Öğrenci Kariyeri
"Bugünün işini yarına bırakma, mümkünse ertesi güne bırak." demiş Mark Twain. Ben büyüklerimin sözünü hep dinlemişimdir, size de tavsiye ederim. :)
Her şeyi fazlasıyla erteleyen bir insan olarak bu yazımı da günün sonuna doğru yazıyorum. Peki, öncesinde ne mi yaptım? Tabii ki boş boş yatmadım eğer yatmış olsaydım sistematik bir erteleyici değil tembel bir tosbağa olurdum. Benim için bu yazıdan daha az önemli işlerimi hallettim ve artık zamanın çok daraldığı bu anda da yetiştirme iç güdüsünün verdiği güçle daha bir odaklanmış şekilde yazımı hazırlıyorum. Sistematik ertelemeden bahsettim, evet, nedir sistematik erteleme?
Yapacaklarını sürekli erteleyen fakat bu zaman dilimi içinde de hiçbir şey yapmayan insanlar, sistematik erteleyici değillerdir. Sistematik erteleyiciler için yapılacakların bir önem skalası vardır ve bu skalanın en üstündeki iş en önemlisidir. Kişi, bu işi yapmak istemediği için ve sürekli ertelediği için ufak tefek işler olarak adlandıracağımız diğer işleri bu süre içinde halledecektir ve kendisi için daha önemli bir iş doğduğunda ise bu sefer bunu yapmamak için ertelediği diğer işi yapacaktır.
Sistematik erteleme konusunda Stanford Üniversitesi'nde profesör olan John Perry'in Erteleme Sanatı adlı bir kitabı var. Bu kitabı okuduğunuzda aslında ertelemenin çok da ürkütücü olmadığını göreceksiniz.
Sistematik erteleme stratejisini hayatınıza uyarladığınızda çok daha etkin ve başarılı bir insan olacağınızı göreceksiniz. Ertelemek sizin için olumsuz bir huyunuz olabilir fakat bu durumu aleyhinize çevirebilirsiniz. İşte bu noktada önceliklendirme devreye giriyor zaten erteleyen insanları çoğu yapılacakları, yapacaklarını not ederler. Bu not edilenler arasında en önemliler genelde en çok ertelenenler olmuşlardır. Fakat bunu tersine çevirebilirsiniz en önemlisi için daha az önemlileri erteleyebilirsiniz. Steve Jobs’tan Mark Zuckerberg’e kadar büyük başarılara imza atmış kişilerin hayatlarını incelediğinizde birçoğunun bu özelliğe sahip olduğunu görürsünüz.
Steve Jobs’un “eğer bugün hayatımın son günü olsaydı, bugün yapacak olduğum şeyleri yapar mıydım?” sorusunu tekrar hatırlayın.
Neyi, ne için ertelediğinizi net olarak ve gerçekçi bir biçimde belirlerseniz eğer çok daha başarılı olabilirsiniz. Ayrıca erteleyenlerin en önemli özelliklerinden biri de mükemmeliyetçi olmalarıdır. Aslında ertelemeye neden olan da bu mükemmeliyetçiliktir. Fakat bu mükemmeliyetçilik gerçekte değil fantazidedir. Bir işe başlayacaksınızdır ve hayal kurarsınız; en iyisini siz yapıyorsunuz ve herkes sizi alkışlıyordur. Ama bunun için sanırım ilk önce başlamak gerekiyor. Bu mükemmeliyetçilik sizi yapacağınız şeye başlamanız için motive edebilir, nasıl mı?
Hayal ettiğiniz övgüleri ve alkışları gerçeğe indirgemek için belirli bir zamana ve uygun bir ortama ihtiyaç vardır. yani kabaca söylemek gerekirse fantazi dünyanızı gaz üretmede kullanabilirsiniz.
Bir de biz erteleyiciler annelerimizin en dağınık çocukları olmuşuzdur. Fakat hayatımızda daha önemli şeyler yer aldıkça onları yapmamak için zaman zaman düzenli çocuklar dahi olduk. :)
Hey ertelemeyenler!
Gecikmelerimiz yüzünden bize kızmayın ve gıcık olmayın. Can çıksa huy çıkmaz, derler.
Her şeyi fazlasıyla erteleyen bir insan olarak bu yazımı da günün sonuna doğru yazıyorum. Peki, öncesinde ne mi yaptım? Tabii ki boş boş yatmadım eğer yatmış olsaydım sistematik bir erteleyici değil tembel bir tosbağa olurdum. Benim için bu yazıdan daha az önemli işlerimi hallettim ve artık zamanın çok daraldığı bu anda da yetiştirme iç güdüsünün verdiği güçle daha bir odaklanmış şekilde yazımı hazırlıyorum. Sistematik ertelemeden bahsettim, evet, nedir sistematik erteleme?
Yapacaklarını sürekli erteleyen fakat bu zaman dilimi içinde de hiçbir şey yapmayan insanlar, sistematik erteleyici değillerdir. Sistematik erteleyiciler için yapılacakların bir önem skalası vardır ve bu skalanın en üstündeki iş en önemlisidir. Kişi, bu işi yapmak istemediği için ve sürekli ertelediği için ufak tefek işler olarak adlandıracağımız diğer işleri bu süre içinde halledecektir ve kendisi için daha önemli bir iş doğduğunda ise bu sefer bunu yapmamak için ertelediği diğer işi yapacaktır.
Sistematik erteleme konusunda Stanford Üniversitesi'nde profesör olan John Perry'in Erteleme Sanatı adlı bir kitabı var. Bu kitabı okuduğunuzda aslında ertelemenin çok da ürkütücü olmadığını göreceksiniz.
Sistematik erteleme stratejisini hayatınıza uyarladığınızda çok daha etkin ve başarılı bir insan olacağınızı göreceksiniz. Ertelemek sizin için olumsuz bir huyunuz olabilir fakat bu durumu aleyhinize çevirebilirsiniz. İşte bu noktada önceliklendirme devreye giriyor zaten erteleyen insanları çoğu yapılacakları, yapacaklarını not ederler. Bu not edilenler arasında en önemliler genelde en çok ertelenenler olmuşlardır. Fakat bunu tersine çevirebilirsiniz en önemlisi için daha az önemlileri erteleyebilirsiniz. Steve Jobs’tan Mark Zuckerberg’e kadar büyük başarılara imza atmış kişilerin hayatlarını incelediğinizde birçoğunun bu özelliğe sahip olduğunu görürsünüz.
Steve Jobs’un “eğer bugün hayatımın son günü olsaydı, bugün yapacak olduğum şeyleri yapar mıydım?” sorusunu tekrar hatırlayın.
Neyi, ne için ertelediğinizi net olarak ve gerçekçi bir biçimde belirlerseniz eğer çok daha başarılı olabilirsiniz. Ayrıca erteleyenlerin en önemli özelliklerinden biri de mükemmeliyetçi olmalarıdır. Aslında ertelemeye neden olan da bu mükemmeliyetçiliktir. Fakat bu mükemmeliyetçilik gerçekte değil fantazidedir. Bir işe başlayacaksınızdır ve hayal kurarsınız; en iyisini siz yapıyorsunuz ve herkes sizi alkışlıyordur. Ama bunun için sanırım ilk önce başlamak gerekiyor. Bu mükemmeliyetçilik sizi yapacağınız şeye başlamanız için motive edebilir, nasıl mı?
Hayal ettiğiniz övgüleri ve alkışları gerçeğe indirgemek için belirli bir zamana ve uygun bir ortama ihtiyaç vardır. yani kabaca söylemek gerekirse fantazi dünyanızı gaz üretmede kullanabilirsiniz.
Bir de biz erteleyiciler annelerimizin en dağınık çocukları olmuşuzdur. Fakat hayatımızda daha önemli şeyler yer aldıkça onları yapmamak için zaman zaman düzenli çocuklar dahi olduk. :)
Hey ertelemeyenler!
Gecikmelerimiz yüzünden bize kızmayın ve gıcık olmayın. Can çıksa huy çıkmaz, derler.
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap