Öğrenci Kariyeri
Erteleme alışkanlığı (procastrination); yapılması gereken bir iş, halledilmesi gereken bir konu varken bunu sürekli geçiştirmek, farklı meşgaleler bularak yapılması gerekenleri ilerideki bir tarihe ertelemektir. Özellikle çoğu öğrencinin muzdarip olduğu bu alışkanlık, kendini en çok sınav, final, proje dönemlerinde gösterir.
"Önce şu diziyi izleyeyim", "Şu kitap bitsin de başlayayım", "Şimdi geç oldu yarın erkenden başlarım" cümleleri size tanıdık geliyor mu? Peki yapılması gerekenlerin dar bir zamana sıkıştığı zamanlarda dikkatinizi yapılması gerekenler hariç diğer her şeye vermek istiyor musunuz? Eğer verdiğiniz yanıtlar evet ise, büyük ihtimalle sizde de "erteleme alışkanlığı" olabilir.
Peki bunu değiştirmek, yapılması gerekenleri zamanında ve zorlanmadan yapmak istiyor musunuz? O halde sizi bu alışkanlıktan kurtulup bakış açınızı değiştirmeye yönlendirecek birkaç öneri:
Öncelikle bu alışkanlık, temel olarak bakış açısı kaynaklıdır. Erteleme zararlı bir alışkanlıktır. Yapılması gerekenleri ertelerken aslında sadece önemsiz olanları önemli olanların önüne koymuyoruz, bundan ziyade zaman kaybediyoruz. Bunun tam anlamıyla farkına varabilmek bile bir gelişme.
Düzenli olmaya çalışın. Gün içinde, hafta boyunca veya aylık olarak yapılacak işleri önceden belirleyip buna uygun davranmaya çalışırsanız, göreceksiniz ki aslında plana uygun hareket etmek, ertelemenin beraberinde getirdiği suçluluk duygusunu azaltıyor, hatta kendinizden emin bir şekilde ilerlemenizi sağlıyor.
Kendinize küçük görevler belirleyin. Yüzlerce sayfa içeren bir kitabı bir anda okumaya çalışmaktansa, belirli aralıklarla bölüm bölüm okuyun. Erteleme alışkanlığı olanlar için bu zor bir kavramdır, çünkü genelde yapılması gereken işleri, artık erteleyemeyecekleri noktaya geldiğinde yaparlar; fakat göreceksiniz ki erteleme alışkanlığı yerine başka alışkanlıklar da kazanılabilir. Yapılacak işleri küçük parçalara bölerek, önce işin hepsini bir anda yapma stresinden kurtulursunuz, sonra da işleri yaparken uygulayabileceğiniz yeni yaklaşımlar keşfedersiniz.
Özel içerik: Pınar Arabacı
"Önce şu diziyi izleyeyim", "Şu kitap bitsin de başlayayım", "Şimdi geç oldu yarın erkenden başlarım" cümleleri size tanıdık geliyor mu? Peki yapılması gerekenlerin dar bir zamana sıkıştığı zamanlarda dikkatinizi yapılması gerekenler hariç diğer her şeye vermek istiyor musunuz? Eğer verdiğiniz yanıtlar evet ise, büyük ihtimalle sizde de "erteleme alışkanlığı" olabilir.
Peki bunu değiştirmek, yapılması gerekenleri zamanında ve zorlanmadan yapmak istiyor musunuz? O halde sizi bu alışkanlıktan kurtulup bakış açınızı değiştirmeye yönlendirecek birkaç öneri:
Öncelikle bu alışkanlık, temel olarak bakış açısı kaynaklıdır. Erteleme zararlı bir alışkanlıktır. Yapılması gerekenleri ertelerken aslında sadece önemsiz olanları önemli olanların önüne koymuyoruz, bundan ziyade zaman kaybediyoruz. Bunun tam anlamıyla farkına varabilmek bile bir gelişme.
Düzenli olmaya çalışın. Gün içinde, hafta boyunca veya aylık olarak yapılacak işleri önceden belirleyip buna uygun davranmaya çalışırsanız, göreceksiniz ki aslında plana uygun hareket etmek, ertelemenin beraberinde getirdiği suçluluk duygusunu azaltıyor, hatta kendinizden emin bir şekilde ilerlemenizi sağlıyor.
Kendinize küçük görevler belirleyin. Yüzlerce sayfa içeren bir kitabı bir anda okumaya çalışmaktansa, belirli aralıklarla bölüm bölüm okuyun. Erteleme alışkanlığı olanlar için bu zor bir kavramdır, çünkü genelde yapılması gereken işleri, artık erteleyemeyecekleri noktaya geldiğinde yaparlar; fakat göreceksiniz ki erteleme alışkanlığı yerine başka alışkanlıklar da kazanılabilir. Yapılacak işleri küçük parçalara bölerek, önce işin hepsini bir anda yapma stresinden kurtulursunuz, sonra da işleri yaparken uygulayabileceğiniz yeni yaklaşımlar keşfedersiniz.
Özel içerik: Pınar Arabacı
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap