarda eminim buna benzer anılar biriktirmişlerdir. Çocukken bile yüzümüzü asmamıza yol açan dinlenmeme hissi şuan ki hayatlarımızı da elbette ki etkiliyor. Özellikle biz gençler yeni okyanuslarda keşifler yapacak olan, iş yaşamına adım atacak olan insanlar olarak iletişim kurarken dinlemenin ne kadar önemli bir olgu olduğunu hatırlamak istemeliyiz.
Teknolojinin gelişimi ile beraber ‘’yazışmak’’ dışında yüz yüze ietişim yolunu zaten az kullandığımız için öğrenmemiz daha kolaylaşacaktır. Whatsapp’tan yazışırken ‘’lalalala dinlemiyorum seni lalalala’’ tepkisini veremeyeceğimiz için öğrendiklerimizi uygulama alanımız hayli kısıtlı. Böylelikle uygulama şansımız oldukça yüksek.

Araştırmalara göre dinleme, tüm ilişkilerin en temel yapı taşı haline gelmiş ve daha bilinçli bir toplumun temel yapısını oluşturuyormuş. Karşımızdaki insanı dinlemediğimiz zaman hepimizin farkettiği üzere ietişimde kopuklukla karşı karşıya kalıyoruz. İletişimde böyle aksaklıkların olmaması için ve toplum olarak bilinçlenebilmek adına dinlemeyi öğrenmeliyiz. Karşımızdaki insanı dinlerken kendimize göre dinleme yani aslında sıkça karşılaştığımız ‘’duymak istediğini duyuyorsun’’ şeklinde değil, anlatılanı dinlemek-anlamak şeklinde dinlemeliyiz. Dinlemeyi öğrendiğimiz zaman hem sağlıklı bir aile yaşamı hem sağlıklı bir sosyal çevreye sahip oluruz. Biz dinledikçe karşımızdaki insanlar da bizi dinlemeye başlayacaklardır.

Etkili bir dinleyici olmak için bazı noktalara dikkat etmemiz gerekli.
*Gerekli ortamın sağlandığından emin olmalıyız. Örneğin; ısı, ses vs.
*Karşımızdaki insanın yüzüne bakmalıyız.
*Dinlemeye hevesli olmalıyız ve dinlediğimizi beden dilimizle belli etmeliyiz.
*Empati kurmalı, söz kesmemeliyiz.
*Duygularımızı kontrol etmeliyiz yani duygularımızın esirinde cevaplar vermemeliyiz. Komik bir örnek olarak ‘’hıh, tabi kesin öyledir’’ cümlesi cuk oturdu :)
*Kısa özetlemeler yapmalı, sözcüklere odaklanmalıyız.
*Hemen sonuca varmamalıyız.
*Tarafsız olmalı ve saygı göstermeliyiz.

E bunları zaten yapıyorum diyorsanız iyi bir dinleyicisiniz demektir. Yine de sıkça yapılan hatalara da bir göz atmakta fayda var.
*Söz kesmek
*Dinlerken başka şeyler düşünmek
*Dinlemek yerine kişinin görüşünü incelemek
*Çıkarım yapmak ve yargıda bulunmak
*Sabırsız olmak
*Genelleme yapmak

Bu gibi eylemler dikkatin dağılmasına ve etkili iletişim oluşmasını engelliyor. Böylelikle zincirleme trafik kazası gibi karşımızdaki insan da bizi dinlemiyor ve o da başka birini dinlemiyor. Çünkü dinlenmediği için dinlemenin önemini kafasında kaybetmiş duruma düşüyor. Biz biz olalım, dinleyelim, dinletelim. Dinlemek erdemdir.

Özel İçerik: Begüm Çelebi